Pasifik’te Türkiye haklı, Atlantik’te farklı...

Düşünün...

Aylardır süren S-400 krizi... Türkiye ile ABD’yi karşı karşıya getiren F-35 krizi...

Ve bunların piyasalara yansımaları...

Ama önceki gün Başkan Trump “Türkiye S-400 konusunda haklıdır” anlamına gelen şu sözleri açıktan söyledi:

“Türkiye Obama yönetimi döneminde Patriot istemiş. Vermemişler. Onlar da hava savunmaları için Rusya’dan S-400’e yönelmişler. Obama yönetimi Türkiye’ye adil davranmamış.”

Trump, Türkiye ile ABD’nin stratejik ortak olduğunu da defalarca söyledi.

Nerede söyledi?

Pasifik Okyanusu’nda... 

Aslında bu sözler uzun süredir Türkiye’nin dünyaya anlattığı gerçeğin en yetkili ağızdan ilanıdır.

Ancak...

Pasifik Okyanusu’nun kıyısında söylenen bu sözler, acaba Atlantik’te geçerli olacak mıdır?

İşte orada ciddi sorular var. 

Sırasıyla özetlersem...

1) Suriye’nin kuzeyindeki “terör koridoru” ve “kukla kanton” meselesi...

Türkiye’nin Suriye sınırından itibaren PKK/YPG’nin kurmak istediği “kanton devlet” için ABD’nin verdiği destek hâlâ sürüyor. Türkiye peş peşe yaptığı harekâtlarla bölgede güvenliği sağlasa da tehdit devam ediyor.

2) Doğu Akdeniz’deki enerji alanlarıyla ilgili olarak ABD’nin Rum yönetimini destekleyen tutumu...

Bu noktada ABD’li dev şirketlerin Rum yönetimiyle anlaşması, aynı zamanda ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne uyguladığı silah ambargosunu kaldırması ve yardım kararı alması önemli...

3) Türkiye’nin hain ilan ettiği FETÖ elebaşı için ABD’nin “siyasi figür” tanımı kullanması ve Türkiye’nin iade taleplerini cevapsız bırakması...

4) Kudüs meselesi...

Başkan Trump, Pasifik’te Türkiye’yi haklı bulan bir konuşma yaptı ama...

Atlantik’te bu saydığım krizler hâlâ devam ediyor.

Trump bunları aşabilir mi?

Başkanın S-400 konusunda bir “orta yol” arayışında olduğu seziliyor.

Son sözlerinin satır aralarından “Türkiye S-400’den geri adım atmayacak. Bir çözüm yolu oluşturun” işaretini alabiliriz.

Zaten “Obama yönetimi Türkiye’ye adil davranmamış” diyerek Türkiye’nin haklı tutumunu da kabul etmiş oluyor.

KRİZ AŞILIR MI?

Aslında Trump bu gerçekleri söylerken krizlerin çözümü için Türkiye’ye önemli bir niyet beyanı yapmış oluyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın defalarca söylediği “Patriot istedik, satmadınız. Şimdi Rusya teknolojisiyle birlikte veriyor” sözünün ne kadar etkili olduğu, Başkan Trump’ın açıklamalarından anlaşılıyor.

Doğu Akdeniz’deki enerji konusunda ve Suriye’deki kantonlaşma arayışında özellikle Senato’da Türkiye’ye karşı olan durum biliniyor.

Trump bu durumu nasıl aşacak?

Öte yandan, Başkan Trump’ın Türkiye’yi haklı bulan sözleri diplomatik olarak şu anlama geliyor:

1) Önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Trump arasındaki “pozitif diyalog” süreci hızlanacaktır.

2) Türkiye ile ABD arasındaki “Çözümsüz krizler büyüyor” türünden söylentilerin piyasalara yaptığı olumsuz etkiler zayıflayacaktır.

3) Türkiye ile ABD arasındaki krizi lehine çevirmek isteyenlerin elleri zayıflayacaktır.

Umarım Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump arasındaki diyalog ve Pasifik’teki olumlu hava, Atlantik’te ve Akdeniz’deki fırtınalı havanın durulmasına yol açar.

BİR YANLIŞ ANLAMA

ÖNCEKİ gün yazdığım “utanmaz adam” yazılarında bir yanlış anlama olmuş.

Antalya’da 2 yaşındaki yabangeyiğini vuran kaçak avcıları yakalatan muhtarı ve utanmazların peşini bırakmayan jandarmayı kutlamıştım. 

Fotoğrafta yer alan iki jandarma arasındaki muhtar, kaçak avcıymış gibi algılandı. Kaçak avcıları yakalatan muhtarı tekrar kutlarım...