Kaptan olacağım diye üniversiteye girdi. Mezun oldu. Şimdi inşaatlarda çalışıyor. Çünkü...

GEÇEN hafta Antalya Akev Üniversitesi’yle ilgili bir dizi iddiayı dile getirmiştim.

Aslında benim amacım bazı öğrencilerin şikâyetlerini kamuoyuna taşımaktı.

Çünkü üniversite onlara diploma sözü vermiş ama verdiği diploma bir işe yaramamıştı.

Çünkü verilen belgenin gerçekte bir işlevi yoktu.

Yani okulun verdiği söz ya da vaat boş çıkmıştı.

Sonradan o kadar iddia ve belge yağdı ki...



Aynı şikâyetler sivil havacılık kabin memurluğu için de geçerli...

Öğretim üyelerinin şikâyetleri, yolsuzluk iddiaları. Üniversiteyi aile şirketi haline getiren isimlerle ilgili iddialar...

Doğrusu şaşkına döndüm.

İddialar şu anda YÖK soruşturmasında olduğu için fazla detay vermiyorum.

YÖK’ten soruşturma yetkisi isteyen savcılıklardaki belgeler zaten ortada...

Onları YÖK ve yargı mutlak çözecektir.

Ben bugün beni çok daha fazla yaralayan bir konuyu aktarmak istiyorum...

Gençlerin yıkılan hayallerini. Kırılan umutlarını... Kaybettikleri yılları...

İşte bir örnek...

Mert Baykara’nın hayali denizcilikti. Hayatını oradan kazanmayı istiyordu. Kaptan olmak, denizlere açılmak.

Ama kaptan ehliyeti yoktu. Liseyi bitirir bitirmez gözünü kaptanlık programı veren üniversitelere dikti.

Yalnız Mert mi?

Turizm cenneti Antalya’da birçok gencin hayali budur.

Bırakalım da onlar anlatsın dertlerini.

İşte Akev Üniversitesi Denizcilik Yüksek Okulu’nda Yat Kaptanlığı Programı’na katılan bir öğrencinin önceki gün YÖK’e gönderdiği dilekçe:

YÜKSEK ÖĞRETİM KURULU’NA

“Liseden mezun olduktan sonra 2021 ve 2022 seneleri içerisinde 2 yıllık Akev Üniversitesi Yat Kaptanlığı Programı’na katılmaya hak kazandım. Bu üniversiteyi seçme sebebim, halihazırda bu işi gemici olarak yapıyor olup kendimi hem belge olarak kaptanlığa yükseltmek hem de değerli hocalarımız tarafından beraber bu programda deniz ve denizcilik hakkında bilgilendirilmekti.

Okula ilk katıldığımız sene bizlere 499gt (Groston) yat kaptanlığı ehliyeti verme ve bizleri denizcilik ile alakalı bütün bilgilere sahip bir birey olarak mezun etme vaadiyle karşılayan Akev Üniversitesi, bu vaatlerinin hiçbirini gerçekleştirememiş olup üstüne üstlük bütün Yat Kaptanlığı Programı öğrencilerini yalnızca diploma vererek mezun ve mağdur etmiştir. Bizler mezun olurken 499gt ehliyetine hak kazandığımızı sanırken Akev Üniversitesi’nin biz öğrencilerine verdiği cevap şuydu:

- ‘499gt yat kaptanlığı ehliyeti verdiğimize dair bir ibare herhangi bir yerde bulunmuyor, o yüzden sizlere herhangi bir belge verilmeyecek, dilerseniz dışardan kurs alabilirsiniz.’

2 sene boyunca bu belgeyi almak uğruna çalışıp çabalayan bütün Yat Kaptanlığı Programı öğrencilerini mağdur eden Akev Üniversitesi’nin, ayrıyeten herhangi bir akreditesi olmadan bu vaatle ‘Yat Kaptanlığı Programı’na öğrenci alması da kanunen yasak değil midir?

Bizim okulumuz hiçbir sorumluluk kabul etmeyip bütün sorumluluğu YÖK’e atmıştır. Ve YÖK’ün Cumhuriyet Savcılığı’na soruşturma için onay vermemesinin sebebini biz öğrenciler olarak çok merak ediyoruz. Bizlerin bütün bu mağduriyeti, psikolojik olarak zor günler geçirmemiz, yolculuk, konaklama, yiyecek ve içecek masraflarımızın nasıl karşılanacağı hakkında hiçbir bilgimizin olmaması doğrultusunda, Antalya Akev Üniversitesi’nden sonuna kadar şikâyetçi olup gereğinin yapılmasını tarafınıza arz ederim.”

Evet arkadaşlar...

İşte dilekçeyi aynen yayınladım.

YA DİPLOMA SAHTE YA DA YALAN VAAT VAR

Düşünsenize, ellerinde mezuniyet belgesi var.

Ama hiçbir işlevi olmayan bu belgeyle bu çocuklar şimdi ne yapsın?

Hayatlarından 2 yıl gitmiş. Kimisi çalışarak, kimisi ailesinden yardım alarak okula gitmişler.

Gemi kaptanı olmak için okuyup mezun olduktan sonra elindeki mezuniyet belgesinin bir işe yaramadığını öğrenince inşaatlarda çalışmak zorunda kalan çocukları dinliyorum.

Kızgınlar. Hayalleri kırılmış. Umutsuzlar...

YÖK DEVREDE

Ben bu şikâyetleri dile getirince...

YÖK’ten aradılar.

YÖK’ün bu konuda çok ciddi bir soruşturma başlattığını öğrendim.

Öğrencilerle tek tek temasa geçmişler. Konu YÖK Başkanı’nın gözetiminde değerlendirilmiş.

Ve cezadan önce bir çözüm için harekete geçilmiş. İlk kararlar da alınmış. 2 yıllık Yat Kaptanlığı bölümüyle ilgili “ivedilik” kaydıyla inceleme yapılıyor.

Antalya Üniversitesi’ne gelince...

Ne gariptir ki okulun internet sitesinde hâlâ “Yat Kaptanlığı Programı” şöyle tanıtılıyor:

“Programın amacı, denizlerdeki hak ve menfaatlerimizi koruyacak, denizcilik gücünün artırılmasına katkı sağlayacak, deniz kültürüne sahip, bilgili ve eğitimli, gerek Türkiye’de gerekse uluslararası denizcilik alanlarında görev yapabilecek yat kaptanları yetiştirmektir...”

Arkadaşlar, siz bu tanıtımdan ne anlarsınız?

Tıp Fakültesi’nden mezun olup diploma alan öğrenciye:

“Kusura bakma, sen bu diplomayla hastanede çalışamazsın ve hasta muayene edemezsin” demek gibi bir şey değil mi bu?

Tabii daha onlarca iddia var.

Ben şimdilik bu kadarıyla yetiniyorum...