Paylaş
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.” M. Âkif Ersoy
33 canımız daha vatanları uğruna toprağa düştü. Şehitler tepesini boş bırakmayan aziz şehitlerimize cenab-ı Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı dilerim.
İnsanlık, insanı insan yapan değerlerini yitirdiği bir dünyada yaşıyor artık, hiçbir şeyin kıymeti yok.
Koskoca devlet başkanları bile attıkları imzalarına sahip çıkmıyor, muhatabının yüzüne gülüp arkasından bin bir türlü fırıldağı çevirebiliyor.
Kendini sözde medeni addeden Batı’nın gerçek yüzünü, daha dün Bosna’da görmüştük, bugün de Suriye’de, Irak’ta, Libya’da görüyoruz.
Burnumuzun dibindeki Suriye’de, başkanlık koltuğunda oturan bir canavar tam on yıldır kendi halkını boğazlıyor.
Ölenler Müslüman olduğu için, Batı’nın çıtı çıkmıyor, nasılsa insanca zayiat yok demeye getiriyorlar.
ABD, desteklediği PYD-YPG örgütleriyle Suriye’nin petrolüne çöktü. Bundan sonraki derdi, Suriye’yi parçalayıp lokmalara ayırmak ve bunları İsrail’e servis etmektir.
Türkiye ile sözde barış ve silahsızlandırma, teröristleri silahtan arındırma gibi süreçler başlatan Rusya ise, Esed’in yanında yer alarak, tavşana kaç tazıya tut diyor.
İdlib hava sahasını Türkiye’ye açmazken, Suriye’nin hava gücünü kendisi sağlıyor.
Rejimin yanında yer alıp tüm katliamlarda başrol oynayan Rusya ile İran, Türkiye’ye karşı çok sinsi hareket ediyorlar. Esed’in savaş gücünü, biri havadan diğeri karadan sağlıyor.
Rusya, her ne kadar bizim haberimiz yoktu, rejim yaptı dese de dünya âlem rejimin, Rusya’sız ve İran’sız parmağını bile kımıldatamayacağını biliyor.
Nitekim Savunma Bakanı Hulusi Akar yaptığı açıklamada, “Birliklerimizin bulunduğu yerler Rus yetkilileri ile koordine edilmesine rağmen saldırı gerçekleştirilmiştir. Uyarılarımıza rağmen ambulanslar dahi vurulmuştur” diyerek Rusya’yı yalanlamıştır.
Çirkin yüzlü Batı, kendilerine dokunmayan yılana, sürekli uzun ömürler dileyerek Türkiye’yi oyaladı. Türkiye’nin başına sardığı mülteciler için vaat ettikleri yardımları bile göndermediler.
Geç de olsa, Türkiye nihayet kararını verdi ve mültecileri Avrupa’ya yollamaya başladı. Tatsınlar ve kazın ayağının nasıl olduğunu görsünler bakalım.
Türkiye’nin çağrısı üzerine NATO olağanüstü toplandı ve hava savunması dahil destek sözü verdi. Ayrıca müttefikler, daha fazla ne yapabileceklerine bakacaklar.
Dikkat edilirse NATO da somut bir şey söylemedi. Acil bir önlem almadı.
Oysa öncelikle yapması gereken şey, İdlib hava sahasını uçuşa kapatması idi. Bunu yapmadı ve adeta rejime, sivillere misket bombalarını yağdırmaya devam et dedi.
Türkiye’nin sınırında bir milyonu aşkın insan perişan halde, acil yardım bekliyor.
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Putin telefonla görüştü ve en kısa zamanda yüz yüze görüşme kararı aldılar.
Top, ipe un sermeye çalışan NATO’dan ziyade Rusya’nın ayağındadır. Zira bizzat sahadadır, isterse ateşkesi de sağlayabilir, Esed’in sivillere karşı zulümlerini de durdurabilir.
Her ne olursa Türkiye’ye düşen, kendi göbeğini kendisinin kesmesidir.
Paylaş