Paylaş
*
- BİR: Ekonomi iktisatçılara bırakılmayacak kadar önemli bir şeydir.
*
- İKİ: Bir köprü, bir havaalanı inşa etmek istiyorsak bunu ekonomistlere (Ben buna siyasileri de ekliyorum) değil uzmanlara, mühendislere bırakmak daha iyidir.
*
- ÜÇ: Ekonomiyi, gençlerin de anlayacağı biçimde anlatamayan bir kişi, ekonomiyi bilmiyor demektir.
*
- DÖRT: Ekonomi modellerimiz ne kadar bilimsel olursa günlük yaşantımızdaki gerçek ekonomiyle bağları o kadar zayıflıyor.
*
- BEŞ: Hiçbir dipnot, referans kullanmadan ya da akademik ve siyasi kitaplara atıfta bulunmadan yazılan kitaplar daha keyiflidir.
*
- ALTI: Bir insanın anadilinde yazdığı kitaplar ötekilerden daha keyif vericidir.
*
Kitap bittiği an kafama yerleşen cümle şu oldu:
Dünyayı içinde bulunduğu bu felaketten kurtarmak için sosyalizme değil ama sosyalistlere kesin ihtiyacımız var.
*
Sosyalistler berbat olanı, kötü gideni söylesin...
Ama çözümü ondan ders alacak piyasa ekonomisi taraftarlarına bıraksın.
‘KARIMLA SOHBET’ KİTABI YAZSAM KAVGAYLA BİTER
VAROUFAKİS’in kitabı şu paragrafla başlıyor:
“Tüm bebekler çıplak doğar ancak çoğunluğu paçavralar giyerken bazıları en iyi butiklerden alınan pahalı elbiseler giyer...”
Nostaljik bir Marksist için harika bir cümle...
*
Ama mesela eski bir sosyalist, yeni bir dönek olarak ben, “Karımla Ekonomi Sohbetleri” kitabı yazsam bu paragraf şöyle başlardı:
“Tüm bebekler çıplak doğar ancak çoğunluğu LcWaikiki, HM giyerken bazıları Prada, Tom Ford giyer...”
O çıplak çocuklar biraz büyüyünce çoğu Çin, Tayvan malı ucuz akıllı telefonlar kullanırken, bazıları iPhone X kullanır.
*
Çünkü yeni eşitsizlik, 1917 Sovyet Devrimi’nin yapıldığı günden çok farklıdır.
*
Tabii o kitaba böyle başlarsam, ikinci paragrafa geçemem ve Tansu’nun terliği kafamda patlar.
MARKİZ NOSTALJİKLERİNE BİR İYİ VE BİR KÖTÜ HABER
HANİ şu “Sazan Sarmalı Netflix’e gitti, sinema ölecek” diye hüzünlenen “Markiz nostaljikleri” var ya...
- Kötüden başlayayım.
Hani “Bakın Amerikan yapımcıları ilk vizyon filmini Netflix’e veriyor mu” diyordunuz ya...
Evet vermiyorlar ama gişe filmleri yeni yıla çok fena başladı.
Yılın ilk rakamları beklenenden çok aşağıda geldi.
- Şimdi iyi habere geliyorum.
Hani “Netflix sinemayı, Spotify müzik sanayisini öldürecek” diyordunuz ya...
JPMorgan dün Universal Music Group’un değerleme sonucunu açıkladı. Şirketin değeri 50 milyar dolara yükselmiş.
Çünkü müzikte streaming devrimi, Spotify’ın başarıya ulaşması müzik şirketlerinin ellerindeki asetleri daha da kıymetlendirdi.
HANGİ OYUNCU HÜZNÜ BÖYLE GÜZEL BAKABİLİR
BU fotoğrafı T24 sitesinde gördüm. İzmir’de sokaktan, deney laboratuvarlarından, çiftliklerden kurtarılmış hayvanların bakıldığı bir barınakta çekilmiş. Sibel Çakır’ın kurduğu “Angels Farm Sanctuary”de (Melek Çiftliği Barınağı) bakılan köpeklerden biri...
Yüzündeki şu ifadeye bir bakar mısınız...
Fransızların “Regard de chien” yani köpek bakışı dediği şeydir bu ve köpeği “it” diyerek aşağılayan insanların asla anlayamayacağı bir şeydir... Dünyanın en iyi aktörlerinin bile başaramayacağı bir “bakmak”tır bu...
Kendi başına bu hayvanların bakışlarındaki hüznü azaltmaya çalışan Sibel Çakır’a çok teşekkürler.
BU FOTOĞRAFTAKİ İKİNCİ KİŞİ DE ÖLDÜ
BU fotoğraftaki ikinci insan da öldü.
Adı George Mendonsa’ydı ve 95 yaşındaydı. Savaştan ülkesine döndüğü gün New York’ta Times Meydanı’nda rastladığı bir hemşireyi öperken çekildi. Fotoğraftaki ikinci kişi olan hemşire Greta Zimmer Friedman da 2016’da 92 yaş?nda hayat?n? kaybetmi?ti. Foto?raf? ?eken ında hayatını kaybetmişti. Fotoğrafı çeken Alfred Eisenstaedt ise 1995 yılında ölmüştü.
SAVAŞI AŞK MI BİTİRİR, GÖNDERDEKİ BAYRAK MI
TIMES Meydanı’nda çekilen öpüşme fotoğrafı İkinci Dünya Savaşı’nın bitişini simgeleyen üç efsane kareden biriydi. Öteki iki kare ise Sovyet askerlerinin Berlin’de parlamento binasına orak-çekiçli bayrağı asarken çekilmişti ama orada bir mizansen vardı.
Bir öteki kare ise Clint Eastwood’un filmini yaptığı, Amerikan askerinin Ivo Jima Adası’na bayrak çekişi sahnesidir.
Ama benim hafızamda savaşı bitiren fotoğraf olarak Times Meydanı’nda çekilen bu harika kare kaldı.
Göndere dikilen bayrak askeri bir zaferdir...
Ama bu sahne insanın zaferidir...
Yani asıl kalıcı olanı...
Paylaş