Paylaş
Evet betonlaşma, şehirlerimizin canına okudu...
- Rahmetli Menderes döneminde başlayan apartmanlaşma sırasında hiçbir estetik değer dikkate alınmadı.
- Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kürsüye çıkarken elinde tuttuğu o cami maketindeki minareye de itirazım var.
*
Şu İstanbul’daki cami mimarisine bakın...
Çamlıca’ya yapılan, Ankara’ya yapılan büyük camilerde binayla orantılı yüksek minarelere itirazım yok elbette.
Ama şehirlerin, kasabaların, mahallelerin ortalarına yapılan mahalle camilerindeki orantısız minare boylarına bir bakın.
Osmanlı’da mahalle camisi mimarisinde böyle bir minare var mıydı...
Gidin Boğaz’daki o güzel camilere bakın...
Alaçatı’da, Sığacık’ta, Gümüşhane’deki o mahalle ve semt camilerinin mimarisine bakın...
Var mı bir tane 60-70 metre minare...
Bana göre bunlar da şehirlerimizdeki betonlaşmanın bir başka örneği...
*
Bir de şunu merak ediyorum...
Cumhurbaşkanımız şehirlerin estetik görünümlerine önem veriyor.
Cumhurbaşkanı geçmişte, başbakanlığı sırasında bir konuşmasında bu çirkin cami mimarisinden şikâyet etmişti...
Acaba görüşü mü değişti...
KADINA GÜLME DERSEN ATLASTA YERİN BUDUR
NATIONAL Geographic dergisi son sayısında bir “Mutluluk Atlası” yayınladı.
Atlasa bakıyorum.
- Kuzey Amerika gülüyor.
- Güney Amerika gülüyor...
-Avrupa’nın Batısı gülüyor...
- Avustralya, Yeni Zelanda gülüyor...
- Afrika gülüyor...
- Hindu ve Budist ülkeler gülüyor...
- Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri gülüyor...
- Türkiye, Balkanlar, Kafkasya ve Türk cumhuriyetleri somurtuyor...
Yani mutlu insan oranı yüzde 65’in altında...
Bizdeki kahkaha katsayısının neden düşük olduğunu bir ölçüde anlıyorum.
Neticede, kadına “gülmeyi ayıp gören” bir ulemamız bile var.
Türk kadınlarının yüzü açık olduğu için gülüp gülmediğini görebiliyoruz.
İyi de araba kullanmaları bile yasak olan Suudi kadınları nasıl oluyor da gülüyor?
Acaba, yüzlerini tamamen örten o elbisenin altından kahkaha atıyorlar da biz mi görmüyoruz...
KURUYEMİŞ ANSİKLOPEDİSİ’NİN İLK MADDESİ ACIBADEM MİDİR
ÖNÜMDE harika bir kitap duruyor. “Dünden Bugüne Kuruyemiş Ansiklopedisi...”
Böyle bir ansiklopedinin ilk maddesi sizce ne olabilir?
Acıbadem?
Hayır...
“Ayçiçeği...”
O da değil...
İlk madde “Abasıyanık, Sait Faik...”
Şaşırmayın, bu ansiklopedinin güzelliği de burada zaten...
Çerezin, hayatımızın ne kadar çok yerinde olduğunu çok güzel anlatıyor.
Biraz Reşat Ekrem Koçu’nun “İstanbul Ansiklopedisi” tarzında hazırlanmış. Raşit Çavaş başkanlığında bir yayın kurulu hazırlamış.
Ben çok sevdim...
ÇEKİRDEK ÇİTLEYEN EŞEK MADDESİ NİYE YOK
ANSİKLOPEDİDE “Çekirdekçi taraftar” maddesi var.
Çekirdek çitleyerek maç seyreden taraftar tipi anlatılmış. Bu durumda “Çekirdek çitleyen eşek” heykelinin de bu ansiklopediye girmesi gerekmez mi?
Bence yeni baskıda bunu düşünmekte yarar var. Çünkü o da bir popüler kültür teması oldu.
BU ADAM BİZE 60 MİLYAR DOLARLIK NE SATIYOR
ÖNCEKİ gün yeğenim telefon etti...
“Elon Musk İstanbul’da bir konferansta konuşma yapacak, onu mutlaka dinlemek istiyorum.”
Yeğenim ona hayran...
Elon Musk, Tesla elektrikli otomobil şirketinin, SpaceX adlı uzay teknolojisi şirketinin ve PayPal isimli dijital ödeme şirketinin 5 kurucusundan biri.
Ancak onun yönetim kurulundan çıkarıldı ve PayPal daha sonra eBay’e satıldı.
- Tesla’nın değeri 60 milyar dolar...
Ama bugüne kadar sattığı araba sayısı, geleneksel otomotiv şirketlerinden birinin yüzde biri kadar bile değil...
- SpaceX bugüne kadar sadece para yiyen bir şirket.
Öyleyse bu insan niye dünyada milyonlarca genç insanın idolü...
Sadece hayalleri ile mi?
Yetmez mi...
O yüzden benim de idolüm...
YANİ NECİP FAZIL ELİT DEĞİL MİYDİ
- Hasan Cemal popülistlerin verdiği anlamda tam bir elit.
- Cengiz Çandar eğitimi, yaşayış tarzı, dünyaya bakışı ile bir elit.
- Ali Bayramoğlu duruşu, bakışı, zevkleriyle bir elit.
- Halil Berktay gençliğinden beri her şeyi ile bir elit.
- Nilüfer Göle neresinden baksanız bir elit.
- Şahin Alpay doğduğu günden beri elit.
(Nâzım Hikmet, Yahya Kemal, Tevfik Fikret, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cemil Meriç, Necip Fazıl Kısakürek, Şerif Mardin birer elitti...)
Daha nicesini sayabilirim.
Bu insanlar ilk 10 yılında AKP’yi destekledi.
Büyük bölümü, içlerine sinmese bile referandumda “Yetmez ama evet” diyerek destek verdi.
Şimdi “Kahrolsun elit” dönemi...
Operaya giden, klasik müzik dinleyen, sergileri izleyen, bir zamanlar AKM’ye giden herkes elit...
Elitlerini aşağılayan, yargılayan, küstüren, itibarsızlaştıran yönetimler, başka bir rejime dönüşüyor demektir.
ÖNEMLİ DUYURU
- YENİ orta yaş teorisi çöktüğüne göre, Hürriyet Okur Temsilcisi’nden “Olur” alacak yeni bir teoriye kadar, eski ölüm yaşları geçerlidir. “Yaşı yetmiş, işi bitmiş” kuralı da yeniden yürürlüğe konulmuştur.
ÖNEMLİ NOT: Bu bir espridir.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş