Paylaş
Unutmayın havaya F-16 ve helikopterler hâkimdi.
Darbeyi yerde onlar önlediler.
***
- “Ama devleti darmadağın ediyorlar” deyip darbe sonrası yapılanların hepsini yermeyin.
Unutmayın ki devletin içine en makullerimizi bile şaşıracak kadar nüfuz etmiş bir çeteleşme ile karşı karşıyaymışız.
***
- “Ama hiç iyi işaretler gelmiyor” deyip hemen umutsuzluğa kapılmayın.
Unutmayın ki hâlâ dünyanın en berbat darbe girişiminin travmasını ve şaşkınlığını yaşıyoruz.
***
Ben diyorum ki bir süre için katlanacağımız şeyler olabilir.
Ama buradan iyi bir yere gideceğiz...
O GECE SİVİL ANAYASANIN İLK MADDESİNİ YAZDIK
UNUTMAYIN o gece, tarihimizde ilk defa siyasi partileriyle, medyasıyla, kurumlarıyla bir birlik havası oluştu.
***
Kutuplaşmayı unuttuğumuz ilk geceydi.
***
Unutmayın o gece ilk sivil anayasamızın ilk maddesini yazdık.
“Artık bu ülkede seçimle işbaşına gelenler, ancak seçimle kalacak veya seçimle gidecektir...”
***
Az buz bir şey değil bu...
***
Gerimizde 2 darbe, çeşitli ara rejimler ve bir darbe girişimi bıraktık...
***
Ama sonunda darbeleri tarihe gömmeyi başardık.
***
Gerisi mi...
Eminim akıl hâkim olacak...
İTİRAF EDEYİM BİRAZ FAZLA ABARTIYORLAR DİYORDUM
CUMHURBAŞKANI Erdoğan ve AKP’liler FETÖ diye durmadan haykırırken, itiraf edeyim, “Bu işi biraz abartıyorlar” diye düşünüyordum.
Daha da itiraf edeyim, “Silivri davalarında yapılan hatalar tekrarlanıyor” bile diyordum.
O gece yaşadıklarım, gördüklerim, işittiklerim...
Önümüze gelen itiraf ve ifadeler...
Bu işe karışanlar...
Bütün bunları gördükçe anlıyorum ki...
Az bile diyorlarmış.
İnanın dehşet içindeyim.
Bu devlet ne hale gelmiş hayretler içindeyim.
O nedenle büyük bir endişe ile kendi kendime soruyorum. Bu devleti nasıl onaracağız...
MGK ÜYELERİ FARKINDA MI ‘O ŞEY’ BURADAN TABUT GİBİ GÖRÜNÜYOR
MİLLİ Güvenlik Kurulu toplantısının yapıldığı salonda ortada görünen şeyin ne olduğunu bir türlü çıkaramadım. Ama o fotoğrafa ne zaman baksam bana tabut gibi görünüyor.
Dün nedense daha da dikkatimi çekti. Merak ediyorum acaba Cumhurbaşkanı’nın ve öteki üyelerin oturduğu açıdan nasıl görünüyor.
Bence daha güzel bir şey yerleştirilebilir.
LİSTEYİ BEN ÇIKARACAKTIM Kİ NURAN YILDIZ ÖNCE DAVRANMIŞ
BU menfur darbe girişiminden sonra bir liste yapmaya hazırlanıyordum.
Ergenekon, Balyoz, şu bu kumpaslarında hayatları kaydırılmış, içeri atılmış, haksızlığa uğramış insanların listesini yapacaktım.
Onlardan bir özür dilensin diye...
Gazeteciler.com yazarı Nuran Yıldız benden önce davranmış. Ondan aktarıyorum:
- “Gülen hocamızı özledik, ülkeye dönsün” ağlamaları sürerken, Genelkurmay İkinci Başkanı İlker Başbuğ basın toplantısında, “dönsün dediğiniz adamın devlete karşı işlediği suçları” sıralamıştı.
Bu yüzden Başbuğ’a, önce Genelkurmay Başkanlığı’nı zehir ettiler. Sonra tutukladılar. Kim özür dileyecek ondan?
- ‘İmamın Ordusu’nu yazan ama daha basılmadan tutuklanan Ahmet Şık’tan kim af dileyecek?
- Dink cinayetinin ardındaki cemaatçi polisleri açık eden araştırmaları yapan Nedim Şener de özür dilenecekler listesinde.
- Emniyet’teki cemaatçi yapılanmayı açık ettiği için başına gelmeyen kalmayan Hanefi Avcı’dan kim özür dileyecek peki?
- Bülent Arınç’a suikast komedisiyle devletin kozmik odalarına girilmesinin soytarılık olduğunu odatv.com’da yazan beni geçtim hadi.
- Yazılarıyla, kitaplarıyla “cemaat” tehlikesini haber veren Soner Yalçın’a “Pardon kardeş” denmeyecek mi?
- Yılmadan, TSK içindeki cemaatçi askerler listesini açıklayan Albay Ahmet Zeki Üçok’a “Kusurumuza bakma” denmeyecek mi?
HINCAL ABİ BİZİ SEN BARIŞTIRIRSIN
HINCAL Uluç Sabah gazetesindeki köşesinde iki gündür medyanın ve bizim grubumuzun duruşunu öven yazılar yazıyor.
İnanın bana iyi geliyor.
Hıncal Uluç’u çok uzun yıllardan beri tanırım.
Medyamızın çeşitliliğinde, modernleşmesinde, renklenmesinde çok büyük payı vardır.
Ona olan saygımdan dolayı hep “Hıncal Bey” derim.
O da hep kızar, “Hıncal abilikten beyliğe mi tenzili rütbe ettik” der...
Ona ilk defa Hıncal Abi diye sesleniyorum.
Lütfen devam...
Darbe girişimi sonrası güzel bir iklim oluştu.
Bu büyük bir fırsat...
Kendimizi okutacağız diye, barışma umudumuzu üç-beş polemik uğruna harcamayalım.
NE KOMPLO TEORİLERİ UYDURMUŞTUK MEĞER ÇOK BASİTMİŞ
- ORTAM dinlemeleri için ne komplo teorileri kurmuş, neler uydurmuştuk.
Yok Amerika uzaydan dinliyor, yok oradan buradan.
Meğer her komutanlıkta, her devlet dairesinde bir adam küçücük bir mikrofonu sabah koyup akşam mesai bitince alıp gidiyormuş.
- Fuat Avni için neler uydurmuştuk neler...
Meğer Başbakanlık’ta, yazışmaların başında iki-üç adam, sabah mesai ile başlayıp mesai bitince evine gidiyormuş.
ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM BİR TELEKULAK GERİLLASI GÖRÜRSEK ŞAŞIRMAYALIM
DEVLETİN her kademesine, her hücresine girilmiş.
Her yer dinlenmiş.
Ergenekon ve Silivri davaları sırasında ve öncesinde yapılan dinlemelerde ne Cumhurbaşkanı kalmış, ne özel sektörü, ne sanatçısı, gazetecisi, ne siyasetçisi...
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in makamını 3 yıl boyunca sabahtan akşama kayda almışlar.
Bu demektir ki, bu ülkede yaşayan herkesin telefon konuşmalarından oluşan muazzam bir arşiv bugün bilmediğimiz insanların elinde...
Önümüzdeki dönemde bir “telekulak gerillası” faaliyete geçerse şaşırmayalım.
Paylaş