Paylaş
Bu korku; her biri ayrı ayrı kifayetsiz muhteris kumkuması olan muhalefet parti liderlerinin akıllarını ise, büsbütün örttü ve bunun sonucunda da, ne yapıp edecekleri konusunda nereye savrulduklarını, savrulacaklarını kendileri bile bilmez oldu.
Onlara ve özellikle dışarıdaki işbirlikçilerine göre, Erdoğan diktatörmüş ve ondan bir an önce kurtulmak elzemmiş.
Bunu koro halinde ifade ederlerken, ‘sirkatin’ söylüyorlar; zira söz söyledikleri kişinin aynasında kendilerini görüyorlar! Sözde, bir diktatörü fazla gören bu zihniyet, gerçekte 6’lı, 7’li diktatörlük sisteminin peşinde yırtınıyor.
Üstelik bu yapmak istedikleri sivil ‘cunta’yla darbe suçu işlediklerinin farkında değiller!
Kahrolası darbelerin, demokrat olması gereken siyasilerimizin ruhlarında açmış olduğu rahneleri (gedik) görüyor musunuz? Sivil generaller olarak (adeta SSCB’deki Politbüro), cumhurbaşkanlığı makamının üzerinde ‘konsey’ oluşturarak, yapması gerekenleri kendisine dikte edeceklerini dillendiriyorlar.
Bu dillendirmeyi yaparlarken, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu unutuyorlar.
Masanın 6’lı kesimi, istediği kadar gelin-güvey olsun; kanuni ve kanun dışı ve hatta Anayasa dışı olarak aldıkları ve alacakları kararların hiçbir kıymeti yoktur.
Onların bu denli bir acziyet içindeki hallerini en iyi bilen ve onlarla kedinin fareyle oynaması gibi oynayan ve bu cümleden olarak, pazarlıkta elini güçlendirmek için aday çıkaracaklarını ortaya atan HDP’dir.
6’lı Masa’daki liderlerin zavallı hallerine bakar mısınız? Daha şimdiden, koro halinde HDP’ye güzelleme yarışına girdiler.
Anayasa Mahkemesi’nin HDP’ye yapılması gereken Hazine yardımına konan tedbirin hukuksuz olduğunu ileri sürdüler. Bir diğeri ise zavallılığın daniskasını yaparak, Anayasa’dan ‘Türk’ kelimesinin çıkması gerektiğini zırvaladı.
CHP liderinin danışmanlık payesi verdiği kişi, devletin kurucusu olduğunu iddia eden partinin genel merkezinde mülakat verirken, mahut mekândaki Türk bayrakları kaldırıldı.
Aynı danışman, ‘Kuzey Kürdistan’ ve ‘Özerklik’ teranelerini yavelerken 6’lı Masa mensuplarından çıt çıkmadı.
Görünen o ki, Kılıçdaroğlu, CHP’yi çığırından çıkardığı gibi, kurmuş olduğu 6’lı Masa’yı da HDP’ye esir etti.
Öyle ki, HDP’liler, müstakbel cumhurbaşkanı adayı arayışında, Akşener ile Mansur Yavaş isimlerinin asla olamayacağını vurguluyorlar.
Anayasa Mahkemesi’nce kapatılma ile karşı karşıya olan bir partinin şu cüretini bakar mısınız?
Muhalefet ittifakının anahtarı HDP’nin elinde olduğuna göre, turpun büyüğü heybede!
Bu daha başlangıç; yarın ve öbür gün, birinci ve ikinci turda neleri dayatacaklarını hep birlikte göreceğiz.
Ne diyelim, Allah akıl fikir versin!
Paylaş