Satır aralarındaki gerçek

Kabine revizyonu var mı?

Bakanlık sayısı artacak mı?

Hangi bakanlar değişecek?

Çok uzun yıllar, hem Hürriyet’te hem Sabah’ta Ankara Temsilciliği yapmış bir gazeteci olarak şunu söyleyebilirim..

Ankara gazeteciliğinde “bakan değişikliği haberi” ve “kabine kulisi” hep öncelikli merak konusudur..

Ama şimdi yıllar sonra bakınca..

Bana göre “Falancanın gitmesi, filancanın gelmesi”nden daha önemi gerçekler var.

Kavramsal, asal, köklü,  kalıcı ve doğrudan sisteme yönelik detaylar..

İşte dün AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamalarında bu köklü detaylar vardı. Çelik, kelimelere ve vurgulara hakim bir isimdir.

O nedenle satır aralarında birbirine bağladığı mesajlar iyi okunursa, hiç soru sormaya gerek kalmadan durum anlaşılır.

Yani olay şu..

Dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak ve çok sayıda milletvekili ile bir toplantı yaptı.

İşte o toplantıdan sonra parti sözcüsü Ömer Çelik basına bir açıklama yaptı.

Günlerdir gelen onlarca soru üzerine şu cevabı verdi:

“Yeni bir sistem hayata geçti. Bürokrasinin çeşitli noktalarında sisteme uyum sağlayamama söz konusuysa bunlar tespit edilecek. Çeşitli noktalarda vatandaşa hizmet götürme konusunda yeterli performans göremediğimiz konular güncellenecek. Bunların hepsi masaya yatırılıp, bunun bir röntgeni, MR’ı çekilecek. Önemli olan burada hizmetin hızlı gitmesi.”

Bu kadar açık daha nasıl söylenebilir.

Cümleleri bir kez daha satır aralarından birbirine bağlarsak;

1) Vatandaşa hizmet götürme konusunda yeterli performans göremediğimiz konular güncellenecek.

Tercümesi:

Bu “güncellenme” kavramı önemlidir...Birilerinin söylediği gibi Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden geri adım değildir. Uygulamadan doğan geliştirmedir.

2) Bürokrasinin çeşitli noktalarında sisteme uyum sağlayamama söz konusuysa tespit edilecek..

Tercümesi: Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınmasına bir açıklama olabilir mi?

3) Vatandaşın devletle olan ilişkisinin en sağlıklı şekilde organize edilmesiyle ilgili bir çalışma..

Tercümesi: Vatandaştan gelen talepler yeterince ulaşmıyorsa. Yani algılama eksiği varsa. Sistem bazında çözülecek. Daha açık bir deyişle...

Yeni sistemde özellikle bakan ve bakan yardımcıları halkın taleplerini daha iyi dinlemelidir. Yani, milletvekili olmayışları, milletten uzak kalacakları anlamına gelmemelidir...

Siyasetin ve icraatın sokaktan gelip, sokakta buluştuğu dönemlerden, vekilin yasamayla görevli olduğu bir döneme geçişi sırasında bu sıkıntıların olması elbette doğaldır.

Sonuç olarak, icraat, halkla diyalog halinde olursa siyaseten sonuç veriyor. Ama sokağa çıkmadan, halkı yeterince dinlemeden, yalnızca merkezden gelen program doğrultusunda yapılan icraat “monolog” oluyor.

Sanıyorum,

Şimdi yeni sistemin “halkla diyalog” ayarı araştırılıyor. Ömer Çelik’in sözünü ettiği, “MR’a yatıracağız” sözü işte bu araştırmanın ifadesidir. Yoksa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kendisiyle ilgili bir tartışma değildir.

Uygulamalarda çıkan aksaklıklara göre yapılacak “ayarların” araştırması olarak gözüküyor. Ama geliyorum yine aynı noktaya..

“Halkla temas etmeyen icraat monolog yaratır” ki. Bu da siyasi olarak anlaşılma sıkıntısı yaratır..

Bu açıdan bakınca..

Güncellemenin “iki boyutu” var..

1) AK Parti kendi açısından gerekli araştırmaları yapıyor.

2) Sistemin uygulanması açısından devlet için araştırma yapıyor..

1’inci yılını dolduran böylesine köklü bir sistem değişikliğinde bu da çok doğaldır..

Daha da önemlisi mesele bir siyasi partinin seçim kaygılarının ötesinde, Türkiye’nin geleceğiyle ilgilidir.

Sanıyorum Ömer Çelik’in sözünü ettiği “MR çekimi”nin temelinde bu kaygı vardır.

Toparlarsam;

1) Olaya yalnızca “bakan karnesi” ve “değişimi” olarak bakmak yanlıştır.

2) Sistemin uygulamasında bürokrasi ve bakanlar açısından performans denetimi yapılması aynı zamanda sistemin geleceğe yönelik olarak pratikte doğan sıkıntılarının anlaşılması açısından önemlidir.

Ayrıca bu denetimlerin, toplantıların “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden geri adım” gibi algılanması çok ciddi yanlış olur.

İşte AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in üzerine basa basa vurguladığı şu söz, satır aralarındaki mesajların en açık halidir:

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi milletten onay aldı. Milletin onay verdiği sistemden asla geri gidiş yok.”