×
Dış ses
Paylaş
ŞANGHAY’da bir gazeteci arkadaşımız şöyle sormuştu: “Sayın Bakanım, ABD Dışişleri Sözcüsü erken seçim kararından endişeli olduklarını söyledi. Ne diyorsunuz?”
Sabah erken bir kahvaltı saatiydi...
Üç günlük yoğun programdan sonra biraz da yorgunluk vardı.
Numan Bey oturduğu yerde bir doğruldu. Elindeki çatalı bıraktı...
“ABD bize demokrasi dersi mi veriyor? ABD kendi işine baksın.”
Kurtulmuş bu sözleri söylerken yüzü gerilmiş, sesi keskin bir hal almıştı...
Numan Bey gibi sakin bir insan bile hiddetlenmişti.
Acaba niye?
Kurtulmuş’un bu tepkisini Türkiye’ye dönünce daha iyi anladım.
Çünkü bu erken seçim kararı, yurtdışındaki ‘birilerini’ hazırlıksız yakalamıştı.
Yani?
2019 Kasım’a göre plan yapan ‘dış gölgeler’ erken seçimin beklenmeyen ışığında şaşırmıştı.
İşte o nedenle ABD’nin bu “endişeliyiz” sözü tepki yarattı. Dikkat çekti.
“Yahu sen benim demokrasimden neden rahatsız oluyorsun” dedirtti.
Gerçekten de merak ettim...
ABD, stratejik ortağı olan bir ülkede seçim olmasından neden rahatsız olabilir ki?
Yani şöyle de diyebilirdi:
“Demokratik bir karardır hayırlı olsun.”
Hayır öyle demiyor.
Ve işte o nedenle...
Bu seçimin bir diğer dikkat edilecek bölümü...
“Dış sesler ve müdahaleler” olmalı.
Bu milletin demokrasiye olan inancı ortada.
Irak ya da Suriye gibi kimsenin demokrasi getirmesine ihtiyacı olmadığı da ortada.
NASIL BİR SEÇİM
İTTİFAKLAR, meydanlar, mitingler... Tartışmalar, eleştiriler... Hatta keskin polemikler olabilir. Kırıcı ifadeler...
Ama bu seçim şunu gösteriyor ki...
Kendi meclisini bombalayacak kadar alçalmış darbecilerden sonra...
Bu millet yine demokrasiye sığınıyor...
Alçakça tezgâhlanmış darbelerden, vesayetlerden, müdahalelerden sonra.
Bu millet yine kendi kaderini kendi belirleyecek.
İşte bunlardan bıktık arkadaş...
Darbelerden, müdahalelerden bıktık.
O nedenle diyorum ki:
“Sarılabileciğimiz tek bir ağaç vardır. O da demokrasidir. O ağacın köklerini de ancak özgürce oy kullanabilen bir milletin iradesi besler!”
Bu seçimlerde...
Dışarıdan gelecek belaltı yöntemlere, FETÖ oyunlarına dikkat!
Sonuçta bu ülkede biz yaşıyoruz.
Yerli olan da biziz. Milli olan da hepimiz.
Yani tüm seçmenler.
30 YAŞINDA OLSAM NE YAPARDIM
GEÇEN gün yazdım.
Kapadokyalı Ahmet iki eşekle başlamış.
Turistleri gezdirip fotoğraf çektiriyormuş.
Sonra Ankara’da üniversite mi okusun, yoksa kendi hayaline mi gitsin...
Vermiş kararını, gitmiş Japonya’ya!
Pekin’de karşılaştık.
Şimdi yılda 300 milyon dolar ciro yapan bir turizm şirketinin sahibi.
Anladım ki Asya ve Çin bir fırsatlar coğrafyasıdır.
Ve önceki gün Şanghay’daki Burger King yetkilisine sordum:
- Kaç şubeniz var?
886 şube.
- Peki kaç kişi çalışıyor?
19 bin kişi.
- Geçen yıl cironuz neydi?
Yaklaşık 300 milyon dolar.
İkinci kez gittiğim Çin’de gördüm ki...
Asya, genç yatırımcılar için bir fırsat coğrafyasıdır.
Ve tabii o genci de gördüm.
Bizlere yardım ediyordu.
Hem okuyordu, hem de bir şirket kurmuştu.
Kim bilir 10 sene sonra o nasıl bir mucizenin sahibi olacak...
En önemli fark da şu...
Orada şimdi bir büyükelçi var.
Emin Önen.
Bu memleketin gerçek bir evladı.
Türkiye ile Çin arasındaki yatırımlar için her türlü desteği veriyor.
İşte o nedenle diyorum...
Bugün 30 yaşında olsam... Hiç düşünmem rotayı ipek yoluna çeviririm!
Hadi bakalım genç yatırımcı kardeşler.
Paylaş
