ABD ne yazık ki bize dürüst davranmıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığımız BM Genel Kurul ziyaretinin son günü, çok önemli bir basın toplantısıyla bitti. Toplantı 170 metre yüksekliğindeki Türkevi’nde yapıldı. Cumhurbaşkanı özellikle ABD ile ilişkiler açısından dönüm noktası diyebileceğim mesajlar verdi. Üstelik iyi niyetli, haklıdan, dostluktan ve hukuktan yana ama uyarı dolu mesajlar. Sanıyorum ABD yönetimine doğrudan giden bu mesajlar Washington’da çok ciddi yankı yaratacaktır. Başlıklar halinde gidersek...

Haberin Devamı

İLİŞKİLER SAĞLIKLI DEĞİL

Türk-Amerikan ilişkilerinde sağlıklı bir sürecin işlediğini doğrusu söyleyemem. Niye? F-35’leri aldık, 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık ve bu F-35’ler bize teslim edilmedi. Amerika önce bunu bir defa halletmeli. Bize S-400 konusunu bahane edip F-35’leri vermemek her şeyden önce bir defa devletler arası ilişkilerde ne diplomasi noktasında ne de münasebetler noktasında bir kimlik ortaya koymadır. Amerika’nın önce bunu bir defa düzeltmesi lazım.

S-400’DEN GERİ ADIM YOK

Tabii uluslararası hukuka dayalı olarak ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Bize sürekli S-400’ü dayatmalarını bir defa bizim kabul etmemiz mümkün değil. Bizim için S-400 işi bitmiştir. Buradan geri adım atmamız da mümkün değil. Amerika’nın bunu uluslararası diplomaside, ilişkilerde doğru bir yere oturtması gerekir. Ama şu ana kadar bunu oturtamadılar.” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türkiye’nin F-35’ler için ödediği 1 milyar doları hatırlatması ve ardından uluslararası hukuka vurgu yapması çok önemli bir ayrıntı. Elbette gerekirse Türkiye ödediği paranın hukuken peşine düşecektir. Nitekim bu noktadan sonra Cumhurbaşkanı bir uyarı daha yapıyor:

Haberin Devamı

“Biz Türkiye olarak dürüst davranıyoruz, duruşumuz dürüsttür ama Amerika maalesef dürüst davranmadı, davranmıyor. Bizim şu anda Amerika ile zaten 20 milyar dolar civarında bir ticaret hacmimiz var. Bu ticaret hacmimizin artmasını biz arzu ediyoruz, ederiz de… Savunma sanayiine yönelik de biz adımlarımızı atıyoruz ve atmaya da devam edeceğiz.”

ABD ne yazık ki bize dürüst davranmıyor

ESKİ TÜRKİYE YOK

Cumhurbaşkanı Erdoğan bütün bunları söylerken ABD’nin Türkiye ile geçmişte kurduğu ilişki modelinin de artık yürümeyeceğini açıkça vurguluyor. Yani “ben verirsem alırsın, vermezsem beklersin” sözünü kabul edecek bir eski Türkiye yok. İşte Cumhurbaşkanı’nın bu gerçeği vurgulayan sözleri:

Şunu da bilmeleri gerekir ki artık eski Türkiye yok. Bu Türkiye başka bir Türkiye. Savunma sanayiinde de biz her geçen gün daha ileri gidiyoruz, daha ileri gideceğiz. Ama yarın ‘Niçin F-35’i almıyorsun?’ diyemezler. Vermezsen almayız. O zaman biz daha başka kapılara da müracaat ederiz. Burada CBS ile yaptığım röportajda onlara da onu söyledim. ‘Yani başka yerlerden almayı mı düşünüyorsunuz?’ diye sordu. ‘Gerekirse alırız’ dedim. Sen bana şimdi Patriot vermeyeceksin, ondan sonra biz S-400’ü aldığımızda ‘Niye S-400’ü aldın?’ diyeceksin. Türkiye kendini savunmasına yönelik ne gerekiyorsa onu alır. Gerekirse bunları üretmeye de başlar. Zaten başladık. Bundan sonra daha da ileri safhalara taşıyacağız. İnşallah kendi insansız savaş uçaklarımızı da üreteceğiz. Bunu da görecekler. Bu adımları da inşallah atıyoruz.”

Haberin Devamı

BIDEN İLE İYİ BAŞLADIK DİYEMEM

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basın toplantısında en etkileyici vurgularından biri de şuydu: “19 yıllık yöneticilik hayatımda (başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı) Amerika ile münasebetlerimde geldiğimiz nokta maalesef iyi bir nokta değil. Ben oğul Bush ile iyi çalıştım, Sayın Obama ile iyi çalıştım, Sayın Trump ile iyi çalıştım ama Sayın Biden ile iyi başladık diyemem.”

İşte bu sözler doğrudan Biden’a giden bir mesajdır. “Biz karşılıklı hak ve hukuk içinde çalışmayı biliriz. Ve daha önceki başkanlarla böyle çalıştık” diyen bir mesaj.

DOSTLUK HATIRLATMASI

Cumhurbaşkanı bütün bu mesajlardan sonra bir NATO üyesi olarak dostluk hatırlatmasını da yapıyor: “Temennim odur ki iki NATO ülkesi olarak birbirimize hasmane değil, dostane davranalım. Ama iki NATO ülkesi olarak şu andaki gidiş pek hayra alamet değil.”

Haberin Devamı

Umarım ABD yönetimi, Türkçe’de gerçekten çok önemli bir yeri olan şu kavramı çok iyi tercüme eder: “Hayra alamet değil...”

Çünkü Türkçe’de bu tür uyarılar “dost uyarısı”dır.

ABD ne yazık ki bize dürüst davranmıyor

KİTABINI İMZALADI

Basın toplantısı bitince Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” kitabı gündeme geldi. Kitap BM Genel Kurulu’na bir “Adil Dünya Manifestosu” gibi yansımıştı. Erdoğan kitabını gazetecilere tek tek imzaladı. Kitabın ayrıntılarını sonraki yazımda paylaşacağım.

İMRALI, MUHALEFET VE HDP

Ve kritik bir soru:

“Kılıçdaroğlu, ‘Kürt sorununu HDP’yle çözeriz’ dedi. HDP’li Sezai Temelli ‘Çözüm için İmralı ile görüşmek gerekir’ yanıtı verdi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?”

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı çok keskin bir cevap verdi:

“Hayırlı olsun. Bu konuyla eğer biz meşgul olursak yazık olur. Yani İmralı mıdır, değil midir, onların sorunu. Varsın onlar bu şekilde yola devam etsinler; yani HDP midir, şu mudur, bu mudur... Biz diyoruz ki bu ülkede şu anda Cumhur İttifakı bu işin tek çözüm noktasıdır ve Cumhur İttifakı olarak da biz bu çözümün mücadelesini sürdürüyoruz. Çünkü bizim şu anda kitabımızda birlik var, beraberlik var, kardeşlik var ve bununla da bu yolda devam ediyoruz. ‘Yok Kürt sorununu çözmektir, yok şudur, yok budur...’ Türkiye’de böyle bir sorun yok. Eğer birliğe, beraberliğe, kardeşliğe inananlar varsa buyursunlar hep beraber yola devam edelim.”

Haberin Devamı

PUTİN’LE BAŞ BAŞA

ERDOĞAN’ın 29 Eylül’de Putin’le yapacağı baş başa görüşmeye gelince... İşte cevabı:

“Sayın Putin’le Soçi’de ikili görüşme yapacağız. Sadece İdlib’i içermeyecek aynı zamanda Türkiye-Rusya ikili ilişkilerini ve Suriye’yi masaya yatıracağız. Üçüncü bir şahıs olmadan yapacağımız bu görüşmede önemli bir karara varacağız. Çünkü bölgede Türkiye ve Rusya önemli iki ülke.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’le bölgedeki sorunları çözüm konusunda önemli bir örnek verdi:

“Örneğin Sayın Putin Azerbaycan’da eğer devlet adamlığını tam manasıyla ortaya koymamış olsaydı, Azerbaycan’dan bu şekilde çıkılmazdı.”

TÜRKEVİ TRAFİĞİ

ORADAN paylaşacağım son fotoğraf da bu... New York’taki Türkevi daha şimdiden dost ülkelerin de uğrak yeri olmuş. Nitekim akşam üzeri basın toplantısından önce bir uğrayalım dedik. Baktım kapıda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu. Bir dışişleri bakanı geliyor, diğeri gidiyor..

Cumhurbaşkanı Erdoğan burada 14 ikili görüşme yaptı. Eskiden Türk cumhurbaşkanları bu kabulleri otellerde yaparlardı. Kaos olurdu. Otel koridorlarında koşuşturmalar. Asansörler tutulur. Kriz yani.

Şimdi Türkiye bu kabulleri kendi evinde yapıyor.. Hatta dost ülkelere kabulleri için açıyor. Görüşme trafiği yoğun.Ben en son Çavuşoğlu ile Kazakistan Dışişleri Bakanı’nın sohbetine tanık oldum. Birlikte bir fotoğraf çektirdik. “İşte kardaşım” diyordu Kazak Dışişleri Bakanı.. Hayırlı olsun..

4 günlük New York gezisinin özet cümlesi şu olur:

“Bir dost olarak size Yeni Türkiye’yi anlatıyoruz..”

ALİ ERBAŞ YALNIZ DEĞİLDİR

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’la ilgili eleştiriler gündeme gelince Erdoğan çok net konuştu:

“Muhalefetin Diyanet İşleri Başkanımıza bu denli hakaret etme ne hakkı ne yetkisi vardır. Bu densizliktir, terbiyesizliktir. Zaten CHP’nin cemaziyelevveli de hep bizim din adamlarımıza hakaretle geçmiştir. Ama şunu bilsinler ki Diyanet İşleri Başkanımız yalnız değildir. CHP’nin bu kendini bilmez tiplerinin hiçbir zaman muhatabı da olmamıştır, olmayacaktır.

Diyanet İşleri Başkanımızı asla yalnız bırakmayız. Bu makama hakaret edenler, bu ülkede dinini, diyanetini bilenlere hakaret etmiş olurlar.”

TALİBAN’IN ELİNDEKİ ABD SİLAHLARI

CUMHURBAŞKANI, Taliban’ın elindeki silahlarla ilgili soruya şöyle dedi: “Şu anda Afganistan’da Amerika’nın bir yönlendirme veya bir şekillendirme durumu olmuştur diyebilir miyiz? Hayır. İşte her şeyi bıraktı, gidiyor. Ama şimdi bir bedel çıkacak ortaya. Bu bedel nedir? Şu anda Taliban’ın elindeki silahlara baktığınız zaman, bu silahlar Amerika’nın silahları. Dolayısıyla bu bedeli de ödemek durumunda kalacaktır.”

SEYRETMEYİZ

Taliban’ın elindeki silahları hatırlatan Erdoğan ciddi bir uyarı daha yapıyor: “Sayın Trump döneminde binlerce TIR silah, mühimmat terör örgütlerine verildi. Bunları ben Sayın Trump’a defalarca anlattım. Şimdi aynı durum Biden döneminde de var. Biz bunu seyredecek değiliz. Vakti geldiğinde de söylenmesi gerekeni söyleriz.”

FAHİŞ FİYAT ÖNLEMİ: 5 ZİNCİR MARKET

Son soru “fahiş fiyat” üzerineydi. Cumhurbaşkanı, 5 büyük market zincirine dikkat çekti: “Bu konuda kısmen özellikle bu zincir marketlerin sınırsız uygulamaları var. Bu uygulamalar karşısında biz de Ticaret Bakanlığı olarak üzerine üzerine gideceğiz. Bütün üreticiden tüketiciye olan yerde zincir marketlerin buradaki yoğun ürünleri toparlaması... Bu da 5 tane zincir market. Bunlar bütün o ürünü toparlıyor. Bu 5 tane zincir marketin topladığı ürünle piyasalar altüst oluyor.”

YARIN DEVAM

Yazarın Tüm Yazıları