Perinçek, Esad'la o gizli görüşmeyi kimden öğrendi

Esad’dan davet almış, Şam’a gidiyormuş.

Gelin şu mülakatı birlikte okuyalım.

*

“Türkiye’nin dostları artık NATO değil, Rusya, İran ve Çin” diyor...

Ama gazeteci şu soruyu sormamış:

Peki bu üçlünün bugün Ortadoğu’da arkasında durduğu lider kim?

Beşar Esad değil mi...

Yani yaptığı tarife göre artık Esad artık “Esed” değil ve Türkiye’nin de dostu...

*

Şunu soruyorlar:

“Türkiye Şam yönetimiyle görüşüyor mu?”

“Evet” diyor.

Peki bunu nereden öğrenmiş?

“Hem Tahran, hem Suriye yönetiminden hem de Türkiye hükümet çevrelerinden” diyor...

Peki kimmiş bu hükümet çevreleri?

“Sayın Tayyip Erdoğan” diyor...

Bizzat Cumhurbaşkanı’ndan öğrenmiş yani...

*

Durum böyleyse şu kritik günlerde Şam’a gönderilecek en iyi isim kim olabilir?

Bence de Doğu Perinçek...

*

Ve sakın sanmayın ki bu, “Şam’dan gelen basit bir davettir”...

O resmi tez...

Bence biraz da Ankara’nın ittirmesiyle yapılan ve hasretle beklenen bir davettir.

Kendim kadar eminim ki Ankara’nın “Şam’a iletilecek güzel bir mesajı” da var...

*

Özetle...

Yeni “ambassador-at-large”ımız, “Suriye çok çok özel temsilcimiz” Doğu Perinçek’tir...

PERİNÇEK: İKİ MADDELİK PLANIMIZI SUNDUK VE İKİ TARAF DA İYİ BAKIYOR

Dün Doğu Perinçek’i arayıp bu konuyu konuştum.

Esad yönetimi mayıs ayından beri bu çağrıyı yapıyormuş.

İran üzerinden konuşuyorlarmış.

Hatta bir plan üzerinde de anlaşmışlar.

Planın iki ana maddesi varmış:

BİR: Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde bulunan silahlı muhalif güçler silahları bırakacak ve teslim edecek.

İKİ: Esad yönetimi Suriye vatandaşı olan muhalifler için af çıkaracak.

Perinçek iddialı konuşuyor.

“İki taraf da bu görüşe yanaşıyor” diyor.

KURTULMUŞ BİR ŞEY DEMEK İSTİYOR AMA TAM DİYEMİYOR

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, bayramda Habertürk’ten Muharrem Sarıkaya’ya önemli bir mülakat verdi.

Çok sıkıntılı bir konuşma olmuş.

*

“Yeniden Türkiye ittifakı zihniyetine dönmemiz lazım” demek istiyor ama tam diyemiyor, kenarından dolaşıyor.

*

“CHP ile görüşmemiz lazım” demek istiyor ama onu da tam diyemiyor, kenarından dolaşıyor, “Sadece Doğu Akdeniz, Fırat’ın doğusu konusunda desteğini almalıyız” diyebiliyor.

Demokrasi, insan hakları, yargı meselesinden hiç söz etmiyor.

*

“Şehirlerin, Kürtlerin, muhafazakârların oyunu kaybediyoruz” demek istiyor, diyemiyor, her birinin başına bir aidiyet eki getiriyor. “Muhafazakâr Kürtlerin, cuma cemaatinin, şehirli milliyetçilerin oyunu kaybediyoruz” diyor...

CAMİ CEMAATİ GİTTİ, ŞİMDİ SIRA CUMA CEMAATİNDE Mİ

Türk siyasetinin en klasik laflarından biri “cami cemaati”dir...

Yıllardır “Böyle sosyolojik ve siyasal bir kategori yok” diye yazıyorum.

Şimdi “cuma cemaati” kavramının çıkması ne anlama geliyor?

“Cami cemaati” kavramı artık out mu?

Ya “Cuma cemaatini kaybetmek” ne anlama geliyor?

Benim bildiğim bu ülke tam anlamıyla bir “cuma ve bayram namazı Müslümanıdır”...

Her partiden insan gider...

Yani “Cuma cemaatini kaybetmek” biraz da bütün Türkiye’yi kaybetmek anlamına gelmiyor mu?

ŞEVKİ BEY KRİTERLERİNE GÖRE TÜRKİYE’DE KAÇ SABATAYİST VAR

Türkiye nüfusunun yüzde 10’uymuş...

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 1 Şubat 2019’da açıkladığı veriye göre nüfusumuz 82 milyon.

Şevki Bey kriterlerine göre bu durumda ülkemizde 8.2 milyon Sabatayist ve dönme varmış.

Kim mi söylüyor?

Hani Refah Partisi’nin o malum mensubu vardı ya...

Şevki Yılmaz, yine ortaya çıktı ve AK Parti adayı Binali Yıldırım’a 23 Haziran günü seçimi kimin kaybettirdiğini açıkladı:

“Ellerinde sosyal medya gücünü ve serveti bulunduranlar...”

Bunlar Sabatayistmiş ve yüzde 90’lık gerçek milletimizi kandırmışlar...

Ne dersiniz...

Bazıları millete “Göbeğini kaşıyan adam” deyince haklı olarak ayağa kalkıyoruz...

“Kolayca kandırılan saf salak” diyene ise tık yok...

ŞU FANİ DÜNYADA BİR DE EMİN’İN DANSINI GÖRSEM

Ah benim şu dolunay sersemliğim...

Bir yandan dolunayın “moonstruck”ı, öte yandan bir gece önce Vodafone Arena’da kadın hakemler...

Yılın en güzel konusunu Ahmet Hakan’a kaptırdım.

Muharrem İnce’nin türbanlı kızla dansını kastediyorum...

Artık türbanlı kızların da dans ettiğini gördüm ya, gözümün açık gitmemesi için geriye tek kare kaldı.

Emin Çölaşan’ı da dans ederken görmek...

Yıllarca önce Ayşe Arman’a “Hayatımda hiç dans etmedim” demişti ya...

Bir de bunu övünerek söylemişti ya...

Emin Allah aşkına senden de bir “Last Vals” bekliyorum artık...

Hadi bu akşam Tansel Hanım’la koyun bir parça...

Vallahi Atatürkçülüğe de çok yakışacak...

Şarkı önerim de var.

“Samanyolu...”

Rahmetli Berkant’tan...

‘DOLUNAY ÇARPMASI’NA İYİ GELEN YENİ ŞARKILAR  

DÜN cumaydı ve müzik platformları yeni şarkıları yükledi.
“Moonstruck”, yani dolunay çarpması etkisinde olanlara güzel
bir cumartesi playlist’i yaptım.

*

HAFİF JAZZY İSTEYENE: Stella Starlight Trio: “Losing Grip”.

*

DOLUNAY AYİNİ İSTEYENE: Seretan: “Summer Acoustic”.

*

ÖFKELİ VAROŞ ÇOCUĞUNA: Ados, Saniser: “En Derine”.

ED SHEERAN HASTASINA: Ed Sheeran (Feat. Khalid): “Beautiful People”.

*

BİRAZ DA SÜKÛNET DİYENE: Imaginary Future: “I’m Doing Everything I Can”.

*

BAĞDAT HASTASINA: Ayla Çelik: “Daha Bi’ Aşık”.

*

DOLUNAY KLASİĞİ İSTEYENE: Handel: “Water Music” Suite, London Philarmonic Orchestra, Thurston Dart, Boyd Neal, Georg Szell.