'Ben öldükten sonra mı sesim duyulacak?'
Sevil evleneli 3 ay olmuştu. Ve evdeki hayat giderek işkenceye dönüyordu...
İki aylık hamileydi. Ve şiddet başlamıştı.
Bir gece hırlayan bir ses:
“Defol bu evden. Eğer gelirsen seni kıtır kıtır keserim...”
Sevil böylece baba evine döndü. İyi bir işi vardı. Kendi hayatını kuracaktı.
Bir fabrikada muhasebeciydi.
Ama İ.K. bir türlü peşini bırakmıyordu.
Sürekli tehdit...
Kardeşine durumu anlattı...
Defalarca polise gitti. Tam 8 kez şikâyetçi oldu.
Birkaç gün sonra bir gece kardeşinin bulunduğu yere 8 el ateş edildi. Kardeşi ölümden kıl payı kurtulmuştu.
Sevil deliye dönmüştü.
Polise gittiler.
Polis ateş edenleri yakaladı.
Saldırganlar boşanmaya çalıştığı İ.K.’nın yeğenleri çıktı.
Savcılık, ifadeler, derken...
Saldırganlar denetimli serbestlikle bırakıldı.
Baskılar, tehditler sürüyordu. İ.K. barışmak istiyordu. Ama Sevil’in canına tak demişti.
Ve bir gün Sevil işyerine giderken.
Bir araç hızla yaklaştı.
Ve Sevil’in bulunduğu araca ateş etti.
Sevil yara almadan kurtuldu. Aracın arkasına saçmalar isabet etmişti.
Polise yeniden şikâyet.
İ.K. yakalandı.
İFADEYE BAKAR MISINIZ?
‘İSTESEYDİM ÖLDÜRÜRDÜM’
Buradan sonrasını Sevil’den dinleyelim:
“Kendisine ait olmayan bir araçla bizim aracımızın önüne kırıp elindeki silahla ateş açtı. Orada bulunan jandarmaya sığındım. Tekrar barışmak istiyor ve o gün olay yerinden kaçtı. Kıl payı kurtuldum. Kendisi savcılıkta, ‘Korkutmak amaçlı yaptım. Öldürmek isteseydim öldürürdüm’ demiş.”
Bu ifadeyi veren saldırgana “ev hapsi” cezası verilmiş.
Sevil bu duruma isyan ediyor:
“Kanuni yollara başvurdum, hepsinde çıktı. Yapabileceğim bir şey kalmadı. Evden çıkıyorum ve tedirgin oluyorum. İşyerinin karşısında ateş açılıyor. Onlardan biri mi geldi diye korkuyorum. Beni öldürecek bu şahıs. Öldürdükten sonra kaç yıl yiyecekse içeriye girecek.”
YETKİLİLERE SESLENİYORUM SESİM GELMİYOR MU?
Bir kadının çaresizliği başka nasıl anlatılır.
Bir kadın gözü dönmüş bir saldırgan karşısında daha ne yapsın?
Ya şu sözleri:
“Çevremdeki insanları da tehdit edip silahlı saldırıda bulunduğu için onlar için de endişem var. İllaki ben öldükten sonra ya da çevremdeki insanlara bir şey olduktan sonra mı sesim duyulacak? Ben bunu istemiyorum. Korkuyorum ama dik duruyorum. Yetkililere sesleniyorum. Bu süreçte bu kişiye yardım eden ve dosyalarında adı geçen herkes hakkında suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Böyle bir silahlı saldırı olduğu için benimle insanlar gezmeye dolaşmaya endişe duyuyorlar. Benden uzaklaşıyorlar. Benim illa bu olayda yaralanmam ya da ölmem mi gerekiyor?”
Sevil daha ne desin?
Sayın Sakarya Valisi...
Sayın Bakan...
Lütfen kötü bir şey olmadan bu olayı inceleyin.
Sonra...
Sevil’e bir şey olursa, onun sesini duymayanlar olarak aynaya nasıl bakacağız?
