Paylaş
Kökünde ve arkasında...
Avrupa’yı zehirli bir sarmaşık gibi kuşatan, ırkçılığın, faşizmin, Türkiye ve yabancı düşmanlığının temeli vardır.
Kökünde...
Avrupa’da yükselen ırkçılığa oy için prim veren siyasiler vardır.
İşte bu pazar, günlerdir dalga dalga üzerimize gelen Türkiye düşmanlığını olaylarla ve örnekleriyle inceledik.
BELÇİKA’DA KADIN POLİSİN NAZİ SELAMI
- Avrupa’da yükselen ırkçılık ve faşizm özellikle polis teşkilatlarında kendisini gösteriyor.
İşte Belçika...
Havalimanında Jozef Chovanec’i gözaltına alırken çok sert müdahale eden kadın polisin “Nazi selamı” Avrupa’da yükselen faşizmin ibretlik bir belgesi olarak kayıtlara geçti.
Soruşturma hâlâ sürüyor. Hatta Belçika polisinin ikinci ismi aynen şöyle dedi:
“İzlediğim bu görüntülerin yanı sıra bunlardan haberdar olmamam beni çok şaşırttı.”
Şaşkınlık tamam ama soruşturma Nazi selamı veren kadından ibaret kaldı.
Arkasında kimler vardı? Bulunamadı...
ALMANYA’DA NAZİ POLİSLER
3 hafta önce Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde polisin içişlerine bir ihbar gelir.
Bazı karakollardaki polisler WhatsApp hesapları üzerinden Adolf Hitler’in fotoğrafını paylaşırlar.
Paylaşımlar arasında “gaz odaları fotoğrafları” da vardır.
Soruşturma derinleştirilir.
Ancak soru şudur:
“Neden bunu gören polislerden ya da karakol amirlerinden bir ihbar gelmemektedir.”
Sonuçta değişik karakollardan 29 polis gözaltına alınır. 30’a yakın karakolda soruşturma olur.
Peki bu sayı yeterli midir?
Polis içinde örgütlenen Nazilerin tamamına ulaşılmış mıdır?
Emniyet teşkilatında daha yukarıda isimler var mıdır?
Siyasi bağlantıları nelerdir?
Özet olarak...
Soruşturma hâlâ sürüyor ancak bu soruların cevabı bulunamıyor.
Ancak bu soruların cevabını geçtiğimiz şubat ayında Şansölye Merkel verdi.
Hanau’da bir ırkçı faşist, Türklere ait kafeleri basıp 4’ü Türk 9 yabancıyı öldürmüştü.
İşte bunun üzerine Merkel aynen şöyle demişti:
“Irkçılık bir zehirdir. Nefret bir zehirdir. Ve bu zehir toplumumuzda vardır.”
Merkel gerçekleri söyleyecek kadar demokrat bir lider. Ve en önemlisi, Avrupa’nın geleceği açısından özgürlük, demokrasi ve insan haklarını savunan önemli bir isimdir. Avrupa Birliği’nin sigortasıdır.
MACRON VE LE PEN
- Gelelim Fransa ve Macron’a.
Önce şu fotoğrafa bir bakın.
Fransa’da polis, bir yabancı kökenli kişiyi gözaltına alıyor.
Dikkat. Dazlak bir polis. Ve yine boynuna basarak eziyor.
Tesadüf bu. Almanya’da yakalanan “Nazi polisler”in de çoğunluğu dazlak.
İşte böyle bir ülkede giderek artan ırkçı ve faşist oylar siyasilerin iştahını kabartıyor. Macron da Türkiye ve Erdoğan düşmanlığı üzerinden bu ırkçı oyların peşine düşüyor.
Ve ne garip bir tesadüf ki...
Faşistliği bütün Avrupa tarafından tescil edilmiş olan Le Pen “Macron’u Erdoğan düşmanlığında destekliyorum” diyor.
Anlamak için daha ne olsun...
İSKANDİNAVYA’DA YÜKSELİYOR
- En şaşırtıcı olanı demokrasinin ve insan haklarının modeli olarak görülen İskandinav ülkelerinde ciddi şekilde ırkçılığın yükseliyor olmasıdır.
İşte Finlandiya... Viking sembolü kullanan “Odin’in askerleri” daha sonra Almanya’da polis içinde örgütleniyor... Ciddi de bir taban buluyor...
Hollanda’da ırkçı partinin başkanı Wilders, Türkiye ile kavga ederek sağın oylarını alıyor.
Avusturya’da ırkçılığın zirvesini yapan Kurz’u zaten biliyoruz.
VE YUNAN GAZETENİN ALÇAKLIĞI
- Evet arkadaşlar, şimdi yazının başlığına dönebiliriz...
Avrupa’daki ırkçı oylara göz diken siyasileri arkasına alan Yunanistan, elbette Türkiye’ye karşı tarihi rolünü yine oynuyor.
Şımarıklık... Ve saldırganlık...
İşte o kâğıt paçavrasının attığı başlığın ardında yatan “zehirli sarmaşık”ın kökü budur. Ki o kökte, yıllar önce terörist Öcalan’ı Kenya’ya kaçıran Yunan ajanının adı vardır. İşte o Yunan ajanı bu rezil gazetede çalışmaktadır.
VE PETROL… VE DOĞALGAZ…
- Tabii olayın bir de “tamamen duygusal” boyutu var.
Onlar hâlâ, sömürge dönemlerinde olduğu gibi Kuzey Afrika sahillerini ve zenginliklerini istedikleri gibi parselleyeceklerini sanıyorlar.
Güney Kıbrıs yönetimi üzerinden bütün Doğu Akdeniz’in yeraltı zenginliğini kapatabileceklerini düşünüyorlar.
Ama olmuyor işte.
Bağımsız bir Türkiye var...
Güçlü bir irade var...
Bütün bu alçak manşetlerin, saldırıların nedeni işte budur arkadaşlar.
Şöyle de sorabilirsiniz:
- Neden Türkiye ile masaya oturmadan oldubitti yapmaya çalıştılar...
Çünkü Türkiye onlara göre...
- Yalnızca NATO çağırınca “hazır ol”da bekleyen Mehmetçiklerin ülkesidir...
Öyle değil işte arkadaş...
Türkiye bu coğrafyada kurtuluş savaşı vermiş tek bağımsız devlettir.
Ve işte bu aziz millet de o bağımsızlık savaşını veren nesillerin devamıdır.
Paylaş