Paylaş
Yabancı yatırımcılar YEP’in uygulamasına bakarak karar vermek niyetindeler. Konuştuğumuz bankacılar yabancılarda gerekli kredibilitenin sağlanamadığını, zaten bunun kur ve faizlerde kendini gösterdiğini söylediler. Yüzde 6.25’lik faiz artışı ve YEP’in piyasada daha fazla olumlu yankı bulmasını beklediklerini kaydeden bankacılar, ancak bunun gerçekleşmediğini, özellikle yabancılardaki tedirginliğin giderilemediğini söylüyorlar.
YEP açıklamasının, başta iş dünyası olmak üzere, iç kamuoyunda olumlu bulunmasının nedeni, enflasyon ve büyüme hedeflerinin piyasa beklentilerine yakın olmasıydı. Ancak YEP’in tartışılmaya başlamasıyla birlikte bu hedeflerin bile gerçekçiliği sorgulanmaya başladı. Cari açık ve baz alınan kur hedeflerinin gerçekçiliğinin ise daha tartışılır olduğunu söyleyebiliriz.
Gerçekçiliğin yanında talep edilen şeffaflığın ise YEP açıklamasında yeterince gözetilmediği görüldü. Bu nedenle örneğin bütçede öngörülen 60 milyar TL’lik harcama kesintisi, projeler ve tasarruf detayları sayılmadığı için, şüpheyle bakılan bir kalem oldu. Ayrıca yerel seçimin yaşanacağı 2019’da bu kadar tasarrufun yapılıp yapılamayacağı, sosyal güvenlikle ilgili kesintilerin gerçekleşmesinin zorluğu konuşulmaya başladı.
Bu arada özellikle yabancı yatırımcıların, tüm bu hedeflerin gerçekleşmesi için Merkez Bankası’nın gerçekten bağımsız olması gerektiğini belirterek, bunun uygulamada gerçekleşebileceği konusunda ciddi endişeler taşıdıkları da belirtiliyor.
YEP sonrası 15-20 büyük yabancı yatırımcı ile konuştuğunu öğrendiğimiz bir bankacı, özetle söylemek gerekirse yabancıların, “Piyasanın istediğine yakın bir programın açıklandığı ama bunun sadece piyasayı tatmin için mi, yoksa samimi olarak gerçekleştirilecek bir program mı olduğu konusunda ciddi endişeleri bulunduğunu” söyledi.
YEP açıklandıktan sonra piyasadaki yabancı hareketlerine bakıldığında bu tedirginliğin açıkça görüldüğünü kaydeden bankacı, “Yüklü faiz artışı ve YEP yetmedi, eğer ekonomik istikrar sağlanacaksa, bunlara ek neler yapılabilir onların araştırılması ve taleplerin karşılanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Özetle YEP’i olumsuz bulmayan ama açıklamayı yeterli görmeyen yabancının Türkiye’ye yeniden fon getirmek için özellikle uygulamaya bakacağı, bunun için de biran önce harekete geçilmesi gerektiği açık.
Aynı bankacıya siyasi olarak AB ile yakınlaşmanın, yapılacak Almanya seyahatinden olumlu haberler gelmesinin piyasayı olumlu etkileyip etkilemeyeceğini sorduğumda ise piyasanın acil sorununu çözmeyeceğini, ancak zamana yayılacak bir getiri olabileceği için piyasadaki olumlu etkisinin fazla olmayacağını kaydetti.
Aynı bankacı, siyasi olarak şu anda piyasayı olumlu etkileyebilecek tek olumlu gelişmenin rahibin serbest bırakılması ve bununla birlikte ABD ile ilişkilerin yeniden canlandırılması olabileceğini söyledi.
YEP’e yapılan eleştirilerin başında gelen “Ekonominin acil sorunu ülkeye döviz girişinin sağlanması. Buna karşılık program bu soruna çözüm getirmedi” tezi hala geçerliliğini koruyor. Ekonomi yönetiminin “teşhis yanlış” dedirten bu algıyı acilen kırması, bunun için de somut adımlar atması gerekecek. Bu arada rahiple ilgili karar, AB ile yakınlaşma için demokrasi adımları gibi siyasi adımlar, belli ki kısa vadeli ekonomik sorunları yumuşatabilir.
Paylaş