Karayılan darbeyi nasıl bildi?

Adalete teslim etmiş.

Nasıl olduysa!

Savcılar serbest bırakmış.

Ve daha sonra Van’da 4 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırı sırasında yakalanmış...

Serbest bırakan savcılar FETÖ soruşturmasında şüpheli.

Ama asıl mesele bu değil.

Okan Müderrisoğlu’nun haberinden öğreniyoruz ki...

Saldırı sırasında yakalanan Şeroj kod adlı katil, müthiş itiraflarda bulunuyor.

Diyor ki:

“En üst karargâhtan, Murat Karayılan’dan telsiz emri geldi. Askere saldırmayacaksınız. Yalnız polise vuracaksınız.”

Darbe başarısız olunca, ertesi sabah yine telsizden:

“ ‘Bir önceki emir geri alınmıştır. Askere öldürme eylemlerine devam edin’ denildi.”

Düşünebiliyor musunuz?

Bombalı saldırıda yaralı olarak yakalanan terörist, sığınakları gösteriyor.

PKK’nın mühimmat depolarını gösteriyor.

Hepsi bulunuyor.

Ardından da bu itirafı yapıyor.

Vahim... İğrenç... Alçakça...

İHANETİN BÖYLESİ GÖRÜLMEDİ

Dünya ‘ihanet tarihi’ yazılsa...

Shakespeare, son oyunu için en muazzam ihanet senaryosunu arasa...

Böylesi bulunamaz...

Şimdi anlıyor muyuz?

Sınırlarımızı emanet ettiğimiz bu sözde komutanlar...

Irak-Suriye sınırında PKK’yla mücadele ettiğini sandığımız bu generaller...

Albaylar...

Göz yummuşlar demek ki.

Göz yummayı bırak, PKK’yla ‘darbe işbirliği’ var...

İLERİ BİR KOMPLO TEORİSİ

Biraz daha ileri gidelim...

Mesela soralım:

- Darbecilerle PKK yönetiminin bağlantısı nasıl kuruluyordu?

- Arada kim vardı?

- Başka bir ‘koordinatör yabancı güç mü?’

Öyle ya...

Irak ve Suriye’nin kuzeyi, yabancı güçlerin ajanlarıyla kaynamıyor mu?

Erbil’de PYD ile toplantı yapan onlar değil miydi?

Öyleyse darbe bilgisi PYD aracılığıyla gitmiş de olabilir...

Neresinden baksanız bu bir ‘ihanet çukuru’dur...

Ve böylesi görülmemiştir.

Bu itiraf FETÖ’nün uluslararası ihanet çarkındaki yüzünü açık etmiştir.

2’nci Ordu’ya bu kadar yerleşmelerinin başka ne anlamı olabilir?

2’nci Ordu yönetiminin neredeyse tamamı FETÖ bağlantısıyla tutukludur.

Bu itiraf karşısında hiçbir şey olmamış gibi duramayız.

Ve en önemlisi...

PKK’yı hâlâ ‘terörist olarak’ tanımlamayan HDP yönetimine bir de soru var:

- Terörün darbe ve ihanetle karıştığı bu kirliliği daha ne kadar taşıyacaksınız?

Bu kirliliği milletin seçtiği insanlar olarak...

Demokrasiye inandığını söyleyen siyasetçiler olarak...

Ne zaman temizleyeceksiniz?

‘NE MİSTER’İ KARDEŞİM?’

YABANCI basının FETÖ konusundaki yayınlarına verilmiş en güzel cevap budur.

Başbakan Binali Yıldırım’a bir yabancı gazeteci Gülen’le ilgili bir soru sorarken, ‘Mister Gülen’ diyor.

İşte o dakika Yıldırım’dan cevap geliyor:

“Değerli kardeşim, sen kime ‘Mister’ diyorsun. Adam şeytana pabucunu ters giydiriyor. Bu kadar şehidimiz var. Gazilerimiz var. Terörist. Alçak.”

Sessizlik ve alkış...