Paylaş
Nisan ayı tüketici fiyatlarında yüzde 1’in üzerinde artış bekleniyor. Geçen yıl nisandaki yüzde 0.78’lik TÜFE (tüketici enflasyonu) artışını göz önünde tutarsak; kaba bir hesapla, yüzde 1.5’i geçmesi halinde, 11.26’ya çıkan yıllık enflasyon yüzde 12’yi aşacaktır.
Son Para Politikası Kurulu (PPK) raporunda Merkez Bankası, işlenmemiş gıda, tütün ürünleri, giyim fiyatları ve geçici vergi indiriminden kaynaklanan baz etkileri nedeniyle 2017 yılında tüketici enflasyonunun dalgalı bir seyir izleyeceği görüşünü korudu. Özellikle işlenmemiş gıdadan gelen baz etkisi ve döviz kurunun gecikmeli etkileriyle enflasyonun nisan-mayıs aylarında en yüksek seviyeye ulaşacağı, sonrasında ise enerji, alkol-tütün ürünleri ve gıda fiyatlarında 2016 yılındaki artışların yıllık enflasyon üzerindeki etkisinin azalmasıyla birlikte tüketici enflasyonunun düşeceğini öngördü. Geçen yılki rakamlara baktığımızda ise enflasyondaki artışın nisan ve mayısın yanında haziranda da sürmesi beklenebilir. Geçen yılki TÜFE artışları mayısta yüzde 0.58, haziranda yüzde 0.47 olarak gerçekleşmiş, temmuzda yüzde 1’i geçmişti. Yani baz etkisi en az 3 ay daha artışın sürebileceğini gösteriyor.
Peki, yıllık oran kaça ulaşır derseniz; bence yüzde 12’yi geçeceği kesin, 13-14 seviyelerine bile gidebilir. Normal piyasa şartlarında bu tahminler geçerli ama küresel ekonomide yaşanacak yeni olumsuzluklar veya iç ve dış siyasi çatışmaların bu tahminleri altüst etmesi kaçınılmaz.
Merkez Bankası yıl sonu enflasyon hedefini yarım puan yükseltip yüzde 8.5’e çıkarırken piyasalarda bu rakamda kalınacağına inanç yok. Merkez Bankası raporlarının satır aralarında da bu risk gözleniyor. Merkez Bankası orta vadeli enflasyon tahminlerinde esas alınan görünümde toplam talebi kısan koşulların, daha sınırlı kaldığını ama enflasyon üzerinde düşürücü yönde etkili olmaya devam edeceğini söylüyor. Büyümedeki toparlanmanın talebin daha yüksek çıkabileceği ama yine dengeli talep bekledikleri kaydedilen Raporda, “Önümüzdeki dönemde, uygulanmakta olan üretim ve istihdam teşvikleri ile kredi piyasasını canlandırıcı önlemlerin toplam talep koşulları üzerindeki etkisi yakından takip edilecekti” deniyor. Yani zaten gıda enflasyonunun yukarı yönlü gidişatının sürdüğünü belirten Merkez Bankası, son tedbirlerin talebi çok artırıp enflasyonun daha yukarı çıkmasına neden olabileceğinden korkuyor.
FAİZLER BİLDİĞİNİZ GİBİ
Merkez Bankası her zamanki gibi; enflasyondaki baskı arttığı takdirde para politikasında gerekli kararları almaya devam edeceğini vurguluyor.
İyi de, Merkez Bankası gerçekten para politikasını enflasyonla mücadele için kullanıyor mu? Kendisi de biliyor ki bu sorunun yanıtı hayır... Geçen ayki PPK toplantısında sadece geç likidite penceresi faiz oranlarında yüzde 0.75’lik artış yapan Merkez Bankası, bu hafta açıklanacak enflasyon rakamının yüksek olacağını gördüğü için bu artışı yapmış olabilir.
O nedenle piyasaya sürpriz gibi gelen bu artışı yapmış olabilir. Ancak herkes biliyor ki enflasyonla mücadele için politika faizinde yüklü artış gerekiyor. Aksi halde inandırıcı olması, piyasaların önünü görmesini sağlaması mümkün değil. Merkez asıl faizi artırmıyor ama fonlama faizi yüzde 12’ye yanaşırken, mevduat faiz oranları yüzde 14’ü buluyor...
Bu hafta açıklanacak oranla yıllık yüzde 12’nin üzerine çıkılırsa, diğer faizler de, belki kurlar da yukarı gidecektir.
Paylaş