Kimimiz iman ettik kimimiz korktuk kimimiz iş bitirdik
- BAZI AKP’LİLERİ: “Dindar” ve “Alnı secdeye geliyor” diyerek inandırdı.
***
- BAZI SAF MÜMİNLERİ: “Bu ülkeyi altın nesle emanet edeceğiz”, “Bu ülkeye imanı getireceğiz” diyerek uyuttu.
***
- BAZI LİBERALLERİ: “Orduyu bitireceğiz”, “Askeri vesayeti kaldıracağız” diye yanına çekti.
***
- BAZI GENERALLERİ: “Tayyip Erdoğan’ı birlikte devireceğiz” diye tahrik etti.
***
- BAZI İŞ İNSANLARINI: “Seni de Silivri’ye göndertiriz” diye korkuttu.
***
- BAŞKA BAZI İŞ İNSANLARINI: “Maliyeyi üzerine çullandırırız” diye diz çöktürdü.
***
- BAZI UYANIK İŞ İNSANLARINI: “Bana yanaşırsan, Ankara’daki işlerin çözülür” diyerek uyandırdı.
***
- BAZI SİYASETÇİLERİ: “Senin de kasedin çıkabilir” diye tir tir titretti.
***
- BAZI SPORCULARI: “Seni de şike kumpasına bulaştırırız” diyerek topa vuramaz hale getirdi.
***
- BAZI SANATÇILARI: “Senin özel konuşmalarını da servis ederiz”, “Seni de uyuşturucudan alır rezil ederiz” diye uykusuz bıraktı.
***
Herkesin bir tarafına dokunarak, dokunulmazlık elde etti.
Sonunda demokrasiye dokunmaya, devlete altın vuruş yapmaya kalkınca...
Herkes uyandı...
İKİ DOST YARATIRKEN İKİ DÜŞMAN YARATMAK
RUSYA ve İsrail’le ilişkileri düzeltirken, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ile ilişkileri bozmak iyi bir fikir mi...
Hükümete naçizane tavsiyem. Ağzını açan bakan ABD’ye yükleniyor.
Suçluyor, yerden yere vuruyor.
ABD ve AB ile ilgili düşünceleri sadece Dışişleri üzerinden yürütmek, onun diplomatik dili ve üslubu dışına çıkmamak yararlı olur diye düşünüyorum.
DURUM KARABORSACISININ YENİ DURUM DALAVERELERİ
- DURUM karaborsacısı: Önce “Adın Ergenekon listesinde, seni Balyoz’dan içeri alacaklar. Biz kurtarabiliriz” diye para topladı.
- Sonra devir değişti. Bu defa “Adın FETÖ’cü listesinde, biz listeden çıkarabiliriz” diyerek para topladı.
- Durum karaborsacısı şimdi yeni duruma uyum sağladı. Artık diyor ki:
“Adın darbeci listesinde. Biz çıkarabiliriz...”
Yine para toplayabilecek mi...
Hiç şüpheniz olmasın...
TANIDIĞIM ÜÇ-BEŞ GAZETECİ ÜZERİNE İÇTEN DÜŞÜNCELER
- NAZLI Ilıcak: 27 Mayıs askeri darbesinin kurbanı bir siyasetçinin kızı.
Bildiğim bütün askeri darbelerde ayağa kalkmış bir kadın.
15 Temmuz darbesinden sonra attığı tweet’lerle hiç mutabık değilim.
Ona şucu bucu da diyebilirsiniz.
Ama darbeci derseniz inanmam.
***
- Perihan Mağden: Çok gadrine uğradım.
Üslubunu, hakareti meziyet sayan kafasını hiç mi hiç sevmem.
O, benden nefret eder, bense ondan hazzetmem.
Ona her şey diyebilirsiniz... Ama darbeci derseniz inanmam...
***
- Bülent Mumay: Hürriyet’e benim aldığım, yıllarca birlikte çalıştığım genç bir gazeteci.
Silivri davalarındaki haksızlıklara çok karşı çıkmış bir insan.
Demokratlığından hiç şüphem yok. Ona “Gezici” dersiniz, şu tavrını bu tavrını eleştirebilirsiniz.
Ama darbeci derseniz inanmam.
***
- Arda Akın: Hep habercilik yaptı.
Şu gün Sabah, Star, Yeni Şafak gazetelerinde çalışan birçok haberci gibi, polis içinde haber kaynağı ilişkisi arayan ihtiraslı bir gazetecidir.
Onun şu haberini bu haberini eleştirebilirsiniz, ama darbeci derseniz inanmam.
***
- Umarım: Yine durumdan vazife çıkarma işgüzarlığı başlamaz.
- Umarım: Eskisi gibi tutuklamalar olmaz, hukuk normal seyrinde işler.
- Umarım: Türkiye’de oluşan kardeşlik ve demokrasi için hepimize umut veren bu tablo bozulmaz.
SİZİ BİLMEM AMA BEN HADİSE’NİN KISIKLI’YA GİTMESİNİ ÇOK SEVDİM
DARBE gecesi Kısıklı’ya giden Hadise’yi sevdim.
Güzel bir hareketti...
Saray’a gittiği için Hülya Avşar’a, Erdoğan’a destek verdiği için Yavuz Bingöl’e yapılanlara çok içerlemiştim.
Onlara ne kadar içerlediysem, Müjdat Gezen’e yapılanlara da o kadar içerliyorum...
Bırakın sanatçıları...
İsteyen Gezi’ye destek versin, isteyen karşı çıksın.
Neticede hepimiz darbeye karşı çıktıysak, gerisi teferruattır.
LOZAN ÜZERİNDE ANLAŞMAYA BAŞLAMIŞSAK EĞER, İYİDİR DERİM
BİR taraf Lozan Antlaşması için “Zafer ve vatanseverlik” derdi...
Öteki taraf “Hezimet ve ihanet...”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lozan mesajı ile bu tarihi kutuplaşmaya son verdi.
Diyorum ki Lozan konusunda anlaşabildiysek eğer...
Tarihimiz üzerinde de anlaşabiliriz.
Osmanlı’yı da, Atatürk’ü de, Cumhuriyet’i de, çok partili hayatı da, darbeleri de yerli yerine koyan ortak bir tarihimiz olur.
Geçmişte anlaşabilirsek...
Bugün de, yarın da anlaşabiliriz.
