Paylaş
9 Haziran’da Katar krizi için, “İran bahane, silah satışı şahane” diye bir yazı yazmıştım.
Suudi Arabistan’ın ABD’den 110 milyar dolarlık silah aldığını...
Katar krizinin arkasında da bir silah satışı olacağını, krizin böylece biteceğini anlattıktan sonra şöyle demişim:
“Göreceksiniz...
Katar Emiri, Trump’la görüşecek...
Ve yakın zamanda Katar, bilmem kaç milyar dolarlık silah alımı için imza atacak.
‘Küresel bir satış’tır bu. Kriz bitecek.”
10 HAZİRAN
Ertesi gün aynı iddiama devam etmiştim. Sorum şuydu:
“ABD’nin en büyük askeri üssü Katar’da. Geçen dönem ABD, Katar’a 21 milyar dolarlık silah satmış. Madem Katar terörizmi destekliyordu, neden o silahlar satıldı?”
Ve uzun uzun anlattıktan sonra şu sonuca varmıştım:
“ABD’nin bölgedeki en büyük askeri üssünün ev sahibi Katar...
Beyaz Saray tarafından aniden terörist destekçisi ilan edilince...
Bakalım yeni bir anlaşmayla kaç milyar dolarlık silah alacak...
Trump da çağırdı ya... Beyaz Saray’da bir silah satış anlaşmasıyla durum değişebilir.”
Yani demişim ki:
“Parayı verip silahı alırsan, petrolden pay verirsen, uslu kralsın, akıllı emirsin.
Eğer vermezsen, İran yanlısı, kimyasal üreten, terör destekçisi, demokrasi düşmanısın.”
VE GELDİK 15 HAZİRAN’A
Benim iki yazının üzerinden daha 1 hafta geçmeden...
Katar’ın resmi haber ajansı QNA’da bir haber patlıyor:
“Flaş... Flaş... Flaş... Katar’la ABD arasında 12 milyar dolarlık F-15 savaş uçağı alımı için anlaşma imzalandı...”
İşte budur arkadaşlar... Bir hafta önce ABD’nin ‘terör destekçisi’ ilan ettiği Katar parayı basınca işler değişiyor.
Haberin devamı da şöyle:
“Anlaşmanın imza töreni için Katar Savunma Bakanı Halid bin Muhammed el-Atiye’nin bugün Washington’da ABD Savunma Bakanı Jim Mattis’le bir araya geldiği belirtildi. Söz konusu anlaşmanın ‘ABD’de 42 eyalette 60 bin kişiye istihdam sağlayacağı’ öğrenildi. İki ülke arasındaki anlaşmanın 36 adet savaş uçağı alımını içerdiği bildiriliyor.”
Ve 1 hafta önce Katar’ı teröre destekle suçlayan Pentagon’dan açıklama:
“Anlaşma Katar’ın savunmasına muazzam bir yetenek katacağı gibi ABD ile Katar arasındaki karşılıklı güvenliğe yönelik işbirliğini artıracaktır.”
Vay...Vay... Vay...
Bu kadar mı çabuk olur...
Aslında ben bu durumu 1 hafta önce yazarak çok büyük bir kehanette bulundum demiyorum.
Dünyada birçok merkez bu gerçeği biliyor.
Burada asıl önemli olan...
İnsanlığın yarısı açlık sınırındayken...
Mültecilik ve göç, topraklarından edilme, kimliksizlik dünyayı kuşatmışken...
Böylesine acımasız bir emperyalizmin...
Böylesine bir ‘ölüm ticareti’nin...
Böylesine vahşi ve sahte bir ticaretin...
Dünyanın gözü önünde... Göstere göstere ve pervasızca yapılabiliyor olmasıdır.
Paylaş