Hayal ve devrim

Kararnameler de öyle kişisel değil.

Basit birkaç yönetmelik değişikliği hiç değil.

Devletin yeniden yapılanmasını kapsayan, köklü kararnameler.

Birer devrim belgesi gibi...

Belli ki uzun süre üzerinde çalışılmış...

Bakanlıklar lağvediliyor. Başkanlıklar kuruluyor. Bakanlıklar birleşiyor.

Milli Güvenlik Kurulu, Yüksek Askeri Şûra gibi devletin en kritik kurumları yenileniyor.

Üye yapıları değişiyor.

Milli Eğitim ve Maliye Hazine bakanları bu kritik kurumlara üye oluyor.

Her fırsatta demez miyiz...

“Eğitim ve ekonomi”...

İşte şimdi Eğitim ve Ekonomi Bakanları devletin karar mekanizmalarına dahil oluyor.

Kaymakam olma şartları yeniden düzenleniyor.

Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanı’na bağlanıyor. (Nihayet...)

Dikkat edin.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yeni düzeni...

Yani bu kararnameler, seçimden hemen sonra yayınlanıyor.

Bürokrasinin bitmek bilmeyen dolambaçlı yolları sadeleşiyor.

Şimdi dönüyorum aynı soruya:

-Bu kadar köklü kararlar, 1 haftada mı hazırlandı sizce.

Elbette hayır...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının bir yeni Türkiye hayali vardı.

Türkiye’yi bir dünya devletine taşıma hayali...

Millete bunu anlattı.

Önce yalnızca “başkanlık hevesi” zannedildi.

Oylarda bir gerileme oldu..

Ama bıkmadı. Güvendiği millete, inancını anlatmaya devam etti,

“Mesele başkanlıktan öte, Türkiye’yi dünya devleti yapma hayalidir” dedi..

O günleri hatırlayın..

Biz gazeteciler, “Acaba cumhurbaşkanlığına aday olacak mı?” diye sorarken; O, demokrasinin en üst noktası olan cumhurbaşkanını halkın seçmesine hazırlanıyordu..

Özetle bir devrimin hayali, bir hayalin devrimiydi bu.

Ve millet iradesi sandıktan “hadi o zaman” mesajını verince; hiç vakit kaybetmeden, kararnameleri yayınlamaya başladı...

Peki bu ne anlama geliyor?

Bu soruya cevabım şudur:

Arkadaş...

Eğer bir şey yapmak istiyorsan önce hayal kuracaksın...

Hele ki, siyaset yapıyorsan...

Hele ki, bir milleti yükseltmek, yüceltmek istiyorsan.

Önce hayal kuracaksın...

Sonra çalışacaksın.

Sonra inanacaksın.

Sonra millete güveneceksin.

Sonra hazırlanacaksın.

Sonra o hayalini millete bütün kalbinle anlatacaksın.

Yalnızca kulaklara değil, gönüllere konuşacaksın.

Sonra bilimsel bir yöntem kuracaksın.

Ve millet sana mühürü verince, hiç vakit kaybetmeden o hazırlıklarını hayata geçireceksin.

Arkadaşlar, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı işte budur.

Özetle bir hayal ve devrim tarihidir..