Paylaş
Kan donduran insanlık dışı görüntüler.
Taliban korkusuyla ölümüne kaçan insanlar. Anneler, çocuklar.
Uçakların tekerlekleri arasına sıkışan...
Çıktığı uçak kanadında can veren, parçalanan insanlar.
Dünya ajanslarının geçtiği bu fotoğraflar, görüntüler, televizyonlardan yayınlandıkça insanlığın kanı donmuştu.
Dehşet içinde izliyorduk..
Ve herkesin ağzında şu söz:
“Bu nasıl bir adalet. Bu insanlara yardım edecek birisi yok mu? BM nerede? ABD nerede?”
İşte tam bu dehşetin ortasında, sorular sorulurken, dün Milli Savunma Bakanlığı, Kabil Havalimanı’ndan 9 fotoğraf yayınladı. Dikkat ettim.
O fotoğraflarda “dehşetin ve kaosun izi” kalmamıştı.
Ben buraya yalnızca ikisini alıyorum. Fotoğrafların 9’unu da büyüterek izledim. Tek tek inceledim. Bana göre bu fotoğrafların mesajı şuydu:
“Dünya bu havalimanında büyük bir dehşeti izledi. Ama işte Türk askeri kontrolü sağladı. Şimdi ABD, Rusya ve Almanya gibi ülkelere düşen Türkiye’nin insanlık adına yaptığı bu büyük katkıya destek olmaktır...”
Evet..
9 fotoğrafın “diplomatik tercümesi”nin özeti budur..
2) PEKİ NE OLACAK
Şimdi biraz geri gitmek istiyorum. 25 Mayıs 2021’e..
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar bizi Marmaris Aksaz üssünden başlayacak olan Deniz Kurdu 2021 tatbikatına davet etmişti.
Çok etkili bir tatbikattı.
Ve bana göre en önemli mesajı da şuydu:
“Benim gücümden çekinme. Böyle bir güçle dost ol...”
İşte o tatbikatın gecesi Bakan Akar, Nur Özkan, Zafer Şahin ve beni bir sohbete çağırmıştı...
O günkü gündemle ilgili aklınıza gelecek her şeyi sorduk.
Bakan Akar da tek tek cevapladı.
Bir ara Daily Sabah’tan Nur Özkan, Afganistan konusunu açtı.
Doğrusu benim gündemimde böyle bir konu yoktu.
Anladığım kadarıyla daha çok Ankara ve siyaset gündemiyle ilgili olan Zafer Şahin’in de yoktu.
Biz o sorularda dinleyici olduk.
Ve son soruya Bakan Akar şu cevabı verdi:
“ABD’nin Kabil Havalimanı için bize bir teklifi oldu. Alanın güvenliği ve işletilmesi. Biz de değerlendiriyoruz.”
Şimdi anlıyorum ki...
Nur Özkan dünya çapında bir haberi kazıp çıkartmıştı.
Bu hatırlatmayı şunun için yapıyorum.
25 Mayıs’ta Bakan Akar’ın sözlerinden anlıyoruz ki..
Türkiye Kabil Havalimanı’nın korunması ve işletilmesi sorumluluğunu alabileceğini söylemiş.
Bunun için de Havalimanı’nın güvenliği konusunda bazı önlemler listesini ABD’ye sunmuş.
Ama nasıl olmuşsa..
ABD aniden çekilme kararı almış.
(Bu yaptığım yorum henüz doğrulamaya muhtaç.)
Böylece ardından kaos ve dehşet görüntüleri gelmiş...
Yani.
25 Mayıs’tan bu yana geçen süreyi düşünürsek..
ABD yönetiminde Kabil konusunda bir karışıklık olduğu anlaşılıyor.
Soru şu:
Washington önünde süre varken, neden Türkiye ile organize etmeden aniden çekildi?
Önümüzdeki günlerde bu sorunun bir cevabı olacaktır elbette..
3) TALİBAN’LA GÖRÜŞME
“Bütün bu kaosa rağmen ben burada sükuneti ve güvenliği sağladım. Ancak Taliban’la temas olmadan bu kalıcı olamaz. O nedenle belirli koşullar sağlanmalıdır.”
Şimdi merakla ABD, Rusya ve Almanya’dan gelecek cevabı bekliyorum.
Yakında onun da şifrelerini çözeriz...
Son bir söz... Taliban’la temas elbette gereklidir. ABD konuşup, anlaşıp terk edecek.. Rusya temasta olacak. Çin hatta olacak. Orada en kritik görevi yapan Türkiye konuşmayacak. Diplomasiyi biraz bilenlerin cevabı bellidir arkadaşlar..
“Açık hat. Her zaman
kapalı hattan iyidir.”
Paylaş