Yani şimdi Galatasaray’ı ‘üst akıl’ mı kurtaracak

DÖRT gündür bekliyorum, bir Galatasaraylı çıkar da yöneticisine “Yahu bu ne biçim laf” diye sorar diye...

Haberin Devamı

*

Galatasaray yöneticisi Can Topsakal, Mircea Lucescu ile görüşmek için Romanya’ya giderken şöyle bir açıklama yaptı:

 “Lucescu ismi doğru. Üst akıl olarak almak istiyoruz...”

*

Benim bildiğim “üst akıl” öyle iyi bir şey değil...

İktidar medyasının komplo teorisyenlerine göre “Bugün Türkiye’nin başına bela olan ne varsa, üst aklın marifeti...”

*

- BİR: Yani şimdi bu durumda bir yönetici “Galatasaray’ın başına bela olacak bir akıl peşinde mi...”

*

- İKİ: Lucescu “üst akıl” olacaksa, kulübün “alt aklı” kim?

Mesela başkan mı...

*

Bir Fenerbahçeli olarak çok merak ediyorum....

ACABA İKTİDARIN HOŞUNA GİDER DİYE Mİ SÖYLEDİ

Yani şimdi Galatasaray’ı ‘üst akıl’ mı kurtaracak

Haberin Devamı

BÖYLE bir olayda insan niye “üst akıl” kelimesini kullanır?

*

- BİR: Bu kelimeyi kullanıp iktidarın hoşuna gideceğini düşünmüş olabilir...

Böyleyse baltayı taşa vurmuş demektir...

Çünkü siyasi açıdan yanlış.

- İKİ: Bununla, teknik direktör üzerinde daha üst bir makam yaratmak istemiş olabilir.

İşletme yönetimi açısından yanlış.

Çünkü “One on One” kuralına aykırı.

Aynı işi yapan altlı üstlü iki kişi varsa, işler yürümez.

*

- ÜÇ: Bu kelimeyi çok sevmiş, ama bugün ne anlama geldiğini bilmiyor olabilir.

Bu da kendisi açısından yanlış.

“Bunu bilmeyen birinin Galatasaray gibi okumuş bir kulübün futbol dalının başında ne işi var” diye sorarlar.

DUYGUSAL ZEKÂMI ÖLÇTÜM İŞTE SONUCU

Yani şimdi Galatasaray’ı ‘üst akıl’ mı kurtaracak

FRANSIZ Psychologies dergisi temmuz sayısında 42 soruluk bir “EQ” testi yayınladı.

Yani “duygusal zekâ testi...”

Test sonucunda 121 ile 168 arasında bir skor tutturanlar, “duygusal açıdan yüksek zekâya sahip” kabul ediliyor.

Benim skorum 120 çıktı...

Onun hizasında şu yazıyordu:

“Duygusal açıdan benzerlerinizle aynı zekâyla sahipsiniz...”

Hoppala, şimdi bu ne demek?

Yani ben öteki insanlar gibi normalim diye sevineyim mi...

Yoksa ben de toplumun büyük kesimi gibi duygusal açıdan sıradan bir zekâya sahibim diye üzüleyim mi...

İkisini de yapmadım.

Haberin Devamı

Duygusal olmayan zekâmı devreye soktum.

Testte kararsız kaldığım 4 soru vardı.

Onlara verdiğim cevapları değiştirdim.

Skorum 125’e çıktı...

Yani duygusal açıdan yüksek zekâya sahip bir erkeğim ben...

EĞER: DUYGUSAL AÇIDAN ZEKİ İNSANSAM ŞÖYLEYİM

- Kendinize ait gerçek bir zekâya sahipsiniz.

- “Ben”iniz sizin için sadece bir araç değil, aynı zamanda ortağınızdır.

- “Kendiniz” üzerinde gerçek manada bir kontrole sahipsiniz.

- İstikrarlı ve pozitif bir mizah duygusuna sahipsiniz.

EĞER: DUYGUSAL AÇIDAN ÖTEKİLER GİBİYSEM ŞÖYLEYİM

- Ortalama birisin ama bu da hiç fena bir şey değil.

- Duygularınızı yönetme kabiliyetiniz iyi ama daha da iyileştirebilirsin.

- Bedeninle meşgul ol.

Haberin Devamı

- Yaratıcılık ve ruhsallığını geliştir.

- Başkalarını dinle ve anlamaya çalış.

- Ve kendine karşı daha hoşgörülü ol.

BENİM NOTUM:

Bunlar sıradan bir duygusal zekâya sahip olan beni teselli etmek için bulunmuş bahaneler.

Allah’tan o 4 soruyu yeniden değerlendirip bir üst zekâ seviyesine geçmişim.

Bu bile benim yüksek bir duygusal zekâya sahip olduğumu gösterir.

KARI-KOCANIN BİRBİRİNE SÖYLEDİKLERİNİN YÜZDE KAÇI YALAN

“House Of Cards”ın melun başkanı Frank Underwood’un dediğini kendim için de tekrarlayacağım:

“Kendin kaşındın arkadaş... Beni okumaya sen karar verdin...”

Şimdi, kahvaltı masanızda aranıza bir şeytan girecek ve soracak.

Şu an birbirinize anlattığınız şu şeylerin yüzde kaçı doğru...

Haberin Devamı

Cevabını ben verseydim inanın daha insafsız
ama daha gerçekçi olurdum.

Psikoloji araştırmaları benden insaflı...

Evet şu an, şu güzel pazar sabahı, birbirinize munis ifadelerle bakarken, “Şekerim”, “Hayatım” diye seslenirken, birbirinize söylediğiniz şeylerin yüzde 10’u yalannnnn...

Siz evlisiniz böyle de, henüz yeni tanışmış âşık gençlerin durumu ne?

Onların konuştuğunun yüzde 38’i de yalannnn...

MERAK ETMEYİN İYİ HABERİM DE VAR

-ARAŞTIRMALARIN ortayla koyduğu iyi haber de şu: Yalancılar bile, yalan söylemenin samimi olmaktan daha kötü bir şey olduğuna inanıyor.

Kötü haber: Ama yalan söylemeye devam ediyorlar. Bilmem... Belki de bu iyi haberdir.

BAŞKANIN TORPİLİYLE OPERA SAHNELENİR Mİ

Haberin Devamı

ONA “First maitress” dendi...Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı François Hollande, bir sabah onun evinin önünde motosiklet üzerinde görüntülendiğinden beri bütün Fransa onu öyle tanıyor.

*

İşte o kadın, 16 Temmuz 2017 akşamı Paris bölgesinde ünlü “Figaro’nun Düğünü” operasını sahneye koydu.

Evet yanılmadınız, Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Hollande’ın sevgilisi bir opera sahneye koydu.

*

Fransa’nın “Açık Hava Operası” adlı bir festivali var.

Her yıl ünlü bir kişi bir operayı sahneye koyuyor.

Geçmiş yıllarda ekonomist Jacques Attali, şarkıcı ve aktris Arielle Dombasle opera eserlerini sahneye koymuştu.

*

Bunu öğrenen bir şom ağızlı ne der:

“Eh cumhurbaşkanının metresi olursanız tabii opera bile sahnelersiniz...”

Bizde böyle düşünülebilir ama Fransa’da durum çok farklı.

Şimdi gelelim başlıktaki soruya.

Acaba Julie Gayet bu rolü, sevgilisi olan cumhurbaşkanının torpili ile mi elde etti?

*

Google’da bir arama yaptım.

Neredeyse bütün ciddi dergi ve gazeteler haberlerini “Aktris ve yapımcı Julie Gayet Figaro’nun Düğünü’nü sahneleyecek” diye vermiş.

*

Haberi verirken hemen hiçbiri onun “cumhurbaşkanının sevgilisi” olduğu ayrıntısına yer vermemiş.

*

Peki eleştiriler nasıl olacak?

Aradım ama henüz bir eleştiri yazısı bulamadım.

‘FİGARO’NUN DÜĞÜNÜ’NDE OYNADIĞI BARBARİNA ROLÜ

JULIE Gayet, bir Agnes Varda filminde Marcello Mastroianni ile oynamış iyi bir aktris.

Ailesi çok sanatçı.

20 yaşında günde 3 saat şarkı söylüyormuş. Ama operayla tanışması çok daha erken.

14 yaşında ‘Figaro’nun Düğünü’ operasında Barbarina rolünü oynamış.

Barbarina, Kont’la sevişen bahçıvanın kızı...

 

TEK ESPRİLİ BAŞLIK

Yani şimdi Galatasaray’ı ‘üst akıl’ mı kurtaracak

JULIE Gayet ile ilgili tek esprili başlığı Le Figaro gazetesi atmıştı:“Sonunda düğün göründü...”

Fransa hep şunu merak etti.

“Acaba evlenecekler mi...”

François Hollande evlilikten pek hazzeden biri değil. Gazete o nedenle bu espriyi yapmıştı. Ama o haberin içinde de Julie Gayet’nin Fransa Cumhurbaşkanı’nın sevgilisi olduğuna dair bir ifade yoktu...

BENİM KÜÇÜK SIRRIM

BU arada küçük bir ayrıntı.

“Açık Hava Opera Festivali”nde opera sahneleyen ünlülerden biri de Fransız gazeteci Patrick Poivre d’Arvor...

Bu bana cesaret verdi. Sizinle bir sırrımı paylaşacağım.

Biliyor musunuz ben de bir opera sahneye koymayı çok isterdim.

Ferzan Özpetek’in harika biçimde sahnelediği iki operayı seyrederken işte bu hayali kurmuştum.

GÜNÜN YENİ ŞARKISI

- War On Drugs: “Strangest Thing”. Bu gurubu önceki yıl Montreux Festivali’nde dinlemiştim. Yeni şarkılarını merakla bekliyordum.

Çok sevdim.

YENİ ALEYNA TİLKİ

ALEYNA Tilki’nin yeni şarkısı “Sen Olsan Bari”yi çok sevdim.

Bu yaz sonu ve sonbahar epey dinleyeceğim.

ONEREPUBLİC

GRUP Oasis’in çok sevdiğim şarkısı “Champagne Supernova”yı çok iyi yorumlamış.

Bu haftanın en iyisi diyebilirim.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları