Paylaş
Dahası...
Klasik NATO misyonunun yepyeni bir tanıma geçiş sinyaliydi.
En keskin şekliyle özetlersem:
ABD Başkanı Biden’ın mesajları açısından NATO artık bir “savunma paktı” değildir...
NATO’nun bir askeri güç olarak “küresel çözüm ve karar merkezi” haline gelme arzusu açıktan vurgulanmıştır.
Biden’ın özet olarak şu sözleri önemlidir:
NATO’nun küresel işlevi genişlemelidir...
NATO’nun siyasi etki alanı da olmalıdır...
NATO’nun “motor gücü” ABD’nin bu mesajından sonra çok önemli bir konuşma daha geliyor.
NATO’nun sahadaki “en etkin askeri gücü” olan Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan gelen mesajlar:
1) “Akdeniz’den Karadeniz’e, Avrupa’dan Asya’ya kadar NATO’nun sağladığı güvenlik şemsiyesine ihtiyaç duyulan her yerde ittifak aktif rol üstlenmelidir.”
2) “Dönem sorumluluktan kaçma değil, elini taşın altına koyma dönemidir. Bilhassa NATO’nun küresel sınamalar karşısında daha etkin inisiyatifler üstlenmesi gerekmektedir.”
TÜRKİYE NEDEN ÖNEMLİ
Bu yazdıklarımı alt alta toplarsam çıkan sonuç şudur:
NATO’nun motor gücü ABD’nin yeni başkanı, NATO’ya küresel sorunların çözümü açısından, yalnızca askeri değil siyasi bir misyon da yüklemiştir. Bu yeni siyasi misyon, NATO’ya müzakere ve hakem rolü verebilir mi?
Diğer ayrıntı...
NATO’nun sahadaki en etkin askeri gücü olan Türkiye’den gelen destek... Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu küresel gücün sahada daha da işlevsel olması gerektiğini söylemesi...
Bu da Türkiye’ye küresel bir misyon veriyor...
Türkiye NATO’nun bu yeni misyonu açısından sahadaki etkin rolü oynayacağını açıkça söylemiştir. Bunun ilk örneği de Afganistan’da Kabil Havalimanı’nın NATO gücü olarak Türk askeri ve teknisyenleri tarafından işletilmesi ve güvenliğinin sağlanması kararıdır.
AB’NİN YERİNE ÇÖZÜM
Brüksel’de ortaya çıkan yeni NATO misyonunun bir diğer önemli başlığı da yine ABD Başkanı Biden tarafından dile getirildi.
Demokrasi ve insan hakları misyonu...
Demek ki artık NATO, demokrasi ve insan hakları konusunda da hassas ve etkin olacaktır.
Bu da AB’nin yıllarca başaramadığı rolü artık NATO’nun alabileceği anlamına gelir.
ABD-TÜRKİYE YAKINLAŞMASI
Brüksel zirvesindeki yeni NATO konseptine bakınca Türkiye ve ABD arasında bir yakınlaşma görülüyor...
Şimdi soru şu:
NATO’nun “motor gücü” ABD ile sahadaki “etkin güç” Türkiye arasındaki bu yakınlaşma aradaki sorunları da çözebilir mi?
Benim tahminim, NATO şemsiyesi altında böylesine “küresel bir yakınlaşma” zamanla sorunların da çözüleceği anlamına gelebilir.
Nitekim kısa süre önce icra edilen Denizkurdu-2021 Tatbikatı’nda sohbet ettiğimiz Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın söylediği şu sözleri hatırlatmak isterim:
“Ne S-400 ne de başka bir şey. Asıl sorun PKK-YPG sorunudur. Bunu çözmeliyiz...”
Akar, Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG oluşumuna DEAŞ’la mücadele adı altında ABD’nin destek verdiğini her fırsatta söylüyordu.
Şimdi Brüksel’de ortaya çıkan yeni NATO misyonu ve Türkiye’nin rolü açısından bakarsak:
Suriye’nin kuzeyindeki DEAŞ’la mücadele ve PKK/YPG oluşumu için de Türkiye’nin askeri güç faktörü gibi konular masaya gelebilir.
Önümüzdeki dönemde Türkiye-ABD ilişkileri ve Suriye sorunu gibi konularda neler olabilir sorusuna...
Brüksel’deki NATO zirvesinin kodlarını bu şekilde okuyarak bakabiliriz...
Paylaş