Barcelona’dan bir soru: Arda’ya ne oldu?

Şimdi Arda’yı anlatmak istiyorum.

Arda Barcelona’ya transfer olduğunda başta Kuzey olmak üzere akademide ne kadar Japon, Rus, Çinli yabancı çocuk varsa heyecanlandılar.

Çünkü herkesin içinde gizlediği...

Başkasına söylemeye çekindiği...

Yükselen bir yıldız olma hayaliyle gelmişti Arda.

29 Ekim resepsiyonlarında Türk Konsolosluğu Arda’yı başmisafir olarak çağırırdı.
Oğlum da o zaman tanışmış.

Zamanla Arda’nın yıldızı yükseldikçe orada bir rol modeli olmaya başlamıştı.

Katalanlar seviyordu.

Gençlik kulüpleri Arda’yı rol model olarak davet ediyordu.

Bütün yabancılar ve dünya için slogan şuydu:

“Sen de yapabilirsin”.

Evet...

“Sen de yapabilirsin”.

İster Suriyeli mülteci ol...

İster duvarı geçmek isteyen bir Meksikalı...

“Sen de yapabilirsin”.

Arda’nın fotoğrafları Barcelona’nın en işlek caddelerinde Katalan bayraklarının yanında görünmeye başlamıştı.

Biraz da Katalanların Madrid ile tartışmalarını ateşliyordu sanki.

Bir ara oğlumun akademisine de Arda’yı davet etme fikri oluşmuştu.

Çünkü Messi de Ronaldo da oradaydı.

Ve bir keresinde Gavamar’da yürüyüş yaparken “Burası Ronaldo’nun evi” demişlerdi.

Şaşırmıştım.

Ronaldo...

Dünya yıldızı.

Mütevazı ve ne kadar huzurlu bir evdi...

Peki, şimdi ne oldu?

Barcelona’daki yıldız Arda İstanbul’daki barlarda sönmeye başladı...

Barcelona’da kafayla gol atarken...

İstanbul’da kafayla arkadaşının burnunu kırmaya başladı.

Ne oldu Arda’ya?

Magazin haberleri dışında bunu soruyor muyuz?

Bende bir cevap var.

Arkadaşlar!

Sporcu eğitim almazsa olacağı budur.

Eğitimden kastım, en azından temel eğitim.

Yani bir lise.

O nedenle Avrupa’da tenis ve futbol dahil her spor dalında aynı anda bir lise eğitimi vardır.

Çocuk profesyonel olana kadar bu eğitimi alır.

Bu eğitim bilimsel değildir.

Daha çok psikolojik ve sosyal bir eğitimdir.

Peki, bu eğitim olmazsa ne olur?

Çocuk spora yalnızca “transfer bedeli” olarak bakar.

Başarının adı “para” olur.

“Ferrari” olur.

Çoğumuz profesyonelliği para kazanmak olarak anlarız ya...

Aslında profesyonel olmak disiplin demektir.

Yani, kendine ve ötekine saygı demek.

İşte sözünü ettiğim o eğitim aslında sporcuya bu farkı öğretir.

O nedenle birçok sporcunun koçu aynı zamanda terapistidir.

Ve o nedenle...

Arda şimdi kendisinin bile anlamadığı ve hiçbir zaman anlayamayacağı büyük bir eğitim kaybıdır.

Ne olur kurun artık şu branş akademilerini...

CEMAL KAŞIKÇI’YI ASİTLE Mİ TEMİZLEDİLER?

BEN dedektif olsam şuna bakardım...

Suudi Arabistan Konsolosluğu’yla bağlantılı herhangi bir kişi son bir ay içinde herhangi bir yerden asit almış olabilir mi?

Belki de diplomatik kurye ile getirmişlerdir.

O nedenle ben parçalar halinde götürdüler tezine inanmıyorum.

Tabii bir de şu soru var.

Arama izni olan Türk polisi acaba bahçede veya konsolosluğun bodrumunda kazı yapar mı?

Bekliyoruz...

Burası “kılıçla kelle kesilen” bir ülke olmadığına göre, burası demokrasiye inanan bir milletin ülkesi olduğuna göre...

Bütün dünya adına bekliyoruz...