Binali Bey’in tanıtım filminin o sahneleri var ya...

İstanbul Ankara arası hızlı tren rayları döşenirken “Gel gidelim de oralarda ne oluyor birlikte bakalım” demişti.

Helikopterle uzun uzun uçup bir patates tarlasına inmiştik. Şanlıurfa’dan gelen mevsimlik işçiler çalışıyordu. “Mühendis bey gelmiş” dediler. Önce çaktırmadı. Ama sonra bakan olduğu anlaşıldı. Başladı konuşmaya. 

İşçiler “Derdimiz büyük. Mayış çok az” diye sordular.

Sohbet uzadı... Ve biz oradan ayrılırken gülüyordu işçiler.  Gülüyorduk...

Erzincan sokaklarında, “Ne olacak bu iş” diye soranlarla... İzmir’in Kemeraltı’sında “Başkan olman zor” diyen kadın da...

Sonunda gülmüşlerdi. Gülüyorduk...

Başbakan oldu... Gazeteciler sordu:

“Adınız İstanbul için geçiyor. Ne diyorsunuz?”

Cevap verdi:

“Valla bir başbakan olarak bizim de iyi kötü bir işimiz var”.

Kahkahalarla gülmüştük.

Dün İstanbul büyükşehir belediye başkan adaylığı açıklanırken beni en çok işte bu hatıraları canlandıran bölüm etkiledi.

O tanıtım filminde yaptığı espriler peş peşe gelince... O günleri hatırladım.

Evet, “İşte bunu seviyoruz” dedim.

Gülmeyi ve iyi niyeti...

Evet... Binali Bey proje ve çözüm insanıdır. Ben uzun zamandır onun projelerini ve yaptıklarını anlatıyorum.

Ama bu defa köprüleri, yolları, hava alanlarını, tüpgeçitleri değil. O tanıtım filminde gördüğüm kahkahaları yazıyorum.

Kurduğu gönül köprülerini yazıyorum.

Gülmeyi ve güldürmeyi yazıyorum.

ERDOĞAN’LA YOL ARKADAŞLIĞI

Bu tanıtım filminden çıkardığım ikinci önemli detay da şudur:

“Günlerdir yazıldı. Yok araları bozuldu. Yok Cumhurbaşkanı ile aralarında anlaşmazlık var. Yok kriz var...”

Arjantin’den de yazdım.

Arkadaşlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Binali Yıldırım arasına fitne atılamaz. Atanlar açıkta kalır... İşte Binali Bey’in adaylık konuşmasının her satırında Cumhurbaşkanı’na saygıyla hitap etmesinin adı budur...

EKREM İMAMOĞLU...

Gülmek demişken...

CHP adayı Ekrem İmamoğlu da şu ana kadar hep pozitif mesajlar verdi.

Yüzünde gülümseme vardı...

İki adaydan çıkardığım sonuca gelince...

Çok şık bir yarış olacak İstanbul’da.

Gülen ve güldüren adaylarla...

Yüzlerimizi güldüren bir yarış olacak...

Hepimizin ihtiyacı var...

‘NE YAPTIN SEN NOEL BABA’

DHA’nın haberine önce inanamadım.

İster istemez ağzımdan çıktı:

“Ne yaptın sen Noel Baba?”

Bir daha okudum. Bir daha...

Aslında Noel Baba’nın yaptığı bir şey yoktu. Merkezi Antalya’da bulunan Noel Baba Barış Konseyi yapmıştı bunu.

Haber şöyle diyordu:

“2019 Yılı Noel Baba Barış Ülkesi Kuzey Kore seçildi.”

Bir de diyor ki:

“78 ülkedeki Noel Baba temsilcileri oy kullandı...”

“Acaba şaka mı” dedim. Baktım doğru.

Yahu Noel Baba Konseyi...

Bu Kuzey Kore yüzünden dünya kaç kez ter döktü. Sarı Deniz’de, Hint Okyanusu’nda savaş rüzgârları esti. Japonya ordusu alarma geçti... ABD uçak gemileri hareketlendi.

Kuzey Kore hâlâ nükleer füze denemelerine devam etti. Başkan Kim bir de masa kurup füzenin önünde pozlar verdi.

Nükleer füze uçurup dünyayı geren bu ülkeye barış ödülü nasıl verilir?

Gülsem mi ağlasam mı?

Dahası da var... Uluslararası Noel Baba Konseyi bir de barış insanı seçmiş...

Putin...

Tamam Putin dünya çapında bir liderdir.

Tamam karizması vardır...

Tamam şu anda ilişkilerimiz de çok iyi... 

Hatta Antalya’ya en çok Rus turistler de gelir... Ama arkadaş Ukrayna’ya dalan, Kırım’ı ilhak eden de o değil midir...

Yani “savaş ve güç” denilince ilk akla gelenlerden birisi olabilir... Ama “barış” denilince ilk akla nasıl geldi anlamadım...

MENDERES TÜREL

Hadi yılbaşıdır Noel Baba’dır deyip geçelim. Ama olayın uluslararası boyutları var. Antalya adı var...

Her önüne gelen böyle Noel Baba gibi bir markayı kullanabiliyor mu?

Ben en iyisi bu olayı Antalya Belediye başkanı Menderes Türel’e havale edeyim...

Başkan Menderes Türel akildir, medenidir, çözüm insanıdır...

Antalya adına, Noel Baba ruhuna yapılan bu soruna bir çözüm bulur elbette.

En azından bundan sonrası için.

Yoksa Antalya adına böyle uluslararası işler yapmak...

Yabancı ajanslara açıklamalar göndermek... Bu kadar kolay olmamalı...

Ben şimdilik gülmekle yetiniyorum...