48 saat boyunca uykusuz kalmama değen bir itiraf

İki gün boyunca uykusuz kaldım... Çünkü Amerikan seçimlerini izledim...

Haberin Devamı

Bu 48 saat boyunca uykusuz kalmama değecek çok önemli bir anı canlı izleme imkânım oldu.

Popülist bir liderin itiraf anını... Size o anı anlatmak istiyorum.

*

Sandıklar kapanmadan önce, yani oylama devam ederken ABD Başkanı Trump kendi kampanyasını yürüten ekibin merkezini ziyaret etti.

Orada kampanya sırasında çalışan insanlara teşekkür etti...

48 saat boyunca uykusuz kalmama değen bir itiraf

Önce şu gözlemimi aktarayım.

Trump’ı “Apprentice” (Çırak) adlı programlarından beri izliyorum.

Başkanlık dönemini ise bütün dünya izledi.

Onu ilk defa makul ve insani bir desibelde konuşurken görüyorum...

Çevresindeki herkese çok iyi davrandı...

Yumuşak, gerginliği olmayan bir insan gibiydi...

Haberin Devamı

*

Ama bundan da önemlisi orada yaptığı konuşmada söylediği şu cümleydi:

“Siyasette kazanmak kolaydır. Kaybetmek ise çok zor. Benim için de kaybetmek zor...”

*

Bu sözleri duyunca Trump’ın şu 4 yıl boyunca siyasette, şehvetli belagatinde en çok kullandığı kelime aklıma geldi:

“Looser”...

Yani “Kaybeden”...

Kızdığı, rakibi gördüğü herkese böyle deyip alay etti.

Belli ki bu seçimi kaybederse sindirmesi zor olacak.

*

Oysa seçim dediğimiz mekanizmanın her zaman iki tarafı var... Kazanan veya kaybeden...

Demokrasiye inanan bir insan için, yaptığı işlerden dolayı içi rahat bir siyasetçi için terazinin iki tarafı da normaldir...

Ama arkanızda, kendi vicdanınızı bile rahatsız eden bir enkaz bırakmışsanız...

Ve bunun bilincindeyseniz, elbette sizin için yenilmek çok zordur...

*

Bu yazıyı yazarken ABD’de seçimi kimin kazandığı hâlâ belli değildi.

Ama şu an dahi siyasette kazanmak ve kaybetmek üzerine bir fikrimiz var.

Siyasette kazanmak zordur...

Kaybetmek ise çok kolaydır...

Önce gönülleri...

Sonra oyları...

CNN AMERİKA YAYININI İZLERKEN ALDIĞIM NOT

AMERİKAN seçimini CNN International’dan izledim.

İşte gözlemlerim:

Belli ki Biden’ın kazanmasını isteyen bir ekipti...

Ama bütün yayını bunu yayınlarına yansıtmadan öyle güzel sürdürdüler ki...

Haberin Devamı

Her eyalette neredeyse mahalle mahalle sonuçları verdiler, analiz ettiler.

Kesin ve resmi sonuç gelmeden kimseyi galip ilan etmediler. Hatta tahminde bile bulunmadılar.

Bazıları 36 saate yakın ekranda kaldılar...

İlk geceki hissiyatım “Trump yeniden kazanıyor” şeklindeydi...

Ama öylesine sosyolojik ve matematiksel analizler yaptılar ki, seçimin henüz bitmediğini anladım.

Bu yayını izlerken bir kere daha anladım ki...

Her ülkenin hislerini kontrol edebilen gazetecilere ve merkez medyaya ihtiyacı var.

BÖYLE BİR ANDA NEREYE BAŞVURMAK GEREKİRMİŞ

Daha oylama bitmeden ilan etti:

“Mahkemeye başvuracağım...”

Daha sayım bitmeden tekrarladı:

“Üç eyalet için mahkemeye gideceğim...”

Haberin Devamı

Konuşan kişi dünyanın en büyük askeri ve ekonomik gücünün başkanı...

Donald Trump...

Demek ki hakkını nerede arayacakmış?

Yargıda...

Ne zaman başvuruyor?

Demek ki en güçlünün de, en güçsüzün de yargıya, güvendiği bir yargıya ihtiyacımız var...

En çok da elimizde güç, altımızda iktidar koltuğu olmadığı zaman.

O nedenle güçlüyken tarafsız, gerçekten adil yargının tohumlarını ekenler, güç elden gittiğinde ektiklerini biçerlermiş...

48 saat boyunca uykusuz kalmama değen bir itiraf

GÜZEL BİR SERGİDE MASKELİ GÖZLEMLER

ÖNCEKİ gün İstanbul Akaretler’de açılan ArtWeek sergisini gezdim. Pandemi ortasında içimi açan harika bir sergiydi.

Binalar ve ışıklandırma harikaydı. İnsanda müthiş bir modernite duygusu yaratıyor.

Haberin Devamı

Çok sayıda genç ve adını yeni duyduğum sanatçının eserini gördüğüm için mutlu oldum.

Her katı o katta eseri bulunanlar veya galeriler düzenlemiş.

Tarık Töre’nin sanki seçim Amerika’sının halini gösteren kaotik çalışmasını çok beğendim.

VOLKAN DEMİREL İYİ BİR KOLEKSİYONCUYMUŞ

BU sergi sayesinde bir Fenerbahçeli olarak gururumu okşayan bir şeyi öğrendim. Kaleci Volkan Demirel iyi bir heykel ve tablo koleksiyoneriymiş.

Bunu küratörlüğünü Ekrem Yalçındağ’ın yaptığı Baha Toygar/Volkan Demirel koleksiyonlarının sergilendiği salonda gördüm.

48 saat boyunca uykusuz kalmama değen bir itiraf

KÜNYEDE DEĞİŞİKLİK

Bu sayfada bugüne kadar Türk medyasında görmediğiniz bir yenilik var.

Her gün sayfanın hazırlanışına katkısı olan arkadaşlarımızın isimleri yayınlanıyor.

Haberin Devamı

Sayfanın estetik başarısında en büyük emeği olan insanlardan biri foto editörümüz Umut Veis’ti...

Umut, Demirören Görsel Medya Direktörlüğü Müdürlüğü’ne getirildi. Ona bu sayfanın modern görünümüne yaptığı katkılardan ve yaratıcı fikirleri için teşekkür ediyor, çok önemli yeni görevinde başarılar diliyoruz.

48 saat boyunca uykusuz kalmama değen bir itiraf

SEÇİM GECESİ KANAL D’DEKİ BİR TÜRK DİZİSİNİN RAKAMLARI

ŞU günlerde izlediğim tek

Türk dizisi Kanal D’de yayınlanan “Sadakatsiz”.

Diziyi sadece konusunun ve işlenişinin ilgimi çekmesinden dolayı değil, aynı zamanda bir popüler kültür sosyoloğu gözüyle izliyorum.

Dizinin önceki geceki bölümünün yayını sırasında ilginç bazı şeyler oldu...

Önce dizi, AB ve ABC gruplarında gecenin birincisi oldu.

12 reyting ve 27 share aldı...

Ama bunun kadar önemli bir başka şey oldu...

Yayın sırasında sosyal medyada 4 milyon paylaşım yapıldı.

Dizi, Türkiye trendlerinde 12 saat boyunca 1 numarada kaldı.

Asıl önemlisi...

Bütün dünyanın Amerika’daki seçime kilitlendiği bir gün boyunca dünya Top Topic Trend listesinde 1 saat boyunca ilk 10’da kaldı...

Bugün dünyada bütün televizyon şirketlerinin özlediği ve kıskanacağı bir rakam...

TÜRK ‘SOFT POWER’ININ YENİDEN YÜKSELİŞİ Mİ

Bir popüler kültür sosyoloğu olarak son 10 yılda en üzüldüğüm şeylerden biri Türk dizilerinin dünyada yerini kaybetmesiydi...

Ülkeler artık sadece askeri ve ekonomik güçleri ile değil, sinema, müzik, televizyon, edebiyat alanındaki “yumuşak güçleriyle” (soft power) de ön plana çıkmak istiyor.

Bunun en güzel örneği Güney Kore’nin pop müzik, sinema ve dizi film alanındaki başarısı oldu.

Bundan 10 yıl önce Türkiye dizileriyle bütün dünyada ön plana çıkmıştı. Ancak son yıllarda bu gücünü kaybetti. “Sadakatsiz”in başarısını izlerken, bu alanda yine bir yükselişe geçebileceğimiz umuduna kapıldım.

KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Foto Editörü: Eyüp Serbest
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin

Yazarın Tüm Yazıları