Paylaş
İlk yandaşlık kariyerini, referandum sırasında “Canımıza yetti bu parlamenter sistem” sözüyle yapmıştı...
*
O hızla dedelerinin Meclis-i Mebusan’ı kapatması gibi o da kafasından Büyük Millet Meclisi’ni kapatırken...
Bir de başını kapatmıştı...
*
O günden sonra kendisinden epeydir söz edilmiyordu...
Müjde... Yine çıktı ortaya...
*
Şimdi de dedesigillerin sarayında düzenlenen bir bienal sergisinde bir tabloya taktı.
Tweet atmış, diyor ki:
“Son Halife Abdülmecid’in evinde Koç tarafından açılan sergi durdurulmalı! Kuzguncuk’ta bulunan sergide sanat adı altında ‘rezalet’!!!”
*
Allah’tan pek ciddiye alan yok.
Topu topu 4 serseri onun lafına bakıp sergiye saldırmış...
*
Dün baktım herkes kıza cahil muamelesi yapıyor...
Diyorlar ki:
“Aha be cahil kız senin deden Abdülmecid ressamdı ve çıplak kadın tablosu yapardı...”
Abdülmecid’in meşhur tablosunu da internete koymuşlar, dün Posta da manşet yapmış.
Üzgünüm ama eleştiriler haksız...
Asrın Osmanlı torunumuzun attığı tweet’te eleştirdiği esere baktınız mı?
Heykelin adı şu:
“Hırkanın altındaki adam”.
*
Yani hanımefendinin ahlaksızlık dediği şey, çıplak kadın değil, çıplak erkek...
Yani tepkisi biraz Ayşen Gruda’nın filmlerinde canlandırdığı o hafif erkek fobisi olan karakter gibi bakıyor sanki...
*
Yani itirazını karıştırmayın...
Meselesi dedesinin de çırılçıplak çizdiği kadınlarla bir meselesi yok.
Erkeğin çıplaklığına itiraz ediyor.
*
Eh şimdi Sezar’ın hakkını Sezar’a verip söyleyin bakalım...
Dedesi hiç çırılçıplak erkek tablosu çizdi mi...
PEMBE KIZ ELBİSESİ GİYEN BU HARİKA ÇOCUĞU NE KADAR TANIYORSUNUZ
PAZAR günü Mesut Özil’in, Everton karşısındaki harika oyununu yine hayranlıkla seyrettim.
Kim bilir kaç asist ve bir gol...
Her yıl biraz daha büyüyor bu çocuk...
Yeni saç tarzı çok iyi olmuş.
Almanca yazılıp sadece İngilizceye çevrilen harika bir kitabı var.
“Gunning For Greatness...”
- Çocukluğunda hiç cep harçlığı almamış.
*
- Abisi sabahları gazete dağıtarak para kazanıyormuş. Kendine ait bazı mahallelerin dağıtımını ona vermiş. Günde 5 Euro kazanıyormuş.
*
- Küçüklüğünde hep komşuların verdiği elbiseleri giymiş. “Pembe kolsuz kız kazaklı fotoğraflarım var” diyor. Komşuları ne verirse onu giyiyormuş.
- En sevdiği yemek curry salçalı tostmuş.
*
- İlk büyük kontratı ayda 35 bin Euro maaş. Eğer bir sezonda 30 maçtan fazla oynarsa bu maaş 60 bin Euro’ya çıkacakmış. Bunun üzerine, attığı her gol için 5 bin Euro. Eğer takım Avrupa liginde oynarsa 100 bin Euro da bonus. Böylece en iyi senaryoda yılda 1.53 milyon Euro kazanacakmış.
OYUNCULAR BOTOKS YAPTIRMAMALI MI
TUBA Ünsal Posta gazetesine verdiği ilanda “oyuncuların botoks yaptırmasının yanlış” olduğunu söylüyor.
Çünkü bir oyuncunun yüzüyle oynadığını söylüyor.
Nicole Kidman’ın son halini gördükten sonra ben de bu görüşe katılıyorum.
Özellikle başarısız “botoks” uygulamaları kadınların çoğuna yüzde donmuş bir hayret ifadesi veriyor.
Ve bu ifade bazen bende sanki samimiyetsiz bir hayret gibi görünüyor.
GİYİNİK SEVİŞME YANDAŞI HOCAMIZA FİLM TAVSİYESİ
BİR de o hocamız var...
Hani “Sevişirken soyunmayın” diyen rektör hocamız...
Ona da haksızlık etmeyin.
Bugün iyiliğim üstümde onun hakkını da ben koruyacağım.
“Sevişirken soyunmayın” diyor ya...
Öyle işkembeden atmıyor.
Tam ona uygun bir film buldum.
BluTV’de harika bir dizi var.
“Handmaid’s Tale...”
“Damızlık Kızın Öyküsü...”
İşte o dizide kadınlarla erkekler hiç soyunmadan sevişiyorlar...
Pardon sevişmiyorlar...
Çiftleşiyorlar...
Çünkü film, dini bir diktatörlükte geçiyor ve kadınlar bu despot rejimin üst düzey elemanları için damızlık olarak kullanılıyor.
Bu filmi hocama şiddetle tavsiye ederim.
Çiftleşme sahneleri tam ona göre...
Hem kadınlar, hem ortam, hem de siyasi rejim tam ona göre...
Hocam bu kıyağımı da unutmayın...
Görüyorsunuz, ne varsa yine laiklerden var bu ülkede...
DİKTATÖR NE DİYOR
- “Handmaid’s Tale” dizisinin bir yerinde, birisi diktatöre “Ama bu yaptığınız adil bir davranış değil” deme cüretini gösteriyor. Diktatörün cevabı şöyle:
“Biz herkesin iyiliğine olanı yapıyoruz, adil olanı değil...”
Tabii “herkesin iyiliğine olan şeyin” ne olduğunu da
sadece diktatör biliyor.
O ne derse o...
YAYINEVLERİNİN BU VİZYONUNU KUTLUYORUM
PAZAR günü Hürriyet Kelebek’te çok sayıda kitap ilanı vardı.
Hiç abartmadan söyleyeceğim.
Bugüne kadar kitap ekleri ve sayfaları dahil, beni bu kadar etkileyen kitap ilanları görmedim. Şunu fark ettim.
Kelebek çok iyi bir ilan mecrası...
Magazin artık herkesin dikkatini çekiyor.
Uzun yıllar kendini üst olarak konumlandıran ürün ve markalar magazin eklerinden kaçındı.
Ama lütfen Pazar Kelebek’e bakın...
Kitap ilanları o kadar cazip ve iyi görünüyordu ki...
Kelebek siyasetten kaçan insan için çok iyi bir ortam.Kitapla orada buluşmak bana çok iyi geldi. Bu vizyona sahip yayınevlerini buradan kutluyorum...
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş