Bir belediye başkan adayının sizce önceliği ne olmalıdır

Yıllarca Ankara bürolarında görev yaptığım için iyi bilirim.

- İstanbul adayı kim olacak?

- Binali Bey’e özel bir formül mü aranıyor?

- Cumhur ittifakı ne noktada?

- Ankara adayı kim olacak?

- CHP-İYİ Parti ilişkisi ne noktada?

Bunun gibi yüzlerce kulis sorusu...

Ankara’daki arkadaşlar büyük bir özveriyle olayların perde arkasını aktarmaya çalışıyorlar.

Bunlar, “seçilecek aday”larla ilgili bölümü.

Ama bir de “öteki taraf” var.

Yani “seçmen tarafı”.

Merak ettim ve soruyorum:

- Seçmen kardeşim, seçmen büyüğüm, siz nasıl bir belediye başkanı istersiniz?

Biriniz “trafik” diyebilirsiniz.

Bir başkası Bodrum’u örnek göstererek “altyapı” diyebilir.

Diğeri “Ben çözüm projelerini önemserim” diyebilir.

Hatta “Ben tamamen siyasi bakarım. Gönül verdiğim parti önemlidir” diyen olabilir.

Dahası “Hem partimden olsun, hem başarılı bir isim olsun” diyebilir.

Öteki “Ben huzur arıyorum” diyebilir.

Daha da keskin bir bakış “Dürüst olsun yeter arkadaş” diyebilir.

Benim önceliğime gelince...

Ben “Önce çevre” diyorum arkadaş.

Benim belediye başkanım önce kalbiyle, ruhuyla çevreci olmalı.

Bir kenti yalnızca binalarıyla, yollarıyla, köprüleriyle değil...

İnsanlarıyla, çiçekleri, kuşları, kedileri, köpekleri, suyu, denizi, ağaçlarıyla seven ve yaşayan bir belediye başkanıdır benim önceliğim.

Ne dersiniz?

SILA’YA YAPILAN ARKADAŞ ALÇAKLIĞIDIR 

Sıla ile Kural arasındaki olay “şiddetten” “rezalete” geçmiş durumda...

Şimdi de Sıla’yla ilgili bir görüntü sızdırıldı.

Sıla olaydan sonra...

Bir arkadaş ortamında şarkı söylüyor.

Belli ki “içilmiş”.

Hafiften dağılmış... Yani eller serbest. Dedim ya... “dost ortamı”... 

İşte orada olan bir “dost” bu görüntüleri kaydedip piyasaya sürüyor...

Ve böylece, Ahmet Kural’ın avukatı, bu görüntülere dayanarak yüzünde morluk varmış yokmuş tartışması açıyor.

Ama beni ilgilendiren o değil.

Beni asıl ilgilendiren şey tam bir alçaklık.

Sorum da şu:

- O arkadaş ortamında Sıla böyle “eldivensiz” bir şekilde şarkı söylerken onu çekip böyle yayınlayan alçak kim?

Beni asıl o aşağılık “sosyal röntgenci” ilgilendiriyor.

ADANA KARATAŞ KURTULUR MU?

ADANA önce bir duygu şehridir.

Şiiri de, romanı da, sineması da, hatta o meşhur küfrü de duygu üzerinedir.

İşte şimdi o Adana’nın en güzel beldelerinden birisinde o duyguyu kurutacak bir gerçek yaşanıyor.

Sevgili dostum Atilla Ayman hatırlattı.

Karataş ilçesi ve denizi...

Arıtma olmadığı için yıllardır tüm kanalizasyonlar Karataş’ın o masmavi denizine akıyor. 

Resmen bir çevre katliamı.

Karataş Adana’nın Bodrum’u, Marmaris’idir..

Nefes borusudur.

Neyse ki Adana Büyükşehir Belediye Meclisi konuyu gündeme almış.

Karataş için bir arıtma tesisi gündemde.

Başkan Hüseyin Sözlü, soyadı gibi “sözü söz” bir insandır. 

Karataş belediyesi CHP’li bile olsa...

Eminim başkan Sözlü, Adana yazlarının nefes borusu Karataş’ı kurtaracaktır.