Ekonomi Bakanı öyle bir yaraya parmak bastı ki...

Bu uyarı aynı zamanda çok önemli bir gerçeğin itirafıdır...

Ve böyle bir uyarıyı yapmak büyüklüktür.

Dahası gerçeği kabul etme cesaretidir.

O nedenle ben Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin bu sözlerini bir gerçeğin en yetkili ağızdan ilanı olarak görüyorum.

Ve en başından kutluyorum. 

Bu sözlerin Türkiye’nin en büyük eksiklerinden birisini tamamlayacağını umuyorum.

Nedir bu eksiklik?

Bakan Zeybekci aynen şöyle diyor:

“Maalesef mesleki eğitim konusunda başarılı olamadık.”

‘SEN AĞA, BEN AĞA, BU İNEĞİ KİM SAĞA’

Devam ediyor;

“Maalesef, üniversitelerden mühendisler mezun ediyoruz ancak bu mühendislerimiz ne bir atölye, ne bir inşaat, ne bir fabrika görmüş, ne de eline bir anahtar alıp bir makineye veya inşaata, demire dokunmamış. Buna bizde şöyle derler, ‘Sen ağa, ben ağa, bu ineği kim sağa?’ Her taraf mühendis. Hakikaten bununla ilgili kendimizi başarısız görüyorum. Allah bize akıl vermiş, bu akıl ile bu sistemi yöneterek Türkiye’de mesleki eğitimi üretim sektörlerine yani bizim ihtiyaç duyduğumuz alanlara, bir mesleki eğitimi kanalize edemedik.”

Ve en çarpıcı ifade;

“Benim fabrikam dâhil olmak üzere bütün fabrikaların tamamında işçi aranıyor, usta aranıyor, tekniker aranıyor. Diğer taraftan 5 milyon insan KPSS’ye giriyor, ne için? Devlete girmek için. Bir şeyi yanlış yapıyoruz. Ben söylüyorum ki siz de cesaretle söyleyin bunları. Birbirimizi alkışlamak ve
pohpohlamaktan da vazgeçelim artık.”

İşte sözünü ettiğim gerçek budur...

O nedenle bir kez daha Zeybekci’yi alkışlıyorum...

Defalarca yazdım. Bu ülkede meslek okulları nedense hep ikinci plana atıldı.

Çocuk illa üniversiteye girecek... Mühendis olacak... Mimar olacak...

Sonra ne olacak?

KPSS falan devletten kadro bekleyecek.

Arkadaşlar bu hâlâ eski devletçi Sovyetik yapıdır. İşte bakan onu söylüyor.

Ben de yıllardır yazıyorum,

Motor meslek lisesi az olduğu için, tamirci çocuklar ‘çırak’ halinde cehalete köle oluyor.

‘Tornada dayakla eğitim’dir bu.

Cem Karaca’nın “arkası puslu aynada saçlarını tarayan çırağın” aşkıdır...

Meslek liseleri yeterli olmadığı için çocuklar ‘çırak’ oluyor...

Spor meslek lisesi olmadığı için spor altyapısı gelişmiyor.

Daha ne örnek versem...

Cemal Süreya’nın deyişiyle:

“Bütün mimarlar yüksek, mühendisler de

Bir sen kaldın alçak mimar ey Sinan Usta!”

Evet...

Türkiye bu sorunu mutlaka aşmalıdır.

Geçenlerde çok yakın bir işinsanı dostum söylemişti:

“Fatih inan adam arıyoruz, bulamıyoruz. Çünkü vasıflı insan yok.”

Demek ki artık bu meslek liselerini ikinci plana atan, hor gören sistemden, algıdan kurtulmak gerekiyor.

Almanya’da uzun süre kaldım...

Baktım ki, BMW’yi, Mercedes’i, Audi’yi o meslek liseli çocuklar yapıyor.

Onların değeri çok yüksek...

Çocukları, gençleri buna yöneltecek bir algı yönetimi gerekiyor...

Umarım Zeybekci’nin bu harika uyarısı bir şeyleri başlatır...

Eminim ki...

ASELSAN’da muazzam işler başaran...

Türkiye’nin ilk yerli İHA’sını yapan...

Ve Türkiye’nin ilk yerli uçak gemisini yapan bu çocuklar...

O meslek liselerinden mezun olup, Türkiye’yi kendi ayakları üzerinde duran bir dünya devleti olmaya taşıyacaklardır...

Düşünün ki...

Eğer öyle olmasaydı...

Biz hâlâ ABD’den İHA bekliyor olurduk...

Afrin’deki başarının adı, ‘yerli ve milli’ olmaktır... Onun da yolu...

Bizim çocukları yalnızca üniversiteye değil, meslek liselerine de yöneltmektir...