Paylaş
Türkiyemiz işte dünyadaki bu değişime ayak uydurduğu, bu uğurda yoğun bir gayretin içinde olduğu için, diğer bir deyişle, canını kayırabildiği ve haklarını savunu, emperyalizme peşkeş çekmediği için hem AB’nin ve hem de ABD’nin hedefinde.
Emperyalizm böylesi bir Türkiye’yi istemiyor, onlar alışageldikleri eski Türkiye’yi istiyorlar.
Kafasına vurup lokmasını ağzından aldıkları bir Türkiye istiyorlar. Zira şimdiye kadar hep böyle olmuştu.
Laf dinleyen, uslu ve uydu bir Türkiye’yi dost ve müttefik biliyorlar. Kendi Hıristiyanlık ahlak ve hassasiyetleriyle söyleyecek olursak, bir yanağımıza vurduklarında –ki şimdiye kadar hep ama hep vurdular- diğer yanağımızı uzatmamızı bekliyorlar.
Yani onlar hep ağa olacak, sığıra biz bakacağız, sütünü sağıp onlara vereceğiz.
Bu durumu tarihteki alışkanlıklarından tevarüs ettiler. Nitekim daha düne kadar, Kızılderililere ve zencilere aynını yapmışlardı. Başkalarının sırtından geçinmeye alıştıkları için aynı alışkanlıklarını bugün de sürdürüyorlar.
Dost ve müttefik dedikleri Türkiye’ye ihtiyacı olan silah ve mühimmatı vermediler (hâlâ daha vermiyorlar); kötü komşu insanı mal sahibi yapar gereğince, Türkiye savunma silahlarını üretti, üretmeye devam ediyor.
Hem de Türkiye’nin ürettikleri (SİHA) karşısında, gözleri fal taşı gibi açılıyor.
Bu silahları nasıl üretiriz ve hatta kendi hak ve menfaatlerimiz doğrultusunda bunları nasıl kullanırız diyerek, bizi hedef tahtasına koyuyorlar. Bu cümleden olarak CAATSA yaptırımlar yasasını çıkarıyorlar. Yani ‘ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası’...
Kimmiş ABD’nin hasımları diye bakıyoruz, Türkiye bunların arasında gösteriliyor.
Ee, hani dost ve müttefiktik? NATO’da ortak düşmana karşı aynı safta savaşacaktık?
Neymiş efendim? Türkiye, Rusya’dan S-400 almış! Türkiye sizden bu sistemin muadilini parasıyla istedi, vermediniz. Türkiye savaş halindeyken, sınırında konuşlandırdığınız bu sistemleri söküp götürdünüz. Türkiye’yi savunmasız bıraktınız.
Ayrıca Yunanistan’da benzer sistemin S-300’ünü almıştı. Ona ses çıkarmadınız. Üstelik onu daha da geliştirip Yunanistan’la ortak tatbikat yaptınız. Yunanistan da NATO üyesi.
Bu ne perhiz?
Evet, Türkiye küfürlerinde bile samimi olmayan, sinsi ve riyakâr düşmanlarıyla karşı karşıyadır.
Türkiye’yi ‘hasım’ ilan eden dostlara dikkat edin; kendileri baştan beri hasımlığın tüm gereklerini eksiksiz yerine getiriyorlar.
Dostları olan Türkiye’yi kuşatıyorlar. Hemen sınırları boyunca, küçük bir İsrail devleti (Kürdistan) kurmak için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. Teröristlerden oluşturacakları bu devletçiğin her türlü gereksinimini kendileri karşılıyorlar.
Ve bu teröristleri, dün olduğu gibi bugün de Türkiye’ye karşı savaştırıyorlar.
Bu teröristlere parasız verdikleri silah ve mühimmatı, Türkiye’ye savunma amaçlı kullanılmak üzere parasıyla dahi vermiyorlar.
Türkiye’de darbeye teşebbüs etmiş FETÖ elebaşını ülkelerinde barındırıyorlar ve envaı çeşit fitne ve melanetlerine göz yumuyor ve iade etmiyor.
Türkiye işte tüm bu ihanetlere pabuç bırakmamak için çırpınıyor, savunma araç ve gereçlerini üretiyor ve yeri geldiğinde kendi göbeğini kendisi kesiyor!
Birilerine de eşeklerini Niğde’ye sürmekten başka çare kalmıyor!
Ok yaydan çıktı, ne yaparlarsa yapsınlar!
Yapacakları kadar görecekleri de vardır!
Paylaş