Sağ el Rabia, sol el kurt işareti

Gençlerde müthiş bir heyecan var.

Sağ el Rabia... 

Sol el kurt işareti.

AK Gençlik, ülkücü gençlik, Alperenler arasında doğal bir kaynaşma var.

Merkezinde de Erdoğan sevgisi.

“Yerli ve milli itifak”ın gençlikteki karşılığı bu.

Sonradan anladım ki, kongre salonunu sabaha kadar o gençler süslemiş. 

Afişleri onlar asmış.

MHP ve BBP yönetimleri AK Parti kongrelerine temsilci gönderiyor.

Temsilciler büyük bir heyecanla alkışlanıyor.

Elbette gençleri de.

Peki bu heyecan seçimlere nasıl yansır?

Kongrede yanımda üç ilçe belediye başkanı oturuyor...

Birisi şöyle diyor:

“Bizim buralarda oylar değişmez. Hatta milli ittifakla daha da artacak.”

Peki İYİ Parti ne yapar?

“Abi sen şimdi bakma... Böyle biraz ayrılık var gibi. Ama seçim günü gelince o milliyetçi arkadaş da oyu CHP’ye yaramasın diye yine gelip yerli ve milli ittifaka verecek.”

Kayseri’den, Aksaray’dan, Nevşehir’den, ilçelerden gelen Orta Anadolu siyasetçisi böyle düşünüyor.

Yani son dakikada milliyetçi oyların büyük bölümünün “yerli ve milli ittifak”ta birleşeceği söyleniyor.

Niğde’den, Nevşehir’den dönerken bendeki izlenim de böyle.

Belki daha seçimlere 1 buçuk yıl var. Çok erken...

Ama ben kongrelerdeki heyecan karşılaştırmasını yapınca bir ölçüde böyle bir izlenim alıyorum.

Müthiş bir gençlik var orada.

BIÇAĞIN KEMİĞE DAYANDIĞI NOKTA

CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın sözünü ettiği “bıçağın kemiğe dayandığı nokta” nedir?

Afrin’de devletleşmeye çalışan PYD/PKK varlığıdır.

Ve kurulan sözde mahkemelerdir.

PYD “DAEŞ’li militanları yargılayacağız” bahanesiyle sözde mahkemeler kurdu.  

Mahkeme demek devlet demek.

Bıçağın kemiğe dayandığı nokta işte budur.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan açık açık söylüyor.

PYD/PKK terörüne karşı Afrin’de bir harekât yapılacak.

“Dosta düşmana ilan” ediyor.

Türkiye, sınırlarının dibindeki bu terör tehdidine karşı uluslararası hukuktaki hakkını kullanacağını ilan ediyor...

Toplanacak Milli Güvenlik Kurulu’ndan da bu yönde bir açıklama gelebilir.

DATÇALI ÇEVRECİLER İYİ Kİ VARSINIZ

DATÇA’yı kurtardınız. Orayı betona çevirmeye çalışan...

“Bodrumlaştırmak” isteyen...

Koyları parselleyip satmak isteyen kim varsa...

Mücadele ettiniz. Ve ilk adımda Kurubük’ü kurtardınız.

İyi ki varsınız...