Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Trump arasındaki görüşme çok iyi geçti.
Söylenenler söylendi. Trump’tan övgüler geldi.
Dahası, “Koptu” denilen, “Ambargoya gidiyor” diye pompalanan ilişkilerin liderler düzeyinde bir güven çerçevesine oturduğu görüldü.
Ama hâlâ sahada çok önemli sorular var...
Maddeler halinde sıralarsam...
1) Trump’ın ittifak halinde durduğu SDG/YPG, Suriye’de verimli tarım arazileri de dahil olmak üzere petrol, doğalgaz ve su kaynaklarını kontrol ediyor.
2) Deyrizor bölgesinin doğusundaki (El-Ömer, Cafra, Vard, Afra, Carnuf, Tanak, Kevabi, Azrak, Kahar, Şueytat, Galban) ile birlikte 10’dan fazla petrol sahası YPG’nin kontrolü altında bulunuyor.
3) Rakka ve Haseke bölgelerinde bulunan petrol yataklarının tamamı PKK/YPG tarafından kontrol edilmekte. El-Ömer, ülkenin sahip olduğu en büyük petrol sahası durumunda.
4) ABD askerlerinin çekildiği bu bölgelerde 8 milyar dolarlık enerji pastasından şu an için PKK/YPG’ye yılda 1.5 milyar dolarlık bir kaynak akacağı tahmin ediliyor.
5) İşte o hesap:
- SDG/YPG’nin bölgedeki mevcut petrol ihracat potansiyeli günde yaklaşık 300 bin varil.
- Brent petrolün ortalama fiyatını göz önüne alırsak ve YPG’nin tüm potansiyelini kullanabileceği ve cari fiyatlarla işlem yapabileceğini varsayarsak, ihracat geliri 8 milyar dolara ulaşabilir. Yukarıda verilen toplam ham petrol üretim potansiyeli SDG’nin siyasi yapılanması Suriye Demokratik Konseyi verileri ile de tutarlıdır.
- Ayrıca konseyin yayınladığı verilere göre, potansiyelin şu anda yaklaşık üçte biri kullanılabilmekte (günlük yaklaşık 125 bin varil). Bu durumda, yerel ihtiyacı aşan günlük 100 bin varilin ortalama 30 dolardan ihraç edildiğini göz önünde bulundurursak, YPG’nin 1 milyar dolara yakın bir petrol gelirine sahip olduğunu söyleyebiliriz. (ABD, YPG’ye ne kadar pay söz verdi belli değil.)
- Ortalama Henry Hub fiyatları baz alınarak ve potansiyelinin tam olarak kullanılmasına dayanarak hesaplamalar yapıldığında, YPG’nin doğalgaz ihracatından potansiyel geliri de 490 milyon dolar civarında.
Bir örgütün böylesine muazzam bir gelire kavuştuğunu düşünebiliyor musunuz?
İşte asıl mesele budur...
VE SORU: PKK/YPG’ye akan bu gelir nasıl bir sonuç doğuracaktır?
Arkadaşlar...
Belli ki burada bir pazarlık olmuş...
Türkiye’nin Barış Pınarı harekâtına karşı, PKK/YPG’nin Suriye’nin en önemli enerji alanlarına çekilmesi planlanmış.
ABD askerlerinin kalma gerekçesi de bu...
Petrol alanlarındaki PKK/YPG varlığını garantilemek... Ve elbette o petrolden pay almak...
Şimdi gelelim o soruya:
Yüzlerce milyon dolarlık petrol geliri terör grubuna akarsa bu ne anlama gelecektir?
Bu soruya elbette onlarca cevap verilebilir.
Cevapları da maddelersek:
YPG’YE VERİLEN SÖZ: Türkiye’ye saldırma. DEAŞ’la mücadelene devam et. Rejimle çatışma. Yeni Suriye rejiminde bir yerin olsun.
Washington’da Trump’ın ısrarla YPG konusunda terörist anlamına gelecek bir söz söylememesi. Sözde komutanları Kobani ile görüşmenin hâlâ ihtimal olarak masada durduğu gibi bir izlenim vermesi, bu ihtimalleri kuvvetlendirmektedir.
KUZEY IRAK MODELİ: Böyle bir gelir yapısıyla PKK/YPG’nin hedefi, Kuzey Irak’ta Talabani-Barzani modeline yakın bir “otonom çözüm” bölgesi kazanmak olacaktır.
RUSYA VE ABD AYNI ÇİZGİDE Mİ: Buradaki en kritik konu, Rusya’nın SDG üzerinden Esad’ı YPG’yle bir pazarlığa çekip çekmeyeceğidir. Bu olduğu takdirde bir terör örgütü olan YPG, petrol gelirlerinden aldığı payla birlikte ABD’nin de desteğiyle, Suriye’nin geleceğinde rol oynamaya çalışacaktır. Bana göre plan budur.
İşte bütün bunları alt alta yazınca...
Washington ziyaretinin önemini şöyle özetleyebilirim:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Beyaz Saray’da Türkiye’nin hassasiyetlerini, en üst düzeyde ve en etkili şekilde söylemesi çok önemlidir.
Dahası...
Erdoğan bu ziyaretinde, “Türkiye, sizin bütün planlarınızın körü körüne onaylayıcısı değildir” demiştir.
“Bizim de milli çıkarlarımız var. Ve sonuna kadar savunuruz” demiştir..
Yani Türkiye için “stratejik ortak” dedikten sonra, “Biz stratejiyi yaparız, sen ortak olursun” diye düşünen Pentagon kafasına artık o döneminin kapandığını ilan etmiştir..
Ama önümüzde hâlâ sorular vardır...
Arkadaşlar...
Türkiye tarihi bir dönemden geçmektedir.
Geleceğini ve bekasına doğrudan ilgilendiren bir süreçtir bu.
Yine birileri bu bölgedeki “enerji coğrafyasında” cetvelle sınır çizmektedir.
Ve Türkiye bunun farkındadır...
..................................................
NOT: PKK/YPG’nin elinde tuttuğu petrol alanlarındaki gelir istatistikleri “suriyegundemi.com” sitesinden alınmıştır.
----
YARIN: O senatör o soruyu neden sordu?
Paylaş