New York’ta Afrika için bir ışık parladı

Mevlana’dan bir söz:

“Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez...”

Emine Erdoğan’ın “Afrika Seyahatlerim” kitabından gelen bu sözün sahibi, kalp ve gönül ustası Mevlana, acaba yüzlerce yıl sonra New York’ta bir Türkevi’nde dünyaya barış ve sevgi mesajı olarak parlayacağını düşünmüş müdür?

Emine Hanım kitabı neden yazdığını anlatırken, rengârenk giysileriyle Afrika’nın değişik ülkelerinden gelen First Lady’lerin yüzündeki mutluluk ve heyecan aslında bu sorunun da cevabı oldu...

Evet, dün New York’taki Türkevi’nde Emine Erdoğan’ın kitabı için yapılan tanıtım toplantısına katıldım.

İnsanlığın ’Acılı coğrafyası’ndan gelen anılar gerçekten etkileyiciydi.

Törenden sonra bir kenara çekildim, 180 sayfalık kitabı bir çırpıda okudum.

Cezayir’den Senegal’e kadar olan gezilerden tutulmuş notlar.

Ve yalnızca harflerden değil, kalpten gelen bir kitap.

Doğrusu bilmiyorum:

“Acaba dünyada bir First Lady, Afrika’daki çocuklar için, mazlum milletler için böyle notlar alıp bir kitaba dönüştürmüş müdür?”

O nedenle ayrıca değer verdim.

DALGA SESİNİ İLK KEZ DUYAN BİR ÇOCUK NE YAPAR?

Kitabın Gana bölümünde öyle bir öykü var ki...

Emine Hanım anlatıyor:

“Gana’da Cumhurbaşkanımız resmi temaslarını sürdürürken biz de ev sahibi hanımefendi ile ziyaretler yapıyoruz. TİKA’nın Gana İşitme Engelliler Okulu’nda eğitim gören 4-12 yaş arası 80 işitme engelli çocuk için sağladığı işitme sistemlerini teslim ettik...”

ARADAN YILLAR GEÇİYOR

Evet, kilometrelerce uzaktan Gana’daki çocuklara bir “ses” olan bu yardımın üzerinden 3 yıl geçiyor...

Ve Emine Erdoğan hikâyenin devamını şöyle aktarıyor:

“Gana’da başlayan bu hikâye orada bitmedi. Geleceğe meyve veren bir ağaç olarak dalları Türkiye’ye uzandı. 3 sene sonra 2019’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir iftar yemeği tertip etmiştik. O iftar yemeğinde Türkiye’deki Afrika büyükelçileri eşlerinin, Külliye’nin mutfağında bizzat pişirdikleri tariflerin yer aldığı “Afrika Yemekleri” kitabının da lansmanını gerçekleştirmiştik. İşte o programa yıllar önce Gana’da işitme sistemleri verdiğimiz çocuklardan mezun 10 öğrenci de katılmıştı. Bizim için coşkunun zirveye ulaştığı bir andı...”

Emine Hanım bu detayları verdikten sonra o duygusal anı şöyle anlatıyor:

“Programda TİKA’nın Gana’daki işitme engellileri okulunda çektiği belgeselin tanıtımı da yapıldı. Dalga sesini ilk kez duyan bir çocuğun ruhunun o sesle uyanışına vesile olmanın değerini hiçbir ölçü birimi tartamaz... İnsanların hayatlarında böylesine anlamlı değişimlerin gerçekleştiğini görmek, temennilerini alıp gerçeğe dönüştürmek ve tüm bunların emektarının Türkiye olması mutlulukların en anlamlısı... O akşam, Ganalı gençlerle çektirdiğimiz o fotoğraf kalbimdeki en güzel anılar köşesinde yerini aldı...”

MOZAMBİK'TEKİ ÇOCUK GELİNLER

Emine Erdoğan, gittiği her Afrika ülkesinden çarpıcı notlar almış, çözüm aramış, dertliyle dertlenmiş. 

İşte ‘Mozambik’ bölümü:

“Burada nüfusun ancak yarısı temiz suya erişebiliyor. Kırsalda durum daha da kötü... 100 bin kişiye ancak 3 doktor düşüyor. En önemli sorunlardan biri de maalesef çocuk gelinler... Oranı çok yüksek ve ne yazık ki çocukları fakirliğe mahkûm ediyor. Ve hayatları başlamadan bitiyor. Hayaller kurulmadan bozuluyor...”

HİÇ KAPANMAYACAK DEFTER

Aslında kitabın her bölümünde, her Afrika ülkesinde bir anı var.

Kitabın tanıtım toplantısı yapılırken, Türkevi’nin terasından Birleşmiş Milletler Binası’na baktım. Oradan Manhattan’a... Milyarlarca dolarlık markaların, bir o kadar zenginliğin olduğu o gökdelen mahallesine baktım...

Afrika’da çocukların açlığının, sömürgenin, acılarla süren hayatların, orada Türkevi’nden bir kitapla BM binasının önünde anlatılması o kadar anlamlı geldi ki...

Emine Hanım kitabı şöyle bitiriyor:

“Afrika Seyahatlerim, benim için kapağı hiç kapanmayacak, ömrüm vefa ettikçe yeni satırlar eklenecek bir defterdir... Afrikalı çocukların yüzlerinin hep gülmesi dileklerimle...”

Evet Emine Hanım, kitabınızı okudum, anılarınız arasında dolaştım. 

Sizi yürekten kutlarım. 

Umarım, kitabın başında bir başka mumu tutuşturan o mum, hiç sönmez ve başka mumları tutuşturur.