Paylaş
Oysa hastaya ilaç sorulmaz; gerektiğinde, zorla da olsa verilir. Hasta çocuğa, ağlıyor diye iğne yaptırmıyor muyuz? İğne yaptırmayıp hastalıktan ölmesine sebep olmak, gerçekte merhamet midir, yoksa zulüm müdür?
İşte belirli aralıklarla çıkarılan imar afları, belediyelerin aymazlığı yüzünden kelimenin tam anlamıyla zulme dönüşmüştür. Böyle yapmakla, dürüst vatandaşımız cezalandırılmıştır.
Suçlunun narına, suçsuz da yakılmıştır.
Bir ara benim de içinde bulunduğum TBMM’de çıkarılan ve yanlış olarak imar affı olarak nitelenen kanunlara dikkat edildiğinde, ‘Fenni gereklilik yerine getirilmek şartıyla’ der.
Ama maalesef belediyeler, ifade edilen ‘fenni gerekliliği’ yerine getirmeden, sadece ceza keserek, mahut yapılara izin vermiştir.
İmara aykırı şehirler kuruluyor, binlerce gökdelenler yükseliyor. İstanbul’umuzun ilçelerinden hangisine bakarsanız, bu denli kanunsuz yapıların bin bir çeşidiyle karşılaşırsınız.
Bunların inşa süreci aylar sürmekte; bu süre zarfında, bunları engellemekte görevli belediyelerden hiç ses çıkmamaktadır. Demek ki, bile bile göz yumuyorlar.
Neden acaba?
Nedeni basit, belediyeler para karşılığında işi kılıfına uyduracaklar!
Halbuki en ufak bir denetimde, tüm inşaatın durdurulması gerekirdi.
Suçun kaynağı belediyelerdir, imar komisyonlarıdır ve tüm inşa sürecini gerektiği gibi denetlemeyen (denetler gibi yapan) teknik denetim elemanlarıdır.
Ne yapıp edip inşa sürecinde yer alan bu ‘saadet zincirini’, gerçekte cinayet şebekesini ortadan kaldırmalıyız. Düşünebiliyor musunuz; namuslu vatandaşa bir çivi çaktırmayan belediye, arsızın, hırsızın gökdelen dikmesine göz yumuyor?
Ayrıca bina stokumuzun depreme dayanıklı olup olmadığının tespiti, vatandaşın keyfine bırakılmamalı, devlet tarafından zorunlu olarak yapılmalıdır.
Nitekim araçlarımıza, yaşına göre bir yılda, iki yılda, üç yılda bir fenni muayene şartı getirmişiz.
Aynı zorunluluğu, binalar için de getirmeliyiz.
Binaların iskan ruhsatlarını, belirli periyotlarda yenilemeliyiz. Oturma iznini veren belediye yetkilisi ve teknik heyeti, imzalarından dolayı sorumlu tutulmalıdır. Rast gele imza atmak yerine; binalardan alınan örneklerin laboratuvar sonuçlarına göre işlem yapılmalıdır.
Özetin özeti: Belediyelerin imar mevzuatı; namuslu ve dürüst vatandaşa uygulandığı gibi arsız, uğursuz, hırsız, doyumsuz ve insanların canlarına kast edecek kadar gözleri dönmüş vatandaşlara da uygulanmalıdır!
Paylaş