Paylaş
Sinsi planların, kumpasların, gölgelerin arasından en derin satranç hamleleriyle geçenlerin...
‘Mavi vatan’ın derinliklerinde kazandıkları o muazzam zaferin hikâyesini anlatacağım.
Elbette yine senaryo halinde, benim de kattıklarımla... Hayalin heyecanıyla...
Mart 2009: Ankara’ya çok önemli bir bilgi notu ulaşır. Yunanistan’la Kıbrıs Rum Kesimi arasında bir dizi enerji görüşmeleri gerçekleşmiştir. Bu sırada Yunanistan sürekli olarak Ege’de gerilimi arttırmaktadır. Meis Adası açıklarında Türk ve Yunan sahil güvenlik botları bordo bordoya gezmektedir. Türkiye’nin doğu Akdeniz’de küçük bir alana sıkıştırılması için planlar yapıldığı değerlendirilir.
29 Kasım 2010: Başbakan Tayyip Erdoğan bir Libya ziyareti planlar. Amaç Türkiye ile Libya kıyıları birbirini gördüğünden karşılıklı bir denizde münhasır ekonomik bölge mutabakatı imzalamaktır.
Erdoğan bu ziyaretinde hazırlanan planları Libya Hükümeti’ne sunar.
Sinsi el: Türkiye ile Libya tam bu konuda ilerleme sağlarken Libya’da iç karışıklıklar başlar. Ve görüşmeler kesilir. Sinsi bir el Türkiye ile Libya arasına girmiştir.
Yıl 2016: İstihbarat raporu az önce gelmiştir. Ve Ankara’da çok özel bir toplantı yapılmaktadır. Durum şudur: Kıbrıs Rum Kesimi’nde çok ciddi bir trafik yaşanmaktadır. İsrail, Mısır ve Yunan heyetleri adeta mekik dokumaktadır. Aynı şekilde adaya önce Fransız, sonra İtalyan heyetleri gelmiş, ardından dünya çapında enerji devlerinin temsilcileri akın etmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında bir “acil durum toplantısı” yapılır.
Haziran 2016: Genelkurmay Başkanlığı’ndaki toplantının başlığı şudur: “Yunanistan’dan Kaynaklanan Ege ve Doğu Akdeniz Sorunları Toplantısı”. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve MSB Hulusi Akar burada önemli bir değerlendirme yaparlar.
TÜRKİYE’Yİ SIKIŞTIRMA PLANI
1) Suriye’nin kuzeyinde bir YPG/PKK kanton devleti hazırlanmaktadır. Bu yolla Türkiye güney sınırlarından kuşatılacak, PKK’ya sınır ötesinden destek verilecek ve içeride ayaklanma provaları başlatılacaktır.
2) Aynı anda Kıbrıs Rum Kesimi doğu Akdeniz’de kıyı açıları kesişen İsrail ve Mısır’la münhasır ekonomik bölge anlaşmaları yaparak bütün doğu Akdeniz’de egemenlik kuracaktır.
Son aşamada Yunanistan da Kıbrıs Rum Kesimi’yle benzeri bir anlaşma yaparak Türkiye ve KKTC’nin doğu Akdeniz’deki haklarını oldubittiyle gasp edecektir.
Kasım 2016: Cumhurbaşkanı Erdoğan talimatı verir: “Ne pahasına olursa olsun bu planları bozacağız...”
Asker Suriye sınırına yığınak yaparken, diplomatlar dünyanın dört yanına mesaj yağdırırlar.
24 Ağustos 2016: Ve Türk ordusu Fırat Kalkanı harekâtıyla sınırına dayanan teröristleri süpürmeye başlar. Dünya şoktadır. Türkiye’nin kararlılığı anlaşılmıştır. Ardından Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtları gelir.
30 Ocak 2018: Dışişleri Bakanlığı MSB’ye bir yazı gönderir: “Libya’daki askeri yetkililerle deniz yetki alanlarının konuşulması düşünülmelidir”. Bu değerlendirme üzerine Türk Deniz Kuvvetleri Libya ile karşılıklı kıyılarımızı açısal olarak hesaplar. Yaklaşık olarak Marmaris’le Kaş arasında 19 millik bir kıyı genişliği tespit edilir. Münhasır alan planları yapılır.
5 Kasım 2018: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a Libya’ya gidip 2010 yılında yarım kalan planları tamamlaması talimatını verir.
EN HIZLI OLAN KAZANACAK
Doğu Akdeniz’de dar bir alana sıkışmamak için Türkiye’nin Libya ile yapacağı anlaşma hayati derecede önemlidir. Böylece Yunanistan’ın Kıbrıs Rum Kesimi’yle yapacağı anlaşma işlevsiz kalacaktır. Çünkü Türkiye’den Libya’ya doğru 19 millik bu alanın açısı deniz hukukunda Türkiye ve Libya’yı doğu Akdeniz’de çok önemli bir alanda egemen kılacaktır. Türkiye denizden Libya kıyılarına kadar kuşatmaya bir hançer sokacaktır. Kuşatma bu şekilde kırılacaktır.
13 Aralık 2018: Libya Devlet Konseyi Başkanı 2. Yardımcısı Fawzi Abdullah başkanlığındaki heyet Türkiye’ye gelir. Libya ile deniz yetki alanlarının sınırlarının belirlenmesi için haritalar üzerinde teknik çalışmalar başlar.
24 Nisan 2019: Dışişleri Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı heyetleri saatlerce sürecek bir toplantıya başlar. Ve sonunda Libya ile deniz yetki alanlarının sınırlandırma anlaşmasının resmen imzalanması aşaması Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulur.
30 Temmuz 2019: Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde çok önemli bir güvenlik toplantısı yapılır. Toplantıda Milli Savunma Bakanlığı Libya ile yapılacak anlaşmanın kapsam olarak son halini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunar. Erdoğan düğmeye basılmasını ister.
27 Eylül 2019: Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Libya İçişleri Bakanı F. Başağa’yı telefonla arar. Ardından yüz yüze görüşmeler başlar ve sonunda Libya’dan bir heyetin gelerek plana son halini vermesi kararlaştırılır.
Rum kesimi: Ankara ile Libya arasında bu trafik yaşanırken Yunan tarafı da boş durmuyor; İsrail, Mısır, Rum kesimi arasında mekik dokuyor, bir an önce anlaşmayı imzalamaya çalışıyordu.
7 Kasım 2019: Sabah erken saatlerde Savunma Bakanlığı’na ellerinde çantalar, dosyalarla heyetler gelmeye başlar. Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Deniz Kuvvetleri’nden kurmaylar toplanır. Sonuçta mutabakat metni Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak yazılır...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve isimlerini bilemediğimiz onlarca diplomat/asker gece gündüz çalışmış, bu muazzam yarışı kazanmıştır.
27 Kasım 2019: Dolmabahçe’de o gün hummalı bir hazırlık vardır. Yorgun ama gururlu diplomatlar, askerler, görevliler konuk heyeti beklemektedir. Ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj, Dolmabahçe Ofisi’ne gelir. Kendisini Cumhurbaşkanı Erdoğan karşılar ve mutabakat muhtırası imzalanır.
Yabancı ajanslar ‘Flaş! Flaş!’ geçer...
Türkiye’yi doğu Akdeniz’de kuşatıp boğmak isteyenler ters köşeye düşmüştür.
Arkadaşlar...
Bu öyle her devletin yapabileceği bir iş değildir.
Güneyde terör kuşatmasına karşı dünyanın sayılı harekâtlarını peş peşe yapacaksınız...
Denizde böylesine sinsi bir kuşatmayı aynı anda kıracaksınız...
Askeri ve diplomasi tarihe geçecek bir zaferdir bu...
Emeği geçen herkese, isimsiz kahramanlara helal olsun...
Paylaş