Kemal Bey’e göre koltuk derdinde olan birileri kimdir

“Birileri koltuk derdinde.”

Peki şimdi imza toplayan o delegeler acaba bu söz üzerine ne düşünecek?

Yani “koltuk derdindeki” delegeler.

İşte hep böyle oluyor.

Dün açık açık yazdım. Kurultaylar tarihine bakın.

Hepsinde aynı söz ve gerekçe vardır:

“Değişim ve yenilenme.”

Kurultaylarda “değişim” dendikçe, “yenilenme” sloganları patladıkça...

CHP sanki daha hızlı eskimiştir.

CHP’de “gençleşme” kurultayları yapılırken, Ecevit, onca yaşına rağmen DSP’yi iktidar yapmıştır.

Sokakta kaybedip salonda kazanan genel başkanlar zinciri, birbirine eklenmiştir...

Doğrusu merak ediyordum:

“Kılıçdaroğlu acaba ne yapacak?”

Ve dün sözünü söyledi:

“Birileri koltuk derdinde.”

İşte bu söz, kırıp dökmeye yeter.

CHP’nin çok övündüğü “parti içi demokrasiyi” tam ortasından vurur.

Acaba o genel merkez kendisine bir sorsa...

Partide her şey iyiyse, bu imzaları kim ve niye topluyor?

Kendisi aday olmadığı için başka birini cumhurbaşkanı adayı yapan lider...

Bu sonuçlara göre “Adayımız, partimizden çok yüksek oy aldı, acaba niye” diye sormaz mı?

Bir genel başkan bundan kendisi için bir sonuç çıkarmaz mı?

Eğer bir genel merkez, kaybettiği bir seçim için “Biz nerede yanlış yaptık” diye sormuyorsa...

Bilin ki yanlışın merkezi oradadır.

HELAL OLSUN SANA TAKSİCİ BABA MUSTAFA

TACİZDEN, tecavüzden o kadar çok yorulduk ki.

Küçük çocuklara, bebek yaştakilere yapılanları duydukça...

“Ne oluyor millete, manyaklaşıyor muyuz” diye soranlara verecek cevabımız tükeniyordu ki...

Mersin’den Mustafa kardeşimiz çıktı.

Ahlak, vicdan, insanlık ve bir baba olarak yüreğimize öyle bir su serpti ki...

Mustafa Koyuncu... 

14 yaşındaki bir kız çocuğuna gece yarısı öyle bir babalık yaptı ki..

Kız evden kaçmış. Gece saat 23.00.

Taksici Mustafa’ya adres soruyor.

Baba Mustafa adrese kız çocuğunu bırakıyor ama endişeli...

“Kızlarım geldi aklıma” diyor ve takip ediyor. Bakıyor ki kızın gidecek bir yeri yok.

“Kızım sen burada ne yapıyorsun, gel seni evine götüreyim” diyor.

Uzatmayalım.

Mustafa baba, gece yarısı mezarlıktan şehre doğru yürümeye başlayan 14 yaşındaki kızı yolda ikna edip evinin adresini öğreniyor. Annesini arıyor. Teslim ediyor...

Ah be kardeşim Mustafa...

Bunca taciz, tecavüz ve iğrençlik arasında... 

“Biz bu değiliz” demek için...

Ne çok ihtiyacımız varmış sana.