Acaba bunlardan kaçı kurunun yanındaki yaş

BU tabloyu hocam Emre Kongar’ın dünkü Cumhuriyet’teki köşesinden aldım.

Haberin Devamı

Vicdansız bir darbe girişiminin bir ülkeye insani maliyetini çok çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.

İnsanın içini burkan bu tablodan tarihe kalacak tek soru şu olacak:

Acaba bunların kaçı kurunun yanında yanan yaştı...

93.000 kamu görevlisi açığa alındı. (2 Anayasa Mahkemesi yargıcı, 3.392 yargıç ve savcı, 167 Danıştay ve Sayıştay mensubu, 9.331 polis, 50.000’in üstünde öğretmen.)

59.841 kamu görevlisi ihraç edildi.

40.000 kişi gözaltına alındı.

32.000 kişi tutuklandı.

100 küsur gazeteci ve yazar tutuklandı.

85 gazetecinin sürekli basın kartı, 660 gazetecinin sarı basın kartı iptal edildi.

15 üniversite kapatıldı.
934 özel okul kapatıldı. (53’ü sonradan açıldı.)
35 hastane kapatıldı.
19 sendika kapatıldı.
109 özel yurt kapatıldı.
104 vakıf kapatıldı.
1225 dernek kapatıldı.
Askeri okullar kapatıldı.
18 televizyon kanalı kapatıldı.
45 gazete kapatıldı.
23 radyo kapatıldı.
15 dergi kapatıldı.
3 haber ajansı kapatıldı.
29 yayınevi kapatıldı.

28 belediyeye kayyum atandı.

1 bankaya el konuldu.
200’den fazla şirket ve holdinge el konuldu.
50 milyar lira el değiştirdi.
30.000’den fazla şirket çalışanının akıbeti belirsiz.

SONUÇ: 28 Şubat kararları işte bunu yapmak için alınmıştı.

Ama yapamadı.

Başarabilselerdi, belki bugün bu vicdansız darbe girişimi olmazdı...


POLİS DE GELDİ İKNA ODASI FOTOĞRAFI TAMAMLANDI
28 Şubat’ta başörtülü kızlara uygulanan “ikna odası” fotoğrafı nasıldı...

(*) Üniversite kapısında polis bekliyordu...

Öğrenciler kapıya geliyordu...

Polis içeri sokmuyordu...

Bazı hocalar içeri sokulmayan öğrencileri, ikna odasına alıp başlıyordu ikna etmeye...

Formülü 28 Şubat bulmuştu... 

Kadıköy Lisesi Müdürü de uyguladı...

Kadıköy Lisesi Müdürü son olarak polisi de davet etti.

Fotoğraf tamamlandı...

Yaşasın Türk devleti...

Dün başı örtülü kızlara...

Bugün başı örtüsüzlere...

Bir gün herkes ikna odasını tadacak... 


KADIKÖY MAARİF KOLEJİ MEZUNU İKNA OLMAYI REDDEDEN BİR KADIN
VARLIK dergisinin bu ayki sayısında Hüseyin Köse’nin şair Nilgün Marmara üzerine harika bir yazısı yayınlandı.

Nilgün Marmara, “Hangi balkona uzansa, başının üzerinde kendi karanlığını gören” kadındı.
Nilgün Marmara, “Hafifliğin yumuşak şiddetinden çok çekmiş” kadındı.
Nilgün Marmara, “Gökkuşağından darağacı yapmış” kadındı.
Nilgün Marmara, “Görmek acısı” ve “Pencere tutsağı” kavramlarını yaratan kadındı.

Üç madde de ben ekleyeyim.

Acaba bunlardan kaçı kurunun yanındaki yaş

Bugün ikna odaları kurulan Kadıköy Maarif Koleji mezunuydu. “Hiç ikna olmamış” kadındı.
Ece Ayhan’ın, “Meçhul Öğrenci Anıtı” şiirindeki 128 numaralı öğrenciydi.
Cemal Süreya’nın “Zelda”sıydı...

Geçen perşembe onun ölüm yıldönümüydü...

29 yıl önce, sıradan bir adam gibi değil, işte yazdığım gibi ölmeyi tercih eden kadındı.

29 yaşındaydı...


BİR NİLGÜN MARMARA ŞİİRİ
“Uyanıyorum küstah sözcüklerle:
Ey, iki adımlık yerküre
senin bütün arka bahçelerini
gördüm ben!”


BOB DYLAN ÜZERİNE BAHİSLER AÇILDI
HERKESİN kafasındaki soru şuydu:

Sartre gibi Bob Dylan da maraza çıkarır mı...

Yani Nobel Edebiyat Ödülü’nü reddeder mi...

Ben çıkarmaz, frak da giyer, gider ödülü alır demiştim.

Ama son haberlere bakılırsa, Nobel yönetimi henüz kendisi ile ilişki kuramamış.

Ödülü aldığı gece Las Vegas’ta konseri vardı.

Nobel ödülünden tek kelime etmemiş.

Şimdi herkes merak ediyor...

Kabul edecek mi...

Ben hâlâ edecek diye ısrar ediyorum.

Yazarın Tüm Yazıları