Paylaş
- Bundan sonra ne olacak?
Arkadaşlar...
YPG/PKK orada durduğu sürece Fırat’ın doğusundaki bu oluşuma Türkiye izin vermez. Bu harekât mutlaka yapılır. Ayrıca zaten bu harekât fiilen başlamıştır. İstihbarat olarak, keşif olarak başlamıştır. Havadan bombalamayla yumuşatma olarak başlamıştır. İçeri ne zaman girileceğine de Türkiye bütün dengeleri gözeterek kendisi karar verir. Ki bana göre fiilen içerideyiz.
Hatırlayın...
Önceki gün Başkan Trump’ın Suriye’den çekilme kararı üzerine yazmıştım.
“Eğer Suriye sınırımızdaki terör oluşumunu anlamak istiyorsanız, Körfez Savaşı sırasında yaşadıklarımızı dikkatle hatırlayın.”
O günlerde...
ABD çok uluslu güç adı altında Kuzey Irak’ta uçuş yasağı ilan etmişti. Sonra “çekiç güç” gelmiş, bölgeyi kontrol altına almıştı. Bu plan tamamıyla Pentagon’a aitti. ABD başkanları Pentagon’dan başkasını dinlemiyordu.
O günlerde rahmetli Bülent Ecevit’le yaptığım her sohbette şu cevabı almıştım: “Fatih Bey, bu çekiç güç orada bir terör bataklığı yaratıyor. Bu ileride Türkiye’nin başına çok büyük sıkıntılar yaratacak.”
İşte bugün olan budur.
O zaman da sormuştum: Irak’ın kuzeyindeki bu çekiç güç PKK örgütlenmesini görmüyor mu?
Görmez olur mu...
İşin tuhaf tarafı, sınırımızın dibindeki bu “çekiç güç”te biz yalnızca gözlemci olarak bazı uçuşlarda yer alabiliyorduk...
O günlerde Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay defalarca bu kaygıyı iletmişti.
Her defasında aldığımız cevap şuydu:
“Merak etmeyin, PKK’ya biz de karşıyız. Biz burada yerel güç olan peşmerge ile çalışıyoruz.”
Klasik Pentagon cevapları şöyleydi:
Beyaz Saray’a: “Kayıp vermeyelim diye yerel güçlerle çalışıyoruz.”
Ankara’ya: “Merak etmeyin, PKK’ya biz de karşıyız. Peşmergeyle çalışıyoruz.”
Sonradan biraz palazlanınca “Size PKK’lıyı değil, bir Kürt kedisini bile vermem” diyen yerel güç yani...
Evet, çalıştılar...
Şimdi yine çalışıyorlar...
SAHADA OLMADAN MASADA OLAMAZSIN
Yazımın başındaki soruya dönersem...
Bugün Trump’ın Suriye’den çekilme kararını bir “lütuf” gibi görenler için söylüyorum.
Burada Başkan Trump’ın bir iradesi vardır... O da Beyaz Saray’ı Pentagon’un tartışılmaz etkisinden kurtarma iradesidir. Ve elbette daha önemlisi, Türkiye’nin kararlı duruşu vardır. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarında şehit düşen evlatlarımızın kanı vardır.
O kan, bayrağımızdaki al rengin diplomasiye verdiği güçtür. Bunu söyleyerek “Trump Türkiye’den korktu” gibi bir ucuzluktan söz etmiyorum. Tam tersine, Başkan Trump burada ciddi bir müttefiki olduğunu görmüştür.
Sahada olan kararlı bir Türkiye...
Oysa bugüne kadar Pentagon, Türkiye için sürekli kendi meşrebine göre bir rol çizmeye çalışmıştır.
“Silah istersem veririm. İstemezsem vermem. Onları zaten ben eğittim.” Ama bugün öyle değil arkadaş... Türkiye sahada kanıyla, canıyla, kararlılığıyla kendisini anlatmıştır. Tekrar aynı noktaya dönüyorum, özetle bugün...
“Beyaz Saray’la Pentagon arasında şiddetli bir mücadele vardır.”
Geçmişte Pentagon sürekli olarak aynı şeyi yapıyordu. Körfez Savaşı’ndan bu yana bütün başkanların önüne aynı örtülü tehdidi koyuyordu: “Eğer yerel güçlerle işbirliği yapmazsak çok kayıp veririz.”
Kayıp dediği şey, “Washington’a gidecek ABD askerlerinin tabutları”ydı.
Trump’a kadar bütün başkanlar bundan korktu ve Pentagon’un teklif gibi gözüken tehdidini kabul ettiler. İşte şimdi bu değişiyor...
SİLAH TİCARETİ
Tabii meselenin bir de derin tarafı var...
YPG/PKK’ya giden TIR’larca silah ne oldu? Önceki gün sanıyorum, bizim istihbarat bölgeden çekilen Amerikan TIR’larının görüntülerini yayınladı. Kimisinin üstü açık, kimisi kapalı. Boş dönüyorlardı yani...
İşte o zaman sordum:
“Tamam da Pentagon’un müttefiki Türkiye’ye bildirmediği bu silahlar şimdi ne oldu? Neredeler?”
Orada çok büyük bir silah ticareti dönüyor. Muhtemelen içinde emekli olmuş ABD askerleri de vardır. Bunun gibi yüzlerce Hollywood filmi izlemedik mi?
Orada görev yapıp, “Gidip Atlanta’da işsizlik maaşıyla mı yaşayacağım” diyen başrol oyuncularını biliyoruz.
Bana göre o filmler hem Irak’ta, hem Suriye’de hem de Afganistan’da gerçek olmuştur... Belki de o gerçekler film olmuştur...
Umarım bizim istihbarat bu kaçakçıları da yakalar.
Başlıktaki soruya gelirsem...
“ABD çekildi, şimdi ne olacak?”
Arkadaşlar...
Türkiye, ABD için güçlü bir müttefiktir.
Hatta şimdi daha “güçlü” bir müttefiktir.
Vesselam...
Paylaş