Ege’de vize ablukası

SON dönemde o kadar çok şikâyet alıyorum ki... Yunanistan’ın Ege’de uyguladığı “vize ablukası”...

Haberin Devamı

Guletler, özel tekneler, tur tekneleri, adalara doğru çıkış yapmak isterken, karşılarında duvar gibi bir “vize ablukası” buluyorlar.

Sordum soruşturdum...

Geldiğimiz nokta şu:

“Yunanistan Türkiye ile bir gerilim politikası” başlatmış...

Bunun içinde hain darbe girişimine kalkışan FETÖ’cülerin kollanması da var...

Ve elbette Türkiye’nin turizm gelirlerine darbe vurmak da var...

Nasıl mı?

Türkiye’ye gelen özellikle Rus turistler, tur tekneleriyle günübirlik adaları gezmek istediğinde Yunan gümrüğü bir şekilde, bir bahaneyle teknelerin turunu engelliyor...

Son örnek Bozburun’dan çıkış yapan bir guletin başına gelenler.

Yolculardan birinin vizesi olmadığı son dakikada öğreniliyor...

Bozburun’daki acente Simi Adası’ndaki acenteyi arıyor...

“Kapıda günübirlik verilebilir mi?” diye soruluyor...

Cevap:

Haberin Devamı

“Gelmesinler, vize yok.”

Benzeri bir olay daha acılı bitiyor...

Yine böyle bir tur teknesi için günübirlik vize için soruluyor...

Yunan yetkililerden “gelsin” cevabı veriliyor...

Bu cevap üzerine giden tur teknesi saatlerce bekletildikten sonra “haritaları güncel değil” bahanesiyle geri gönderiliyor...

Acente de, tur teknesinin organizatörleri de ve elbette turistler de sefil oluyor...

Yıllardır Ege’de gökyüzünde “it dalaşı”yla süren gerilim “kıta sahanlığı”ndan sonra şimdi de “vize ablukası”na dönüşüyor...

Yıllar önce bir Yunan balıkçı dostum (ki biz birbirimize Egeli deriz) bana şöyle demişti:

“Yahu bu kıta sahanlığı nedir? Oysa biz Ege’nin ortasında Türk balıkçı dostlarımızla aynı sahanda yumurta kırıp yiyoruz.”

Kıta sahanlığı ile Ege’nin iki kıyısının çocuklarının aynı sahanda yumurta kırması sanıyorum ne demek istediğimi anlatacak en özet cümledir...

Halkların barış istediği Ege’de, dünya tarihinin neredeyse merkezi diyebileceğimiz Ege’de...

Güvercinin ve zeytin dalının sembol olduğu Ege kültüründe bu “vize ablukası”nı anlamanın imkânı yok...

İşte o nedenle diyorum ki yıllarca birileri bizi birbirimize düşman edip milyarlarca dolarlık silah sattı...

Yunan Hava Kuvvetleri F16 aldı, Türk Deniz Kuvvetleri denizaltı aldı...

Haberin Devamı

İtiş-kakış milyarlarca dolarlık bir pazar oluştu...

Neyse ki Türkiye artık kendi uçak gemisini bile yapabilecek noktaya geldi...

Derler ya “kötü komşu insanı ev sahibi yapar” diye, bizde de böyle oldu...

Dünyanın en güzel kıyılarında, dünya tarihinin en estetik mekânlarında böyle bir “it dalaşı”na, vize ablukalarına ne gerek var?

Umarım Atina’daki dostlarımız da bu yazıyı okur ve aynı sahanda yumurta kırdığımızı hatırlar...

Yazarın Tüm Yazıları