Paylaş
Helal olsun. Sergen’i alkışlıyorum. Yine helal olsun...
Bize gelince...
Soruyorum:
“Fatih Terim yalnızca takımı mı yönetti?”
- Hayır... Fatih Terim, takımı yönetirken aynı zamanda sahanın dışında bir türlü bitmek bilmeyen bir iç krizi de yönetmek zorunda kaldı...
Bu kadar çok kriz. Bu kadar çok düşmanlık. Ve birilerindeki “Terim kompleksi”.
Bütün bunlara rağmen Galatasaray yine kıl payı şampiyonluğu kaçırdı...
Ve bütün bunlara rağmen Terim soğukkanlılığını korudu. Yangına körükle gitmedi. Bilgece sustu.
Ve şu unutulmaz lafı geride iz bıraktı:
“Penaltıyı kaybederim ama futbolcumu kaybetmem...”
Bu sözü ilk penaltıyı kaçıran Mustafa Muhammed’in ikinci penaltıyı atması için ısrar ettiğinde söylemişti...
Fatih Terim Galatasaray için bir şanstır. Türk futbolu için bir umut sembolüdür.
Her futbolcumuzu, alınterlerini, sabırlarını kutluyorum.
Sana da helal olsun Fatih Terim...
BİR İNCİ KEFALİ KURTULUNCA DÜNYAYI KURTARMIŞ GİBİ OLDUM
DÜN Van Gölü’nde yaşayan İnci kefali için müthiş bir mücadele veren Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın hikâyesini yazmıştım.
600 bin yıldır o gölde yaşayan “İnci”ler üreme mevsiminde avlandıkları için nesilleri tükenecekti.
Prof. Sarı genç bir asistan olarak gittiği Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde inanılmaz bir mücadele vermişti.
O mücadele sırasında yanında duran tek isim dönemin Muradiye kaymakamıydı.
Ve dün sabah Van DHA’dan Barış Kul, içimi ısıtan bir haber geçti.
Van Tarım İl Müdürlüğü, jandarma ve polisle birlikte Deliçay’da kaçak İnci kefali avlayanlara baskın yaptı...
Şimdi sıkı durun:
Bu baskınlarda üremek için nehre giderken avlanan 1 ton canlı İnci kefali ele geçirildi.
Ve o “canlar” yumurtalarıyla birlikte yine nehre bırakıldı...
Nasıl mutlu oldum bilemezsiniz.
Bırakın 1 tonu, bir İnci kefali yumurtalarıyla birlikte kurtulunca, sanki dünyayı kurtarmış gibi oldum...
O zamanın Muradiye Kaymakamı...
Şimdiki valimiz Mehmet Emin Bilmez...
Haberi hemen Mustafa Hoca’mla paylaştım.
İyi ki varsınız...
Paylaş