Paylaş
Artık hak, güçlünündür; güçlüyseniz haklısınızdır.
Hak, hukuk ve adalet adına kurulmuş tüm uluslararası kurum ve kuruluşlar, yalnızca tabela kuruluşlarıdır ve ‘desinler’ diye, göstermelik olarak vardırlar. Bunların yaptırım güçleri, güçlülerin arzuları istikametinde olmaktadır.
Günümüz güçlüleri ise, zalimlerin ta kendileridir.
Gücü elinde tutan, BM Güvenlik Konseyi’ndeki beş korsan devletten adalet beklemek, sırtlan sürüsünden merhamet dilenmeye benzer.
İşte Siyonist İsrail; tüm dünyanın gözleri önünde, Filistinli Araplara karşı, sistemli bir şekilde soykırım uyguluyor. Masum sivillerin üzerine bomba yağdırıyor; savunmasız kadınları, çocukları, bebekleri hunharca katlediyor.
İşlediği cinayetler görülmesin ve seslendirilmesin diye, basın merkezlerinin bulunduğu binayı, füzeyle vurup enkaza çeviriyor.
Malum beşli çeteden biri olan ABD, tüm bu olanları görmezden gelerek, ‘İsrail’in kendini savunma hakkı vardır!’ diyerek, Siyonist zulme tüy dikiyor!
ABD’nin yeni Başkanı Biden, bununla da yetinmeyip, hemen arkasından, İsrail’e 735 milyon dolarlık silah yardımını onayladı.
İsrail’in kurulduğu (1948) günden beri sistemli bir şekilde uyguladığı soykırım sonucunda, yedi milyon Filistinli, evlerinden barklarından edilerek yurtlarından kovuldu ve mülteci durumuna düşürüldü.
Bugün itibarıyla, Filistin topraklarının yüzde 87’si, İsraillilerin işgali altında..
İsrail, kör bir taassup (Arz-ı Mev’ud) uğruna giriştiği bu denli katliamlarla, aklı sıra ‘Tanrı’yı kıyamete zorlayacak!’
Hâşâ!
Siyonist akıl (!) Tevrat’ı bozduğu gibi, tek Tanrı inancını da böylece bozmuş oluyor. Zira bir şeye zorlanabilen Tanrı olabilir mi?
Evanjelik-Siyonist ABD yönetimi de tıpkı İsrail gibi düşünüyor, bu terör devletinin arkasında duruyor ve sergilemekte olduğu her türlü vahşeti destekliyor.
Evanjelik Siyonizm, ABD’nin değişmez devlet politikasıdır. Nitekim dün de aynı ABD, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmiş ve Suriye’nin olan Golan Tepeleri’ni İsrail’in topraklarına kattığını duyurmuştu.
BM’nin İsrail aleyhine verdiği tüm kararlar ABD tarafından veto edildi. ABD, tıynetinin gereği, terör örgütlerinin arkasında olduğu gibi, Siyonist-terör devleti olan İsrail’in de hamisi konumunda.
Dün, Nazilerin Yahudilere yaptıkları zulümler sonucunda, sorumlular yargılandı ve cezalarını buldular.
Bugün ise, İsrailli yöneticiler, aynı ırkçı cinayetleri işliyor lakin bunların hesabını sorabilecek bir mahkeme yok!
Var ama yok!
Zalimlerin sahipleri var da, mazlumların yok mu sanıyorsunuz?
Dünya ne zalimler gördü; ne Neronlar, ne Firavunlar, ne Nemrutlar, ne Korkunç İvanlar, ne Şeddadlar ve bunlar gibi daha ne zalimler gördü.
Yıkılıp gittiler, bugün hepsi lanetle anılıyor.
Mazlumların ahı asla yerde kalmaz ve aheste aheste çıkar.
Netanyahu’nun ve destekçilerinin, akıttıkları mazlum kanında boğulmaları yakındır.
Nemrud’u burnuna girip beynini yiyen bir sivrisinek öldürdü!
Bugün de yüz binlerce insanı gözle görülmeyen bir virüs öldürüyor.
Zalimin zulmü varsa, mazlumun ahı ve Allah’ı var!
Paylaş