HAYRETTİN HOCAM ŞİMDİ ŞUNU SÖYLEMEK FARZ OLDU

MÜTEDEYYİN Müslümanları bile çileden çıkaran siyasi fetvaları veren Hayrettin Kahraman hoca ne demişti?

Haberin Devamı

Azınlıklara nasıl tahammül ediyorsa “Hayır diyenlere de tahammül edeceğiz”...

* * *

Yani hoca kerhen de olsa varlığımıza müsaade edecekti...

* * * 

Buyur hocam biz de yüzde 50’yiz...

Şimdi sen mi bize tahammül edeceksin, yoksa biz mi sana...

Hayrettin Kahraman hoca ne demişti?

“Evet demek farzdır...”

* * * 

Buyur hocam, milletin yüzde 50’si “senin farzını” yerine getirmedi.

Üstelik namaza gittiğin Fatih’te bile oylar başa baş...

Cumhurbaşkanı’nın evinin olduğu Üsküdar’da, şükür namazını kıldığı Eyüp’te hayırlar önde...

* * *

Ne olacak şimdi...

Bu milletin öteki yarısına, İslam’ın farzını yerine getirmeyene, azınlık gibi tahammül mü edeceksin yani...

* * * 

Hocam gel anlaşalım...

Ne sen bana tahammül et, ne ben sana...

Ne sen benim insafıma kal, ne ben senin...

Haberin Devamı

Biz yan yana kardeş kardeş yaşayalım.

İnan laiğine de Müslümanına da, inançlısına da inançsızına da bu yakışır.

Yani sana bunu söylemek farz oldu...

 

EE ŞİMDİ KİM KİMİ DENİZE DÖKECEK

GEÇEN pazar gecesine kadar bazı endişelerimi dile getirdiğim zaman iktidara yakın bazı insanlardan şu tepkiyi alıyordum:

“Siz kaç kişisiniz...”

Yani bana ve benim gibi insanlara açıkça “Siz, bir avuç endişeli laik” muamelesi yapıyorlardı.

Üç gün önceye kadar şu cevabı veriyordum:

“Tutun ki sadece CHP’ye oy veren insanlarız. Bu, şu demektir. Bu ülkede yaşayan, oy veren her dört kişiden biriyiz...”

Pazar gecesinden itibaren cevabım değişti, artık şunu söylüyorum:

“Bu ülkede her dört kişiden ikisiyiz...”

Yani Türkiye’de vatandaş olmanın matematiği artık değişmiştir.

Ve bu çok iyi bir şeydir.

Ama şu “denize dökme” lafını edenler var ya...

Hem o tarafta, hem bu tarafta bu sersemce lafı edenlere de şunu söyleyeceğim:

Hadi sıkıyorsa gel de dök bakalım...

Biz artık bir halkız, hepimiz çoğunluğuz ve bu ülkede kimsenin kimseyi denize dökmesine de izin vermeyeceğiz.

 

DANIŞMAN ARKADAŞ DUR KAÇMA SANA DA BİR ÇİFT LAFIM VAR

DANIŞMAN arkadaş... Hani o “Halk kendi devletini kuracak” diyen danışman...

Haberin Devamı

Dur kaçma sana da bir çift lafım var.

Hadi bakalım söyle şimdi hangi halk hangi devlette olacak?

Danışmanlık Sarayı’nda oturduğun Ankara’nın, İstanbul’un, İzmir’in, sahillerin, Trakya’nın Güneydoğu’nun halkı sence hangi devlette kalacak?

Yıkmaya azmettirdiğin 17’nci Türk devletinde mi...

Yoksa kurmaya azmettiğin 18’inci Türk devletinde mi...

Gördün mü şimdi o laba luba tweet’lerinin ne kadar manasız olduğunu...

 

NE SALLAMIŞSIN BE ADİL AGAM

- SEÇİME 48 saat kala çıkıp “Yüzde 60 evet çıkacak” diyen Adil Gür var ya...
Hiç yatacak yeri yok...
Yahu ölçtüğün şey,
evet mi hayır mı...
Yani insan bunda
9 puan yanılır mı...
Kusura bakma biraz amiyane olacak ama, buna artık yanılma denmez....
Basbayağı sallama bu... Hem de desteksiz...

 

Haberin Devamı

TÜRKİYE ERDOĞAN’DAN İBARET DEĞİL... AMA

ALMANYA’nın gelecekteki en kuvvetli başbakan adayı Martin Schulz çok ilginç bir açıklama yaptı. Dedi ki: “Referandum gösterdi ki Türkiye Erdoğan’dan ibaret değilmiş.”

Dolayısıyla “Türkiye’yle ilişkileri kopartmayalım” diyor.

Çok doğru bir yaklaşım ama eksik.

Evet Türkiye, Erdoğan’a oy veren insanlardan ibaret değil, ama ona oy vermeyen insanlardan da ibaret değil.

Ve bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı 2019’a kadar Tayyip Erdoğan.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandum gecesi “Kampanya sırasında söylenenler geride kaldı” dedi.

Diyeceğim Erdoğan’ı dışlamak yerine Avrupa’ya doğru çekmek hem Avrupa hem de bütün Türkler için en doğru hareket olur.

Size tavsiyem budur.

Haberin Devamı

KEFENLİLER VE TROLLER KAYBETTİ

BAŞBAKAN Binali Yıldırım “Bu referandumun kaybedeni yoktur, kazananı Türkiye’dir” dedi.
Cümlenin ikinci tarafına katılıyorum ama birinci tarafında aynı fikirde değilim.
Bu referandumun kaybedenleri var.
Önce troller kaybetti.... Bu ülkede herkesi hedef göstererek, sindirerek korkutup kaçıracağını zanneden trol sürüsü kaybetti.
İkincisi “kefenliler” kaybetti. Miting meydanlarına kefen giyerek çıkanlar...
Referandum gecesinin sükûneti hepimizin en büyük kazancı oldu.

SAMİMİ OLARAK BEN BU SONUÇTAN MEMNUNUM VE DESTEK VERMEYE HAZIRIM

- Cumhurbaşkanı “Kampanyada söylenenler geride kaldı” dediği için seviniyorum.

- Türkiye’nin önünde çok ağır sorunlar var. Bunları aşmak için “Hayır çıktı yapamadık” mazereti kalmadığı için rahatım.

Haberin Devamı

- Bütün dünyaya, bu ülkedeki endişeli insanların “bir avuç laikçi” olmadığı mesajı verildiği için mutluyum.

- Trollerin ve tetikçilerin sindirdiği iktidar yanlısı medyada da sağduyulu ve birleşmeye çağıran sesler yükselmeye başladığı için umutluyum.

-Kemal Kılıçdaroğlu gibi sakin bir lider portresi, bağırmadan siyaset yapılabileceğini gösterdiği için huzurluyum.

- Kampanyada çok belirgin şekilde ortaya çıkan güçler dengesizliği, sandık sonuçları ile bir güçler dengesine dönüştüğü için güvenliyim...

- O nedenle, bu sonuçları iyi okuyan, bunun gereğini yapan, bu mesajı ayrıştırıcı değil de birleştirici şekilde okuyan bir Cumhurbaşkanı’na destek vermeye hazırım.

Yeter ki, bu ülkede artık kimseye “Sen azınlıksın” duygusu verilmesin.

EY O İSİMSİZ GENÇ

DEVLETİN bütün imkânlarına, şehir billboard’larının tamamının “Evet”e ayrılmasına, trollerin ve cani kılıklı bazı adamların elde silah tehditlerine, sindirmeye çalışmasına karşı, olağanüstü yaratıcı, cesur ve atak bir iletişim ağı kuran, çok çarpıcı “Hayır” sloganları ve videoları yaratan on binlerce isimsiz genç insan...

Bu ülkenin demokrasisi size çok şey borçlu...

 HAYRETTİN HOCAM ŞİMDİ  ŞUNU SÖYLEMEK FARZ OLDU

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

Yazarın Tüm Yazıları