Bu sözün mahcubiyetini kırk yıl yaşama başkan

*

Bu sözleri söyleyen kişi Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’dir...

*

“Sapkın dini yapı” dediği şey...

FETÖ örgütlenmesidir.

*

“Gecikmek” fiili ile kastettiği şey, bu “sapkın dini yapılanmanın” Diyanet’in içine, devletin içine, yargının, polisin, ordunun içine sızması, ele geçirmesine karşı hiçbir şey yapmadan geçirilen 40 yıllık suç ortaklığı duygusudur...

*

Diyanet İşleri Başkanı bu sözleri, başından ayrıldığı kurumun çalışanlarına yaptığı veda konuşmasında söylemiştir.

*

Bu sözler, sadece kendisini bağlayan bir özeleştiri değildir.

“Başı secdeye değiyor”, “Aynı hedefe birlikte yürüyoruz”, “Onlar da imanlı insanlar” düşüncesiyle ve hesabıyla bu örgütlenmeye 40 yıldır göz yuman, sadece göz yummakla kalmayan, onunla kol kola giren, onunla birlikte insanları hapislere attıran, intihar ettiren herkes için geçerlidir.

*

Bu samimi bir özeleştiridir, ama eksiktir...

Bir de Gezi olayları sırasında, biber gazından camiye sığınan insanlar için söylediği sözler var.

*

“Elimizde 3 günlük kamera kayıtları var” demişti.

“Orada herhangi bir Müslüman’ın kabul edemeyeceği şeyler var” demişti...

*

Oysa yoktu...

Öteki Kabataş olayı gibi bu da bir iftiraydı...

Beklerim ki, o mahcubiyet de 40 yıl sonraya bırakılmasın...

*

Ama yine de teşekkürler Sayın Başkan... Bu da çok önemli bir şeydir.

*

Umarım o 40 yılın bütün öteki mahcupları da bir gün sizin kadar cesur olabilir...

DEMEK Kİ O ADAMLAR TEKRAR SİNAGOG KAPISINI TEKMELERSE

- Başkan diyor ki: “Başta Alevi vatandaşlarımız olmak üzere aynı vatanı, toprağı, havayı paylaştığımız farklı inanç mensubu kardeşlerimizi daima kucaklayacaktır...”

*

- Benim yorumum: Demek ki, bir siyasetçi, cemevleri için “Bunlar ibadet yeri değildir” derse...

Diyanet bütün gücüyle “Sen ne diyorsun kardeşim” diye karşısına dikilmelidir.

*

- Başkan diyor ki: “Bütün dini azınlıklar, Diyanet’in varlığını hissederek, azınlık duygusuna dahi kapılmamalıdır.”

*

- Benim yorumum: Demek ki birtakım adamlar çıkıp bir sinagogun kapısını tekmelediği zaman....

Diyanet çıkıp bütün gücüyle “Sen ne yapıyorsun be adam” diye haykırmalıdır...

KARIMIN, ‘UĞRUNA’ BENİ TERK EDECEĞİ ERKEK ÖLDÜ

EŞİM Tansu dün Instagram’a koyduğu fotoğrafın altına şunu yazmış:

“Dünyayı yaşanabilir kılmak için mücadele veren Amerikalı yazar, oyuncu, yönetmen, büyük entelektüel, benim deli hayran olduğum kişilik abidesi hoşça kal...”

Sam Shepard öldü ve karım bütün âleme bunu böyle haber verdi.

O “Deli hayran” dediği şey var ya, bu cümleyi yıllarca kahvaltı masalarında bana şöyle söyledi:

“Dünyada, uğruna seni terk edebileceğim tek erkek...”

Tansu bunları şakayla söylüyordu ama Sam Shepard öyle bir adamdı ki...

Tansu’nun şakası olmasa bile kıskanabilirdim...

Yani tek rakibim gitti...

Ama hiç sevinemedim...

İKİ HARİKA YENİ İNDİE GRUP ŞARKISI

- Arcade Fire: “Everything Now”. Kanadalı indie rock grubu. Geçen cuma gününden beri favorim.

- Manchester Orchestra: “The Moth”. Atlantalı Amerikan indie grubunun yeni albümü çok iyi. Özellikle bu şarkısını çok sevdim.

İNSAFSIZ BAŞKAN ORTAÇAĞ DEREBEYİNE DÖNDÜN YAHU

İNSAFSIZ belediye başkanı sana sesleniyorum.

AKP’lisi de, CHP’lisi de, MHP’lisi de...

Hepinize birden sesleniyorum.

Bilesiniz ki vatandaşın öfkesi burnunda...

*

Yahu kardeşim bu işin mantığı var mı...

Türkiye’nin itibarı dışarıda yerlerde sürünüyor.

Üç-beş Arap’tan başka ev alan kalmadı.

*

Ekonomi zaten malum...

Konut fiyatları yerlerde...

Dolarlı kiralar TL’ye dönmüş...

*

Sen kalkmış emlak değerlerini, emlak vergisini yüzde 40-50 arttırıyorsun.

Hiç mi insaf yok sende yahu...

Yani bir daha oy istemek için önümüze gelmeyecek misin...

*

Ayıp yahu...

Bak söylüyorum...

Ortaçağda zavallı halka kan kusturan derebeylerine döndün...

Bilesin yani...

SIRMA SPOTİFY’DA

- EĞİTİMİNİ Amerika’da yapan Sırma’nın geçen yıl yaptığı Dancing Into Life ve 3 şarkısı daha Spotify’a da girdi.

Bu şarkı yaz sonuna kadar yine gecelerin en güzel şarkılarından biri olarak kalacak.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR