Üç tehdide karşı ulusal birlik

‘ULUSAL birliğe en çok ihtiyacımız olan günlerden geçiyoruz’ demek beylik bir söz olarak görülebilir ama durum gerçekten de böyle...

Haberin Devamı

Türkiye aynı anda üç büyük tehditle karşı karşıya ve üçüyle aynı anda mücadele etmeye çalışıyor.

PKK, FETÖ ve DAEŞ eşzamanlı olarak Türkiye’nin ulusal birliğine, toprak bütünlüğüne ve laik devlet yapısına karşı saldırıya geçmiş durumda.

Türkiye içinde PKK, FETÖ, DAEŞ’le mücadele ederken, aynı anda bu örgütlerin dışarıdaki yapılarıyla savaşıyor. Kuzey Irak’taki PKK kamplarını etkisiz hale getirmeye uğraşırken, Başika’da askeri varlık bulundurarak Musul kaynaklı sızmaları ve muhtemel göçü orada karşılamayı hedefliyor, diğer yandan Fırat Kalkanı ile Suriye’de koridorla sınır boyunca kuşatılmaya engel olmaya çabalıyor.

Bölgede ve dünyada, Türkiye gibi içeride ve dışarıda aynı anda birden çok tehditle mücadele eden bir başka devlet yok.

PKK-PYD-YPG cephesi Suriye’nin kuzeyinde ABD desteği ile devlet kurmaya ve Türkiye’den Güneydoğu’yu koparmaya uğraşırken, FETÖ içeride darbeyle devleti ele geçirip laik düzeni yıkmaya girişiyor, DAEŞ ve benzeri örgütler ise Türkiye’yi ‘Darülharp’ (Savaş alanı) ilan ediyor...

Türkiye’nin tarihin çöplüğüne gönderdiği Sevr’i hortlatmak isteyenlerle, demokratik-laik devletler düzeninden koparıp din devletine dönüştürme gayretinde olanların birleştiği bir dönemden geçiyoruz.

Bunları topladığınız zaman Türkiye Cumhuriyeti’nin bir beka sorunuyla karşılaştığı çok net görülüyor ki bu sorunun, ulusal nitelikli ve partiler üstü bir sorun olduğundan kimsenin kuşkusu olmamalıdır.


BİRLİK ZAMANI
Çankaya Köşkü’nde dün verdikleri fotoğraf, liderlerin bu gerçeğin farkında olduğunu gösterdi.

Başbakan Binali Yıldırım’ın, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin terörle mücadele konusunda üçlü zirve yaptıktan sonra, birlikte açıklama yapmaları, ulusal birlik için gereken siyasal ve toplumsal uzlaşma açısından çok anlamlı ve önemlidir.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da üç liderin ortak açıklamasından sonra teröre karşı milli seferberlik çağrısında bulunması; demokrasinin korunmasında olduğu gibi terörle mücadelede de Yenikapı ruhunu çağrıştıran bir tablo izlenimi vermiştir.

Liderlerin verdiği bu görüntü, saydığım tehlikelerin farkında olduklarını ve çok yönlü tehdide karşı, birlik içinde mücadele edilmesi bilinciyle hareket ettiklerini gösteriyor.

Bu anlayış ve yansıtılan birlik görüntüsü terörle mücadele dolayısıyla Türkiye’nin bekası açısından tarihi bir fırsattır.

İktidar bu tabloyu doğru okumalı ve doğru yönetmelidir. İktidar ve muhalefetin bir araya geldiği bu ortamda he türlü mücadelede Gazi Meclis zemini kullanılmalı ve siyasi uzlaşmayla hareket edilmelidir.

Bu fırsat Türkiye’nin ulusal birliği ve toprak bütünlüğünün korunması ve bekasının garanti altına alınması için kullanılmalıdır. Liderler ve partiler böyle bir mücadelede siyasi çıkar hesabı yapmamalı, partiler üstü bir tutumla hareket etmelidir.


CHP’NİN KONUMU VE KATKISI
AK Parti ve MHP’nin başkanlık sistemine geçiş için hazırladığı Anayasa değişikliğine temelden karşı olduğu bilinen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu fotoğraf içinde yer alması ayrıca önem taşıyor.

Terörle mücadele gibi ulusal bir sorunda iktidarın yanında yer alması, iktidar açısından çok önemli bir katkıdır. Başkanlık sistemi dahil diğer konularda farklı düşünse de terörle mücadelede anamuhalefet partisinin, MHP ile birlikte iktidarın yanında durması olgun ve ulusal bilinç içeren bir tutumdur.

Bu tutum ayrıca, CHP’ye yöneltilen “HDP’yle aynı çizgide, aynı cephede” eleştirilerini de boşa çıkarmaktadır.

Kılıçdaroğlu doğru olanı yapmıştır.

Yazarın Tüm Yazıları