Paylaş
Bütün dünyanın gözünü üzerine diktiği bu adam 2 yılda neler kaybetti?
İşte tarihin gördüğü en büyük taciz ve tecavüz iddiasının 2 yıllık, duygusal, kriminal, sosyal, finansal ve psikolojik bilançosu:
1) ALTI BÜYÜK VARLIĞINI SATMAK ZORUNDA KALDI
Kendisi finansal durumu hakkında bilgi vermiyor ama savcıların yaptıkları araştırmaya göre son 2 yıl içinde kıymetli gayrimenkul ve varlığından 6’sını satmak zorunda kaldı.
Buradan 60 milyon dolar para elde etti.
Bunu boşandığı iki eşine, çocuklarına, avukatlarına ve medya ilişkilerini düzenlemeye ve artık küçülen hayatını idame ettirmeye harcıyor.
2) EN YAKIN ARKADAŞLARI TELEFONUNA ÇIKMIYOR
Eski arkadaş ve dost grubundan kimse kalmadı. Daha önceleri çok hor davrandığı insanlar artık onu terk etti.
Şu an çevresinde evinin günlük işlerini gören bir-iki personel, avukatı, bir medya danışmanı, bir jüri seçme danışmanı ve okul yıllarında oda arkadaşı olan bir kişiden fazlası kalmadı.
Hemen hemen hiçbir eski arkadaşı telefonuna bile çıkmıyor.
3) YÜRÜMESİNE YARDIM EDEN ALETİ ACINDIRMAK İÇİN Mİ KULLANIYOR
Son günlerde bütün fotoğraflarda elinde görünen yürüme aletini jüriye kendine acındırmak için kullandığı yorumları var.
Ancak şu da biliniyor. Geçen yıl bir otomobil kazası geçirdi ve bunun sonucunda omurgasından ameliyat oldu. O nedenle yürümek zorluğu çektiği de söyleniyor.
4) YAPTIKLARINDAN PİŞMAN MI BİR HAYAT DERSİ ÇIKARDI MI
Yakın çevresinden gelen bilgilere göre hayır. Kendisinin suçsuz olduğuna inanıyor. Adı geçen bütün kadınlarla onların da karşılıklı onayı ve isteği ile yattığını söylüyor.
5) EN BÜYÜK KORKUSU NE GELECEK UMUDU VAR MI
Savcı ömür boyu hapis istiyor ve en büyük korkusu hapis cezası almak.
Buna karşılık bu davadan kurtulma umudu da var. Hatta sinema sektörüne dönüş yapacağına inanıyor.
6) BU KADAR NOBRAN OLMASI ŞEKERDEN Mİ
Yakınları eskiden beri kişisel ilişkilerinde çok kırıcı, insanları aşağılayan, iten bir karaktere sahip olduğunu söylüyor.
Bu tavrının hâlâ devam ettiğini, eskiden kendisine tahammül eden birçok arkadaşının artık tahammül etmediğini söylüyor. Sağlık sorunları da var. Diyabet ve yüksek tansiyon hastası.
7) NELER SEYREDİYOR, NE OKUYOR, NE ARAŞTIRIYOR
Bu olaydan sonra boşanan ikinci eşi, zaman zaman iki çocuğuyla birlikte olmasına izin veriyor.
Genellikle Netflix, Apple Plus, Amazon, Disney Plus gibi streaming platformlardan film izliyor, Google’da kendisiyle ilgili haberleri araştırıyor.
8) TACİZ VE TECAVÜZ STRESİ PİZZA VE MAKARNA MI YEDİRİR
Bazı günlerde okul yıllarından beri arkadaşı olan birinin Connecticut’daki evinde kalıyor.
Geriye kalan günlerinde ise New York Manhattan’da kiraladığı apartman dairesinde kalıyor.
Ara sıra da Grand Central Terminal’deki ünlü İtalyan restoranı Cipriani’ye gidiyor.
HAVALİMANINDAKİ ALEYNA: BİR ŞÖHRET ŞIMARIKLIĞI MI
Aleyna Tilki’nin havalimanında yaptığını okudum.
Böyle durumlarda birçok insanın yaptığı gibi, kafadan şöhretli insan şımarıklığı deyip geçmem.
Hele hele Aleyna Tilki başından beri çok sevdiğim, şarkılarını keyifle dinlediğim, tavırlarını sempatik bulduğum genç bir sanatçıysa daha da dikkatle okurum.
Ama neresinden bakarsam bakayım, hafifletici bir neden bulamadım.
Hele hele gelip sıranın önüne geçme olayı yok mu...
Çok antipatik buldum.
Ona bir hayat bilgisi dersi olarak, Rolling Stones grubunun eski menajeri Andrew Oldham’ın anlattığı bir anekdotu aktarayım.
Okursa yararını görebilir.
SEVGİLİ ALEYNA BİR BAK FRANK SİNATRA NASILMIŞ
ONU ve Rolling Stones üyelerini, Los Angeles’ta Frank Sinatra’nın kayıt yaptığı stüdyoya davet etmişler. Gerisini şöyle anlatıyor:
“Sinatra ayrıldıktan sonra camdan sokakta ne yaptığına baktım. Siyah hasır şapkası, siyah ipekli ya da moher gibi bir kumaştan dikilmiş takımıyla, üstü açık bir Lincoln Continental’in direksiyonunda oturmuş yeşil ışığı bekliyordu. Yanında maiyeti, korumaları, Hollywood tayfası, klanı yoktu. O günkü işini bitirmiş, halinden memnun, Los Angeles akşam trafiğine karışıp evine gidecek yalnız bir adamdı sadece...”*
----------------
Rich Cohen: “Güneş, Ay ve Rolling Stones”, Çev.: Kıvanç Güney, Domingo Yay., 2017, s. 122
BİR ERKEK OKUYARAK, ÖĞRENEREK TESTOSTERONUNU DÜŞÜREBİLİR Mİ
PAZAR günü okuduğum en keyifli yazı, Hürriyet Pazar’da Hakan Gence’nin Okan Bayülgen’le yaptığı söyleşiydi.“Benim libidom yüksek, testosteronum düşük” diyor...
*
Şöyle diyor:
“Yıllar içinde daha çok okuyarak, dinleyerek, öğrenerek testosteronumu azaltmayı başarabildim. Şunu da anladım, testosteronun kimseye yararı yok. Hayat mutlaka kadınların intikamıyla bitiyor.”
*
Hayatımda ilk defa “testosteronunu düşürmeye çalışan” bir erkekle karşılaşıyorum. Benim çevremde bildiğim bütün erkekler yükseltmeye çalışıyor.
İlginç adam bu Okan...
Paylaş