Paylaş
“İnşallah biri çıkmaz da o cümleyi yine duymayız” diyordum.
*
Korktuğum başıma geldi.
Üstelik de hiç beklemediğim bir kişiden geldi.
*
Önceki gün çıktı ve Sputnik kanalına FETÖ yargılamaları ile ilgili şu sözü söyledi:
“Savaştayız, 10 kişinin haksızlığa uğraması bir şey ifade etmez.”
*
Bu cümleyi bir yerden hatırladınız mı?
Mesela şu cümleyi de...
“Bu büyük bir olay. Kurunun yanında yaş da yanabilir...”
Mesela şu cümleyi de:
“Küçük fotoğrafa değil, büyük fotoğrafa bakalım...”
*
Türkiye’nin anlı şanlı liberal düşünürleri Stalin Gulaglarına dönmüş Ergenekon, Balyoz, Kafes davalarındaki hukuki yanlışları, sırf yargılananlar askerler ve ulusalcılar olduğu için böyle savunuyorlardı.
*
Bense hep şunu yazıyordum:
“Adalet, büyük fotoğrafa değil, vesikalık fotoğrafa bakar...”
Görüyor musunuz, o günlerin, yani bugün kumpas dediğimiz o rezil davaları meşrulaştırmak için kullanılan o cümle yine piyasaya sürüldü.
*
Hem de o günlerde, işte bu kafayla bakanlar yüzünden hapse atılmış Doğu Perinçek tarafından...
*
Bense yine aynı şeyi söyleyeceğim.
Adalet büyük fotoğrafa değil, vesikalık fotoğrafa bakar.
AHMET TAŞGETİREN’İN SANSÜRLENEN CÜMLESİ
İKTİDAR yanlısı medyada adalet konusundaki “vicdani retçilerin” sayısı artıyor.
Star yazarı Ahmet Taşgetiren, Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşüne açık destek verdi.
Gazetesi taşra baskısında yer alan bir cümleyi sonradan çıkarmış.
O cümle şuymuş:
“Bence iktidar ‘Adalet Yürüşü’nü önemsemeli. Bekir Bozdağ üslubu ile olmaz bu iş.”
Bu cümlenin altına imzamı atıyorum.
AHMET ARSAN 1
O HERGELE YAZMADIĞI İÇİN İŞ BU HERGELEYE DÜŞTÜ
İSLAMİ mahalle giderek renkleniyor, şenleniyor.
Ahh... diyorum, ah şimdi Ahmet Arsan hâlâ yazıyor olacaktı da bunları keyifle okuyacaktık.
O hergele artık yazmadığı için görev bu hergeleye düştü.
İsmailağa cemaati içindeki kavga giderek büyüyor, renkleniyor.
Fatih Medreseleri’ne bağlı İsmailağa Derneği Başkanı Recep Konuk, Cübbeli Ahmet Hoca’ya soruyor:
“Sen Adil Öksüz’e ne söz verdin ki hapisten kurtuldun?”
Ayrıca “İsmailağa camiasının içinde bir mafyanın bulunduğunu ve Cübbeli’nin bu mafyanın kucağına oturduğunu” söylüyor.
AHMET ARSAN 2
MERVE KAVAKÇI KAÇ KERE EVLENDİ
KARŞI mahalleden bir dedikodu daha...
CHP’nin ‘Adalet Yürüyüşü’ne Refah Partisi’nin eski vekili Merve Kavakçı’nın eski eşi Prof. Cihangir İslam da katılıyor ya...
İşte bu, o kanatta biraz seviyeyi düşürdü.
Davutoğlu’nu götüren meşhur ‘Pelikan bildirisi’ne destek veren isimlerden biri olduğu belirtilen Fazıl Duygun Twitter’da şu mesajı paylaşmış:
“Kavakçı da hep sorunlu tiplerle evleniyor. Bu kaçıncı koca? 5. kocayı eskitmiş diyorlar.”
İktidar yanlısı gazetelerin de artık birer Kelebek eki yayınlaması şart oldu.
Hiç olmazsa seviye yükselir ve meydan böyle kadını aşağılayan müptezel tweet’lere kalmaz.
DÜN SAİD NURSİ’YDİ BUGÜN KURAN AYETİ
- Dün Silivri mezalimine karşı Bediüzzaman’ın şu sözü hatırlatılıyordu: “Suçsuz insanın canı tüm insanlık uğruna bile olsa heder edilemez. Bir kişinin hakkıyla tüm insanlığın hakkı arasında hiçbir fark yoktur.”
- Bugün ise Kuran’ın “Maide Suresi”nin, 8’inci ayeti hatırlatılıyor: “Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan ve adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Âdil olun.”
İFTAR KULİSİ 1
EN ARKA MASADA OTURAN BİR YAZARIN GÖRDÜKLERİ
BİR köşe yazarı olarak son zamanlarda iktidar yanlısı medyanın bazı yazarlarına müteşekkirim.
Çünkü gazetecilik yapmaya başladılar ve Cumhurbaşkanı’nın çevresinden renkli bilgiler gelmeye başladı.
Mesela dün Yeni Şafak gazetesi yazarı Kemal Öztürk’ün köşesi böyleydi.
Ondan öğrendiğime göre, Huber Köşkü’ndeki oturma düzeni şöyleymiş.
Merkezde Cumhurbaşkanı’nın masasında medya sahipleri oturmuş.
İkinci halkadaki masalarda genel yayın yönetmenleri, üçüncü halkada yani en geride ise köşe yazarları.
Kemal Öztürk, yerinden memnun olduğunu, çünkü oradan bütün salonu çok iyi gördüğünü söylüyor.
Peki gördüğü en çarpıcı şey neymiş...
Buyurun bir sonraki yazıda cevabını aktarıyorum.
İFTAR KULİSİ 2
HUBER KÖŞKÜ’NDEKİ İMAM MEDYA MÜEZZİNİ KİMDİ
Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk hafiten ti’ye alarak yazıyor:
“Cumhurbaşkanı namaza gittiğinde….her masadan gazeteciler kalkmaya başladı… Yanımdaki dostum, ‘Erdoğan geliyor herhalde, onu karşılamaya gidiyorlar’ dedi. ‘Yok dedim böyle karşılama mı olur?’ Gerçi bu davetlere epeydir uzağım, gelenekler de değişmiş olabilir diye düşündüm ama bu kadar çok gazeteci niye gidip karşılaşın ki?
Sonra anladık, İbrahim Kalın namaza gidiyormuş. Arkasından giden kalabalık da onunla birlikte mescide girmiş. Medya dünyasında bu kadar çok insanın namaz kılıyor olması beni çok duygulandırdı. Hiç tahmin etmediğim meslektaşlarımın namaza başlamış olması ayrıca mutluluk verici.”
Namazda imamlığı İbrahim Kalın yapmış. “Bir medya büyükleri” ise müeezin olmuş.
Merak ettim kim bu alnı yeni secdeye değen gazeteciler ve kıdemli muezzin diye.
Medya muezzini Hakkı Okur’muş..
Soruşturdum, o mahalleden bile tanıyan çıkmadı.
İFTAR KULİSİ 3
İKTİDAR MAHALLESİNDE SAKAL-BIYIK SIKINTISI
İFTARA katılan Haber Türk yazarı Fatih Altaylı’nın köşesinden ise o iktidar mahallesinde baş gösteren çok ciddi sakal-bıyık sıkıntısını öğrendik.
Aynen aktarıyorum:
“Bu arkadaşların büyük bölümü sakal bırakmış. ‘Beyefendi sakal veya bıyık bırakmayanlarla dalga geçiyor, o yüzden bırakıyoruz’ dediler.
Bu gazetelerden birinin çok sevdiğim genel yayın yönetmeni sakal ya da bıyık bırakmamış. ‘Evde istemiyorlar. Arada kaldım’ dedi.
Bir diğer AK Partili gazeteci ise ‘Bıraktım ama hanım isyan ediyor. Sonunda keseceğim mecburen’ dedi. Oysa yakışmıştı sakal.”
İFTAR KULİSİ 4
HUBER KÖŞKÜ’NDE ÇATALLAR NİYE SAĞDA
FATİH Altaylı’nın iftar notlarından ilginç bir bölüm daha
“Bir diğer kendimce ilginç gözlemim, benim alıştığımın aksine çatalların sağa, bıçakların ise sola koyulmuş
olduğuydu.”
Davos’ta Amerikalıların çatalı sağ ellerine aldığını gözlemlemiş ve yazmıştım.
Müslüman kesimde de bu anlayış varmış.
Paylaş