Asıl seni çok fena patlatmışlar abi
ASANSÖRDE tahrik olanı gördük, asansörde halvet olmaya bile gerek kalmadan, kızların sadece varlığından huylananı da gördük...
Ama bu kadar pespayesini vallahi de billahi de görmedik...
Lağım çukurunun en dibinden, kanalizasyon borusunun en ucundan konuşan bile kusmadı orada yediklerini...
*
Adam profesör... Yani nasıl olmuşsa olmuş vermişler o unvanı ona...
Attığı tweet şu:
“Senin zihniyetindeki kızlar senin zihniyetindeki öğretmenler tarafından üniversiteye kadar ortaokul ve lisede patlatılarak geliyor...”
Ulan asıl seni patlatıp da göndermişler o kürsüye...
Hem de öyle bir patlatmışlar ki... Şişirip suya bastırdığın zaman, baloncuk yerine kova kova lağım balonları geliyor su yüzüne...
*
Bak aslanım... Patlatmışlar seni... Fena patlatmışlar... Pardon, “Parlatmışlar” diyecektim.
*
Patlaksın sen...
Patlak çocuksun yani...
Pardon “Parlak çocuk” diyecektim.
Ağzımdan öyle kaçtı.
SEÇİME 48 SAAT KALA BU SANDIKTAN KİM ÇIKACAK
OY vermeden önce hiç kendi kendinize sordunuz mu:
“Arkadaş ben kimim? Neciyim, kimciyim...”
“Reisçi mi...”
Yoksa “Muharremci mi”...
Meralci veya Selocu mu...
*
Gezici araştırma şirketi 16-17 Haziran günleri, yani geçen hafta Türkiye’de yaşayan insanlara sordu:
“Kendinizi nasıl tanımlarsınız?”
Şimdi sıkı durun...
Her iki kişimizden biri, her 10 kişimizden 50’si kendini nasıl tarif ediyor biliyor musunuz?
“Atatürkçü” olarak...
*
Yazın bunu bir kenara... Sonra gelin öteki kimliklerimiz neymiş bakalım.
REİSÇİLER ÇOĞUNLUK ÖTEKİLER AZINLIK MI
GEZİCİ anketine göre insanlar “Kendinizi nasıl tarif ediyorsunuz” sorusuna şu cevabı veriyor:
- YÜZDE 41.88: “Atatürkçüyüm...’
- YÜZDE 32.96: “Türk milliyetçisiyim...”
- YÜZDE 29.62: “Dindarım.”
- YÜZDE 25.80: “Demokratım.”
- YÜZDE 22.31: “Laikim.”
- YÜZDE 21.58: “Muhafazakârım.”
- YÜZDE 13.69: “Sosyal demokratım.”
- YÜZDE 12.74 “Ülkücüyüm.”
- YÜZDE 7.32: “Kürt milliyetçisiyim.”
- YÜZDE 6.61: “Ulusalcıyım.”
- YÜZDE 4.86: “Liberalim.”
Ne diyor bu rakamlar bize...
Bir sonraki yazıda anlatayım.
48 SAAT KALA BİZİ RAHATLATAN SONUÇ
BU araştırma şunu açıkça ortaya koyuyor.
- Bu ülkede kimse tek başına mutlak çoğunluk veya mutlak azınlık değil.
- En büyük ortak paydamız “Atatürk”...
- İkinci büyük ortak paydamız “milliyetçilik”.
-Üçüncü büyük ortak paydamız “dindarlık”.
Öyleyse inançlarımızı, sadece bir tek siyasi hareketin, davanın alanı gibi görmeyelim göstermeyelim. Kindar-dindar nesil tartışmasına son verelim.
- Demokratlık ve laiklik ortak paydamız olduğuna göre bunların ortak değerimiz haline gelmesine çalışalım.
- Bu ortak değerlerin, hiçbir siyasetçiye, partiye ve lidere, sadece kendi kafasına uygun bir modeli zorla empoze ettirme hakkı vermediğini kabul edelim.
YEDİ GÖZLEM: İLK DAKİKA ‘EYVAH BU KONSER YARIDA KALIR’ DEMİŞTİM AMA
ÖNCEKİ akşam Bursa’da Mazhar Fuat Özkan konserindeydim.
Bursa Kültür ve Sanat Vakfı’nın düzenlediği festivalin açılış konserini Bursa Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde Mazhar Fuat Özkan yaptı...
İşte madde madde izlenimlerim:
- BİR: Son yıllarda en keyifle izlediğim üç konserden biriydi diyebilirim.
- İKİ: Konserin başında Mazhar Alanson’un gözleri tamamen kapalıydı, “Eyvah” dedim, “bu konser yarıda kesilir...”
Ama on dakika sonra karşımda, şakalarıyla, sunum zekâsıyla bugüne kadar gördüğüm en sempatik Mazhar vardı...
- ÜÇ: Benim için konser “Ele güne karşı” şarkısıyla başladı. Meğer MFÖ bize ne kadar çok harika şarkı ve güzel hatıra bırakmış.
- DÖRT: Bursa Devlet Senfoni Orkestrası’nı ve şefi Dağhan Doğu’yu özel olarak kutlarım. Bu kadar kısa sürede MFÖ şarkılarına harika partisyonlar yazmışlar. Özellikle “Vurgun Yedim” şarkısındaki performansları çok çok iyidi.
- BEŞ: MFÖ’nün arkasındaki orkestrayı Turhan Yükseler yönetti. Onunla ilgili duyduğum, okuduğum övgüler doğruymuş.
- ALTI: Bu konserde bir kere daha anladım ki, Mazhar çok iyi bir solist, Özkan çok iyi bir bas gitarist, Fuat da çok iyi bir lead gitarist.
- YEDİ: Grup “Sude”yi çalmaya başladığında kendimi bir U2 konserinde hissettim...
Kısaca MFÖ aynı zamanda büyük bir rock grubu... Çok büyük...
BURSA’DA BİR SANAT BURJUVAZİSİ VAR MI
EVET var...
Bu konser için gittiğim Bursa’da gördüm ki şehrin işinsanları, güçlü ve başarılı bir sanat burjuvazisi oluşturmuş.
- Yönetim kurulu başkanı Fatma Durmaz Yılbirlik, metro ve toplu taşıma araçları üretiminde dünya devleriyle yarışan bir işkadını.
- Başkanvekili Ahmet Ömer Erbak, Uludağ içecek devinin ortaklarından. Her yıl Verona’da opera dinlemeye giden bir insan.
Öteki yönetim kurulu üyeleri Ahmet Ömer Erdönmez, Bülent Parlamış, Pınar Taşdelen Engin, Boran Çelik, Kerem Gencer aynı coşkuyla çalışan insanlar.
MAZHAR SON ANDA BENİ BÖLÜCÜ OLMAKTAN KURTARDI
- BU şahane konserin sonunda Fuat harika bir gösteri yaptı. Konsere katılanları ortadan bölerek iki ayrı tarafa ayrı sesler verdi ve çoksesli bir koro oluşturdu. Ben ön sıranın ortalarında oturuyorum.
Fuat, “Ertuğrul Özkök’ün olduğu yerden bölelim. Solundakiler bir grup, sağındakiler ayrı grup olsun” deyince Mazhar söze girdi:
“Ertuğrul Özkök söz konusu ise iş tehlikeli. İstersen oradan bölmeyelim” dedi. Onun sayesinde bölücü olmaktan kurtuldum.
