Paylaş
“YPG’ye verdiğimiz silahlar PKK’ya gitmeyecek... Kontrol edeceğiz. Orada bir Kürt bölgesi koridoru oluşmayacak.”
Peki bu söz nasıl kontrol edilecek?
Bana göre bir tek çaresi var.
MİT’in artık yeni bir organizasyonla sınır ötesindeki gelişmeleri çok daha iyi gözlemesi gerekecek.
Bununla ilgili yeni yapılanmaları duymuştuk.
Artık, bölgemizde muazzam bir ‘istihbarat savaşları’ dönemi başlıyor.
Daha da önemlisi...
‘Öncelikli istihbarat’ kavramı gündeme geliyor.
Yani...
Sahada gelişen olayları daha tam olarak gerçekleşmeden takip etmesi gerekiyor.
Bu bilgiler, Ankara için hayati önemde olacak.
Çünkü böylece Ankara, kırmızı hattan ve doğrudan Washington’a durumu gösterecek.
Eğer bu istihbaratlar yeterince hızlı yapılamazsa...
Sonuç almak da zorlaşacak.
Bugüne kadar sessiz ve derinden süren ‘Kürt devleti’ hazırlığı hızlanacak.
O nedenle, ‘masadaki sözlere’ değil, ‘sahadaki gerçeklere’ bakmanın önemi, ancak öncelikli istihbaratla mümkün olabilecek.
Önümüzdeki dönem ne yazık ki böyle bir dönem.
SANA NE KARDEŞİM SOKAKTA SİGARA İÇEN KADININ İFFETİNDEN
ANTALYA. Akşamüzeri.
Dilay, annesi ve teyzesiyle arabadan iniyor.
Eve giderlerken, teyzesi bir sigara yakıyor.
İddiaya göre...
Karşıdan gelen iki kişi yanlarından geçerken şöyle diyor:
“Bu ülke ne hale geldi, kadınlar yolda sigara içiyor. K...ler gibi...”
Dilay tepki veriyor. Teyzesi öyle. Bir kavga.
B.T. denen saldırgan Dilay’ın boynunda sigara söndürüyor.
Dilay bırakmıyor peşini.
Kovalamaya başlıyor saldırganı.
İki sokak sonra mahalle esnafı yakalıyor.
Polise teslim ediyor.
Sonra...
Mahkeme serbest bırakıyor.
Yahu arkadaş siz kimsiniz?
Size mi kaldı bir kadının sokakta sigara içmesini sorgulamak.
Helal olsun sana Dilay.
Nice 19 Mayıs’lar olsun. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının ruhu şad olsun.
Paylaş