Paylaş
Şöyle bir başlık çıkıyor ortaya:
“Gel anlaşalım. Bir güzel paylaşalım.”
İki emperyal güç...
ABD ve Rusya.
Tarihin iki ezeli rakibi...
Sanki bir ‘paylaşım hazırlığı’ yapar gibiler.
Oysa Türkiye’nin kaygıları çok net.
Türkiye’nin bir NATO üyesi olarak YPG’yi terörist ilan ettiği gerçeği ortada...
Ama haberler alt alta gelince başka bir şey çıkıyor ortaya.
Sanki ABD ile Rusya arasında bir ‘al gülüm ver gülüm’ durumu var.
Mesela Rusya diyor ki:
- Yıllardır Karadeniz’den sıcak denizlere açılamadım. Esad zor durumda. Bu da bana fırsat oldu. Onu destekleyerek, Suriye’nin Doğu Akdeniz’deki iki limanını alıp savaş gemilerimi yerleştirdim... Üstelik sonsuza kadar bir anlaşma bu.
Rusya’nın bu düşüncesi, önceki gün haber olarak ajanslara şöyle düştü:
“Siyamend Kaçmaz/Moskova (DHA)–Rusya Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko, Suriye sorunlarının çözümü için Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’ın en kısa zamanda görevi terk etmesi yönündeki taleplerin kabul edilemez olduğunu...”
Rusya’nın niyeti bu haberle anlaşılıyor.
Peki ABD ne istiyor:
- Irak-Suriye’nin kuzeyinden Doğu Akdeniz’e doğru, bana bağlı bir Kürt kara gücü oluşsun.
Bunu nereden anlıyoruz?
İşte onun haberi:
“Nafiz Albayrak/New York, 2 Mart (DHA)-ABD’nin Ortadoğu’daki komutanı Korgeneral Stephen Townsend, YPG’nin Türkiye’ye karşı bir tehdit oluşturmadığını, bunun tersine YPG’nin Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak istediğini savundu.”
Dahası var. Aynı komutan açıktan şöyle diyor:
“Rakka operasyonuna YPG gücü katılacak. Türkiye’nin hangi oranda katılacağı belli değil.”
Zaten Pentagon da YPG’li militanların fotoğraflarını yayınlamıştı.
Ayrıca ABD’nin verdiği zırhlıları da biliyoruz.
Ben aslında bu durumu bir yerlerden hatırlıyorum!!!
Benzeri konuşmalar Körfez Savaşı öncesinde Kuzey Irak’ta Peşmergeler için yapılmıştı.
Hani CIA’in 10 bin Peşmerge’yi eğitim için alıp götürdüğü günler var ya...
Beyaz ciplerin sınırımızdan geçerek Kuzey Irak’a girdiği günler...
Bunları hatırlayınca insan, Suriye-ABD-YPG ilişkisini, sonucunu bildiği bir maçı izler gibi yorumluyor.
Bugün Barzani’yi düşünün...
ABD’nin sözünden çıkabilir mi?
ABD’nin buradaki yerel kara gücü değil mi?
Şimdi aynı olay Suriye’nin kuzeyi için tezgâhlanmıyor mu?
Aktardığım haber işte bunun haberidir.
Gelelim, ‘paylaşalım’ meselesine...
ABD ve Rusya bu paylaşım için birbirlerine yaklaşabilir mi?
Bu sorunun cevabı için de haberlerim var.
İşte bir örnek:
“Siyamend Kaçmaz/Moskova, 28 Şubat (DHA)-ABD Ticaret Odası Rusya Şubesi Başkanı Alex Ryadzenko, yeni ABD Ticaret Bakanı Willbur Ross’un St. Petersburg’da düzenlenecek Uluslararası Ekonomi Forumu’na katılabileceğini açıkladı.”
Peki Ross kimdir?
Şimdi ABD’nin ticaret bakanı. Ama daha önce Amerikan-Rus Yatırımcılık Fonu yönetim kurulu üyesiydi.
ORTAK SAVUNMA ARAYIŞI
NATO açısından çok kritik bir haber de şu:
“Siyamend Kaçmaz/Moskova, 27 Şubat (DHA)–Rus kamu şirketi ‘Rostek’ Başkanı Sergey Çemezov, Moskova ile Washington arasında savunma alanı dahil olmak üzere ilişkilerin, yeni ABD Başkanı Donald Trump’ın iktidara gelmesi sayesinde düzelebileceğini söyledi.”
Evet, sınırlarımızın hemen dibinde geleceğimizi ilgilendiren çok önemli gelişmeler var.
Suriye, Irak ve Doğu Akdeniz üzerinde bir ‘paylaşım’...
YPG’yi bir otonom bölge yönetimi olarak hazırlama gayretleri var.
Türkiye YPG konusunda kararlı.
Sonuçta ABD bir karar vermek zorunda kalacaktır.
- Rusya ile anlaşıp bir ‘paylaşım’a mı gidecek?...
- NATO’yu ıskalayıp YPG mi diyecek?
Ve asıl soru:
- ABD ile Rusya’nın anlaşmasına, ‘dünya barışı’ mı diyeceğiz, yoksa yeni ‘emperyal ittifakın paylaşım planı’ mı diyeceğiz?
Şimdi ‘özgür dünya’ için test zamanıdır.
Paylaş