Paylaş
Annelerimize bu zulmü reva görenler, sözde Kürtçülük davası güden, gerçekte ise emperyalizme uşaklık eden bir kısım sözde Kürtlerle, Kürtlükle ilgisi olmayan, emperyal emellere hizmet eden başta Ermeniler olmak üzere, envaiçeşit Batılılardır.
Batı emperyalizmi, vekâlet savaşının en korkuncunu, en acımasızını ve en kanlısını Türkiye üzerinde deniyor. Bu anlamsız savaşta, bir kısım insanlarımız kullanılarak kardeşi kardeşe kırdırıyorlar.
Kırk yıl boyunca Kürt annelerinin ocaklarından, evlatları (ciğerpareleri), kız-erkek bakılmaksızın koparılarak dağa (Kandil) çıkarıldı.
Çoğu reşit bile olmayan bu yavrucaklar, her türlü tacize uğruyor, beyinleri yıkanıyor ve her biri canlı bomba haline getirilip çeşitli terör eylemleri için kullanılıyor.
Acılı anneler, evlatlarını kaçıran dağ kadrosunun Meclis’teki uzantısı olan HDP’nin Diyarbakır İl Merkezi binasının önünü, yıllardır, mesken tuttular.
İstediler ki buradaki feryatlar, ülkemizin dört bir yanında ve ardından da dünyanın tüm insan hakları savunucusu olan kurum ve kuruluşlarında yankılansın.
Batı ve Batılı sözde insan hakları savunucuları, her zaman olduğu gibi çifte standart hallerini sergileyip Diyarbakır annelerini görmezden geldi ve gelmeye devam ediyorlar.
İçimizdeki aymazlar da (özellikle ABD Başkanı’nın dizayn ettiği muhalefet bloku) Batılı hempalarından geri kalmadı. Dağdaki teröristleri ziyaret edip onların sözcülüğüne soyundular, lakin Diyarbakır anneleri için ağızlarını açıp tek laf etmediler.
Bir gün olsun, ziyaret edip hal ve hatırlarını sormadılar, acılarını paylaşmadılar.
Diyarbakır annelerinin hemen arkalarındaki binanın sakinleri –ki onlar, bu annelerin evlatlarını kaçıranların ta kendileridir- olan HDP’liler ise bu annelere dönüp bakmadı bile.
HDP’nin dümen suyunda giden CHP, onun genel başkanı ve bir kısım milletvekilleri ile sözde aydın geçinen bir kısım köksüzler de bu annelerin feryatlarına lal kesildiler.
Bununla yetinseler iyi; Kürt olmadığı halde, eş başkan geçinen ve Kürtleri kırdırmaktan dolayı hapiste yatmakta olan Demirtaş’a ağıt yakmakla meşguller.
Devleti kurduğunu iddia eden CHP, doğu ve güney-doğuda tabela partisi olduğuna bakıp gereğini yapmak yerine, HDP’nin meddahlığını sürdürmeyi politika bellemiş.
Malum, HDP’nin desteğiyle, büyük şehirlerin belediye başkanlıklarını kazandılar. Belli ki cumhurbaşkanlığı için de aynı desteğe muhtaçlar. Artık CHP’nin mi HDP’yi, yoksa HDP’nin mi CHP’yi parmağında oynattığına varın siz karar verin.
Halbuki kazandıkları belediye başkanlıkları CHP için büyük bir fırsattı. Nitekim AK Parti, vaktiyle kazandığı belediye başkanlıklarında gösterdiği performansla merkezi idareyi de kazandı. CHP, bu başkanlıkları halka hizmette kullanamadığı gibi, terör örgütü mensubu olup olmadıklarına bakmadan HDP’lilerle doldurdu.
Gözü yaşlı anneler orada evlat yolu gözlerken, bunlar, kirli ittifaklarıyla ikbal peşindeler.
Arsız hırsız misali, şimdi de, bu gözü yaşlı annelerden oy istiyorlar!
Ne demişler, alma mazlumun ahını!
Anne ahı, seçim sandıklarını patlatırsa –ki, patlatacak- kimse şaşırmasın!
Paylaş