Önümde tarihi bir belge var... Trump’a bakınca özeti şudur: ‘Ben stratejiyim. Sen de yalnızca ortak’

“İki devlet müttefik ve stratejik ortak olarak birbirlerinin güvenliklerine ve savunmalarına karşılıklı ve tartışmasız bağlılıklarını teyit ederler.”

Peki adam ne yapıyor?

“Teröriste karşı istediğimiz insansız hava uçaklarını vermiyor...”

Sonuçta kendimiz yapıyoruz...

Peki hava savunması için füze?

- Yooookkkk vermeyiz...

- E biz de Rusya’dan alıyoruz...

- Vaaaayyyyy NATO’ya ihanet... Stratejik ortaklığa ihanet.

- Yahu bu nasıl “stratejik ortaklık”?

Cevap:

“Strateji benden, ortaklık senden”

Devam ediyorum...

“Türkiye Cumhuriyeti ve ABD uzun süreli müttefikler olarak terörizmin her türü ve biçimiyle ortak mücadeleye olan kararlılıklarını teyit ederler. Türkiye ve ABD, DEAŞ, PKK, El Kaide ve diğer tüm terör örgütleri ve bunların uzantılarıyla mücadele konusundaki kararlılıklarını tekrarlarlar. İki taraf, iki ülke halkını doğrudan hedef alan terör tehditlerine karşı meşru müdafaa hakkını tanırlar.”

Peki, o ne yapıyor?

Göz göre göre binlerce TIR silahı PKK’nın Suriye kolu YPG’ye gönderiyor...

Bu durumda onunki strateji oluyor, bizimki de yalnızca ortaklık...

Devam ediyorum...

Yine bir paragraf:

“65 yıldır NATO müttefikleri ve stratejik ortak olarak iki halk ilişkilerini, paylaştıkları hedeflerin ve çıkarların ilerletilmesi ve ayrıca dünya genelinde demokrasi, hukukun üstünlüğü ve bireysel özgürlüklerin teşviki için hayati görmektedir.”

Dahası var:

“ABD, Türkiye’de 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen hain darbe girişimini kınar ve Türkiye’nin demokratik yollarla seçilmiş hükümetiyle ve Türk halkıyla tam dayanışma içerisinde olduğunu belirtir.”

Adam 15 Temmuz hain darbe girişimini kınıyor...

Sonra o darbe girişiminin elebaşısını ülkesinde ağırlıyor...

Dosyalar, kanıtlar, ifadeler boşuna...

E ne oluyor şimdi?

Hukukun üstünlüğü ne oluyor?

“Tutuklu rahibi akşam şu saate kadar ver.” diyen bu kafa için ne diyebiliriz...

Bu durumda yine aynı söze geliyoruz:

“O stratejiyi yapacak, biz yalnızca ortak”

Devam ediyorum...

“İki devlet uzun süreli müttefikliğin ışığında ikili ilişkilerde öne çıkan meseleleri çözme konusundaki vaadini teyit eder. İki taraf, bu amaca yönelik olarak sonuç odaklı bir mekanizma oluşturulması konusunda anlaşmaya varmıştır. Söz konusu mekanizma en geç mart ayı ortasına kadar hayata geçirilecektir.”

Bu madde harika. En kötü senaryo için bir hazırlık... Tamam da...

Ben de şimdi merak ediyorum...

Her gece kafasına göre karar alıp bir tweet atan Trump için mart ayında kurulması planlanan bu mekanizma acaba şimdi nerede?

Arkadaşlar...

Size yaptığım bu alıntılar...

16 Şubat 2018’de Türkiye ile ABD arasında imzalanmış olan “stratejik ortaklık” belgesinin ortak açıklamasıdır...

O nedenle sürekli soruyorum:

Trump’a göre ABD stratejiyi yapacak, Türkiye yalnızca ortak olacak öyle mi?

Bu kafa hâlâ “Marshall yardımıyla bizim okullara günü geçmiş süt tozu dağıtan” kafadır.

Türkiye’yi SSCB’ye karşı yardım edilen bir topluluk gibi gören kafadır...

Artık bu stratejik ortaklıkta “Sen stratejiyi yap, ben ortak olurum” diyen bir Türkiye yoktur...

Umarım ABD yönetimi bu durumu kavrar...

Ve her iki ülkenin çıkarına yeni bir sayfa açılır...